YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/11372
KARAR NO : 2021/8329
KARAR TARİHİ : 12.10.2021
Suça sürüklenen çocuklar …, … ile … haklarında çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan gerçekleştirilen yargılama sonucunda atılı suçtan mahkumiyetlerine dair İstanbul Anadolu Çocuk Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 17.05.2018 gün ve 2017/274 Esas, 2018/214 Karar sayılı hükümlere yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 20. Ceza Dairesinin 18.09.2018 gün ve 2018/2699 Esas, 2018/1397 Karar sayılı hükmünün temyiz incelemesinde kapatılan Yargıtay 14. Ceza Dairesinin 06.05.2019 gün ve 2018/10515 Esas, 2019/9445 sayılı bozma kararıyla ilgili ilk derece mahkemesince direnilerek kurulan 30.10.2019 gün ve 2019/284 Esas, 2019/432 Karar sayılı hükümlerin suça sürüklenen çocuklar müdafileri ile katılan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı vekilince temyiz edilmesi nedeniyle Dairemize gönderilen dosya 02.12.2016 günlü, 29906 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 24.11.2016 günlü, 6763 sayılı Kanunun 38. maddesi ile 5320 sayılı Kanuna eklenen geçici 10. maddenin iki ve üçüncü bentlerine istinaden incelenerek gereği görüşüldü:
Mağdure hakkında dava konusu olaydan önce düzenlenip, dosya kapsamına alınan tedavi evrakında mağdurenin 15.10.2015, 31.03.2016 tarihlerinde de sağlık tedbiri kapsamında muayenelerinin yapılıp, bipolar affektif bozukluk ve davranım bozukluğu tanısı ile tedavisine başlandığı mağdurenin cinselliğe aşırı ilgisinin olduğu, telefonda başka erkeklere “ ev ayarla yapalım mı?” diye mesajlar attığı, aşırı makyaj yaptığı, tanımadığı erkeklerle görüştüğü ve birkaç kez görüştüğü kişiyle cinsel birliktelik yaşadığı, mevcut rahatsızlığı nedeniyle cinsel dürtülerinin arttığı, ilk kez ilişkiye girdiğinde “oh kızlık zarından kurtuldum” şeklinde söylemde bulunduğu yönünde muayene kaydı ile izlenimlere yer verildiği, suça sürüklenen … müdafisinin sunduğu belgeler içerisinde yer alıp, mağdure ile … arasında geçtiği iddia edilen yazışmalarda da, mağdurenin suça sürüklenen çocukla cinsel ilişkiye girmeyi, bunu grup olarak yapmak istediği ve yaşına yönelik soruya da 1999 doğumlu olduğuna dair beyanlarda bulunması, mağdurenin olaydan önce de kendini 17 yaşında tanıttığına ve birlikte olmak istediğine dair başka mesajların da telefonunda kayıtlı olduğunun … tarafından savunulması, mağdurenin ifadesine eşlik eden uzman klinik psikoloğun görüşünde mağdurenin kendisini büyük gösterme eğilimi ve çabaları olup, ağır makyaj yaptığının belirtilmesi karşısında, dosyaya sunulan mesajlar ile ses kayıtlarının mağdure tarafından gönderilip gönderilmediği hususu mağdureden de sorulup lüzumu halinde diğer mesajlar ile yazışmaların gerçekliği araştırıldıktan sonra, yazışmaların mağdure tarafından yapıldığının tespiti halinde, olay tarihinde kayden 14 yıl 10 ay 11 günlük olan mağdurenin gerek …’la aralarında geçtiği iddia edilen mesaj içeriklerindeki söylemleri gerekse abartılı makyaj yaparak büründüğü genel görüntüsü ile suç tarihinde on beş – on altı yaşlarında olan suça sürüklenen çocukları, hem yaşı konusunda hem de henüz uyuşturucu etkisi altına girmeden önce onlarla cinsel birliktelik yaşamak istediği yönündeki rızası hususunda kaçınılmaz hataya düşürüp düşürmediği hususu gerekçeli olarak tartışıldıktan sonra suça sürüklenen çocuklarının hukuki durumlarının tayin ve takdiri gerektiğinin anlaşılması karşısında, kapatılan Yargıtay 14. Ceza Dairesinin 06.05.2019 gün ve 2018/10515 Esas, 2019/9445 sayılı bozma kararı usul ve kanuna uygun olup, ilk derece mahkemesince anılan ilama yönelik mağdurenin olay günü kullandığı uyuşturucu nedeniyle direncini kaybetmesinden yararlanılarak eylemler gerçekleştirildiği için belirtilen hususların araştırılmasına gerek olmadığı gerekçesiyle kurulan 30.10.2019 gün ve 2019/284 Esas, 2019/432 Karar sayılı direnme ilamında belirtilen gerekçeler yerinde görülmediğinden Reddiyle, 6763 sayılı Kanunun 38. maddesi ile 5320 sayılı Kanuna eklenen geçici 10. maddenin üçüncü bendine istinaden anılan direnme kararıyla ilgili hüküm kurulmak üzere dosyanın Yargıtay Ceza Genel Kurulunca incelenmesi için Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 12.10.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.