Yargıtay Kararı 9. Ceza Dairesi 2021/11558 E. 2023/5286 K. 18.09.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/11558
KARAR NO : 2023/5286
KARAR TARİHİ : 18.09.2023

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2015/64 E., 2015/132 K.
SUÇ : Cinsel saldırı
HÜKÜM : Düşme
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
Bergama Ağır Ceza Mahkemesinin, 02.12.2015 tarihli ve 2015/64 Esas, 2015/132 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında nitelikli cinsel saldırıya teşebbüs suçundan açılan davada, eylemin cinsel saldırı suçunu oluşturduğu kabul edilerek şikayetten vazgeçme nedeni ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun
(5237 sayılı Kanun) 73 üncü maddesinin dördüncü fıkrası ve 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin sekizinci fıkrası gereğince kamu davasının düşmesine karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
O Yer Cumhuriyet Savcısının Temyiz İsteği
Sanığın eyleminin nitelikli cinsel saldırıya teşebbüs suçunu oluşturduğu ve bu hali ile eylemin 5237 sayılı Kanun’un 102 nci maddesinin ikinci fıkrası ve 35 inci maddeleri kapsamında kaldığı, bu hali ile takibin şikayete bağlı olmadığı, verilen düşme kararının kanuna aykırı olduğuna ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Yapılan yargılama neticesinde İlk Derece Mahkemesince, ”Her ne kadar, sanık …’in mağdure …’ye karşı gerçekleştirdiği sabit görülen eylemlerinin nitelikli cinsel saldırıya teşebbüs suçunu oluşturduğundan bahisle 5237 sayılı TCK’nın 102/2 ve 35. maddeleri kapsamında cezalandırılması istenmişse de, mağdure …’nin; soruşturma aşamasındaki “… mücadele ederken ben yataktan yere düştüm ve … aynı şekilde yerde de üzerime uzandı, beni öpmeye çelıştı ve eliyle pantolonumun düğmesini açmaya çalıştı, bu sırada ben “yapma”, “…” eli ile ağzımı kapatarak “bağırma yukarda komuşular duyacak, … duyacak” dediği, ben yine de bağırmaya çalışınca … sanırım korktu ve beni bıraktı” şeklindeki anlatımları ile bu anlatımlarıyla uyumlu olan mahkememiz huzurundaki “ben bağırmaya başladım, susarsan bırakacağım dedi, ben sustum, bıraktığı anda kapıyı açıp çıktım, beni sadece pantolonumun düğmesini açabildi, dudaklarımdan ve boynumdan öptü, bana herhangi birşey söylemiyordu, sadece öpüyordu, … olayın sonuna doğru geldi ve odaya girdi, zaten sanık beni tam bıraktı daha sonra … girdi, … girdiğinde beni bırakmıştı” şeklindeki anlatımlarından ve yine tanık …in soruşturma aşamasındaki “içeri girince …’yi sırt üstü halının üstünde yatarken, …’i de hemen …’nin başında ayakta ancak ona doğru eğilmiş vaziyette gördüm, giyiniktiler, herhangi bir darp cebir izi yoktu ancak sadece …’in gömleğinin üst düğmesi açıktı,” şeklindeki anlatımları ile bu anlatımlarıyla uyumlu olan mahkememiz huzurundaki “üç-dört dakika sonra diğer odadan …’nin çığlığını duyduğumda odaya gittim girdiğim … ayakta üstünü düzeltiyordu, … yerde duruyordu, … hemen üzerine düzeltip çıktı, …’de dışarıya çıktı, … çok sinirli idi, … gelmesin dedi,” şeklindeki anlatımlarından, sanık …’in tanık …in odaya girmesinden önce eylemini sonlandırmış olduğu, tanık …in evdeki varlığının sanık …’in eylemini gerçekleştirmesine engel teşkil edebileceği ileri sürülebilecekse de, eyleminin başından beri tanık …in evde olduğunu bilen tanık …’in nezdinde, yakın arkadaşı olan ve sanık …’in isteği üzerine mağdure …’yi çağırmış olan tanık …in varlığının ciddi bir engel teşkil etmediği, bu nedenle sanık …’in rızasını zorladığı mağdure …’nin rıza göstermeyeceğini anlayınca ona karşı icra hareketlerini devam ettirebilme ve … ettiği sonucu gerçekleştirebilme imkanı var olduğu halde, bu yönde ciddi bir engel bulunmamasına karşın kendi isteği ile eylemine son verdiği değerlendirilmekle, sanık …’in hakkında 5237 sayılı TCK’nın 36. maddesi hükmü uyarınca gönüllü vazgeçme hükümleri uygulanmak suretiyle, eyleminin basit cinsel saldırı olarak kabul edilmesi gerektiği yönünde hukuki sonuç ve vicdani kanaatine ulaşılmıştır. Sanık …’in mağdure …’ye yönelik eylemlerinin 5237 sayılı TCK’nın 102/1 maddesinde düzenlenen cinsel saldırı suçunu oluşturduğu değerlendirilmiş olmakla, atılı suçun takibinin şikayete bağlı suçlardan olması ve mağdure …’nin mahkememiz huzurunda sanık … hakkındaki hakkındaki şikayetinden vazgeçmiş olması karşısında, 5237 sayılı TCK’nın 73/4. ve 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddeleri gereğince sanık … hakkında açılan kamu davasının düşürülmesine dair” şeklinde düşme kararı verilmiştir.

IV. GEREKÇE
Bergama Ağır Ceza Mahkemesinin, 02.12.2015 tarihli ve 2015/64 Esas, 2015/132 Karar sayılı kararında kabul ve takdir kılınmış düşme hükmü usul ve kanuna uygun bulunduğundan, o yer Cumhuriyet savcısının yerinde görülmeyen temyiz talebi reddedilmiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle Bergama Ağır Ceza Mahkemesinin, 02.12.2015 tarihli ve 2015/64 Esas, 2015/132 Karar sayılı kararında herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden, o yer Cumhuriyet savcısının temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

18.09.2023 tarihinde karar verildi.