Yargıtay Kararı 9. Ceza Dairesi 2021/12632 E. 2023/1522 K. 21.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/12632
KARAR NO : 2023/1522
KARAR TARİHİ : 21.03.2023

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Reşit olmayanla cinsel ilişki, çocuğun kaçırılması ve alıkonması
HÜKÜMLER : Mahkûmiyet

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteklerinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteklerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Amasya Cumhuriyet Başsavcılığının iddianamesi ile sanık hakkında beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı ile çocuğun kaçırılması ve alıkonması suçlarından cezalandırılması istemiyle kamu davası açılmıştır.

2. Amasya 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 01.10.2015 tarihli ve 2014/18 Esas, 2015/186 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında reşit olmayanla cinsel ilişki ile çocuğun kaçırılması ve alıkonması suçlarından cezalandırılmasına karar verilmiştir.

3. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca özet olarak; reşit olmayanla cinsel ilişki suçundan kurulan hükmün onanması, diğer suç yönünden uzlaşma hükümlerinin değerlendirilmesi için kararın bozulması talep edilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık ve müdafii kararı temyiz etmiştir.

III. OLAY VE OLGULAR
Mağdure … ile sanık …’ın olay tarihinden yaklaşık 3 ay kadar önce tanıştıkları ve arkadaş olarak görüşmeye başladıkları, bir süre sonra sanığın Merzifon’a taşındığı, 18.09.2015 tarihinde mağdurenin evden okula gitmek için çıktığı ancak okula gitmeyerek sanık ile görüşmek üzere otobüsle Merzifon’a geldiği, Merzifon otogarında sanığın kendisini karşıladığı, bu tarihten itibaren mağdurenin ailesine teslim edildiği 25.09.2015 tarihine kadar sanık ile mağdurenin bir arada kaldıkları ve bu süre içerisinde mağdurenin de rızası dahilinde sanık ile birden fazla cinsel ilişkiye girdiği tüm dosya kapsamı ile sabit olduğundan sanığın cezalandırılmasına karar verilmiştir.

IV. GEREKÇE
A. Sanık ve Müdafiinin Temyiz İstemi Yönünden
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ile kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
1. Sanığın işlediği kabul edilen eylemlerin suç tarihi itibarıyla lehe olup 6545 sayılı Kanun değişikliğinden önceki 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 104 üncü maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen reşit olmayanla cinsel ilişki ve çocuğun kaçırılıp alıkonulması suçlarını oluşturup, öngörülen cezaların üst sınırının iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektirmesi ve mahkemece ilk mahkumiyet hükmünün kurulmasının ardından 17.10.2019 tarihinde yürürlüğe giren 7188 sayılı Kanunla yeniden düzenlenen 5271 sayılı Kanun’un 251 inci maddesindeki basit yargılama usulüne dair kanuni düzenlemeden sonra 7188 sayılı Kanun’un geçici 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendine yönelik olarak 19.08.2020 günlü, 31218 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 25.06.2020 tarih ve 2020/16 Esas, 2020/33 Karar sayılı kararı ile 5271 sayılı Kanun’a 7188 sayılı Kanun’un 31 inci maddesiyle eklenen geçici 5 inci maddesinin (d) bendinde yer alan “Kovuşturma evresine geçilmiş” ibaresinin, aynı bentte yer alan “Basit yargılama usulü” yönünden Anayasaya aykırı bulunarak iptal edilmesi karşısında, anılan karara istinaden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
2. Sanık hakkında kurulan mahkumiyet hükümleri ile ilgili olarak adli sicil kaydında yer alan Samsun (Kapatılan) 2. Sulh Ceza Mahkemesinin 06.04.2010 gün ve 2013/5 Esas, 2014/2 Karar sayılı ilamı ile kasten işlediği suçtan dolayı 2 ay 15 gün hapis cezasına mahkumiyeti nedeniyle 5237 sayılı Kanun’un 58 inci maddesinin tatbikine karar verilmiş ise de; 02.12.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunla tekerrüre esas alınan ilam da tehdit suçundan da ceza alması nedeniyle uzlaşma hükümlerinin uygulanmadığı, hükümde yer alan tehdit suçunun uzlaşma hükümlerine tabi suçlar kapsamına alınması karşısında, tüm suçlar yönünden anılan hükümle ilgili mahkemesince uyarlama yargılaması yapılıp yapılmadığı araştırılarak sonucuna göre tekerrür hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağına karar verilmesi lüzumu,
hukuka aykırı bulunmuştur.

B. Tebliğname Yönünden
Gerekçenin (A) bölümünde açıklanan nedenlerle ve 5271 sayılı Kanun’un 253 üncü maddesinin üçüncü fıkrasının son cümlesi gereğince uzlaştırma kapsamına giren bir suçun, bu kapsama girmeyen bir başka suçla birlikte aynı mağdureye karşı işlenmiş olması hâlinde de uzlaşma hükümleri uygulanmayacağından Tebliğname’deki görüşe iştirak olunmamıştır.

V. KARAR
Gerekçenin (A) bölümünde açıklanan nedenle Amasya 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 01.10.2015 tarihli ve 2014/18 Esas, 2015/186 Karar sayılı kararına yönelik sanık ve müdafiinin temyiz istekleri yerinde görüldüğünden hükümlerin, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye kısmen farklı nedenle uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

21.03.2023 tarihinde karar verildi.