Yargıtay Kararı 9. Ceza Dairesi 2021/12591 E. 2023/4547 K. 22.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/12591
KARAR NO : 2023/4547
KARAR TARİHİ : 22.06.2023

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2014/89 E., 2016/16 K.
SUÇ : Cinsel saldırı
HÜKÜM : Beraat
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
Salihli Ağır Ceza Mahkemesinin,19.01.2016 tarihli ve 2014/89 Esas, 2016/16 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında cinsel saldırı suçundan, 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi uyarınca beraat kararı verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Katılan Vekilinin Temyiz İsteği
Katılanın cinsel saldırı sonucunda ciddi travma yaşadığına, bu tarz kişilerde olayı hatırlatan durumlardan kaçınma hali görüldüğüne, katılanın aşamalardaki ifade farklılıklarının nedeninin olayı unutup hayatına kaldığı yerden devam etme arzusundan kaynaklandığına, sadece fiillerin zamanını karıştırdığına ve bu hususun doğal karşılanması gerektiğine, bu nedenlerle usul ve yasaya aykırı hükmün bozulması gerektiğine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Sanığın savunması, katılan beyanı, tanık beyanları ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; her ne kadar sanık hakkında cebir kullanarak cinsel saldırı suçundan kamu davası açılmış ise de, olaya ilişkin herhangi bir maddi delil bulunmadığı gibi katılanın anlatımları tüm aşamalarda farklılıklar ve çelişkiler içermektedir, katılanın emniyetteki ifadesinde ilk gün sanığın ani bir hareketle kendisine sarıldığını, dudaklarından öptüğünü, ertesi gün ise sanığın kendisine git elini yüzünü yıka demesi üzerine lavaboya gittiğinde yine sarılıp öpmeye çalıştığını beyan ettiği, yargılama aşamasında ise sanığın kendisini elini yüzünü yıkaması için lavaboya gönderdiğini ve arkasından gelerek kendisini sarıldığını söylediği, daha sonra sanığın kendisinin çenesinden tutarak dudağından öpmeye başladığını ifade ettiği, bu şekilde olayların sıralaması hususunda çelişkiye düştüğü görülmüştür. Bunun yanında 1991 doğumlu olup iddia edilen olay tarihinde yirmi iki yaşında bulunan katılanın sanık tarafından cinsel saldırıya maruz kaldıktan sonra hiç bir şey yokmuş gibi tepki göstermeyerek iş yerinde kalmaya devam ettiği, ertesi gün yine iş yerine gittiği ve yine cinsel saldırıya maruz kaldığı yönündeki beyanları hayatın olağan akışına uygun bulunmamıştır. Katılanın ilk cinsel saldırıya maruz kalması üzerine ertesi günde iş yerine gitmesi hususu tanık olarak dinlenen kişiler tarafından da farklı şekillerde aktarılmıştır. Katılanın annesi olan tanık … bu hususu katılanın stajım yanmasın diye gittiği şeklinde açıkladığını, tanık Gülden ise katılanın acaba ilk gün halüsinasyon mu gördüm diye düşündüm şeklinde açıkladığını ifade etmişlerdir. Açılanan gerekçelerle, sanığa atılı suç üzerindeki şüphe ortadan kalkmamış, atılı suç kesin ve inandırıcı delillerle ispatlanamamış, ceza hukukunun temel prensibi olan şüpheden sanık yararlanır ilkesi uyarınca sanığın beraatine karar verilmiştir.

IV. GEREKÇE
Sanık hakkında kurulan hükümde, yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı anlaşılmakla, hukuka aykırılık görülmemiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Salihli Ağır Ceza Mahkemesinin,19.01.2016 tarihli ve 2014/89 Esas, 2016/16 Karar sayılı sayılı kararında katılan vekili tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden katılan vekilinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

22.06.2023 tarihinde karar verildi.