Yargıtay Kararı 9. Ceza Dairesi 2021/10650 E. 2023/1883 K. 03.04.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/10650
KARAR NO : 2023/1883
KARAR TARİHİ : 03.04.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2014/26 E., 2014/338 K.
SUÇ : Hakaret, cinsel taciz
HÜKÜM : Beraat
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

İlk Derece Mahkemesince verilen kararın; 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Antalya 26.Asliye Ceza Mahkemesinin, 16.04.2015 tarihli ve 2014/26 Esas, 2015/338 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında hakaret ve cinsel taciz suçlarından, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi gereğince beraat kararı verilmiştir.

2. Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan 23.07.2019 tarihli ve 2015/358226

sayılı, onama görüşlü Tebliğname ile Daireye tevdii edilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
O Yer Cumhuriyet Savcısının Temyiz İstemi
“Müştekinin 16.01.2012 tarihinde alınan müracaat beyanında telefonuna 0532 353** ** numaralı hattın gelen mesajların tespit edildiği, müştekinin bu mesajların watshap üzerinden geldiğini 18.01.2012 tarihli dilekçesi ile belirttiği, sanığın soruşturma aşamasında 31.05.2013 tarihinde alınan beyanında 2012 yılı ocak ayında bu hattı kullandığını kabul ettiği ve müştekiye kendisine ait başka hatlardan buna benzer mesajları çektiğini belirten ikrarı içeren savunması dikkate alındığında, whatshap üzerinden gönderilen mesajların istenen görüşme dökümlerinde çıkmayacağı da gözönüne alındığında sanığın atılı suçu işlediği hususunda cezalandırılmasına yeterli delil bulunduğu halde mahkemece görüşme dökümlerinde gözükmediğinden bahisle beraat kararı verilmesi, usul ve yasaya aykırıdır” şeklinde olup kararın bozulması talep edilmiştir.

III. OLAY VE OLGULAR
İlk derece mahkemesi tarafından, sanığın suç tarihinden bir süre önce pastahanede tesadüfen tanışıp arkadaşlık yapmaya başladığı, savunmasındaki iddiasına göre bir kaç kez para karşılığı cinsel ilişkiye girdiğini iddia ettiği şikayetçiyi suç tarihinde telefonla arayarak görüşüp birlikte olmak istediğini bildirdiği, şikayetçinin bu talebi reddedip telefonlarına da cevap vermemesi üzerine sanığın katılanın cep telefonuna mesajlar göndererek eylemine uyan cinsel taciz ve hakaret suçlarını işlediği iddiasıyla açılan kamu davasında, şikayetçi ve sanığın kullandığı cep telefonlarına ilişkin getirtilen görüşme ve mesajlaşma kayıtlarından olay tarihi itibariyle sanığın şikayetçiye bir mesaj gönderdiğinin tespit edilemediği, bunun dışında sanığın atılı suçları işlediğine dair mahkumiyetine yeterli derecede kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği, bu nedenle müsnet suçların sanık tarafından işlendiğinin sabit olmadığı anlaşılmakla 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi gereğince sanığın ayrı ayrı beraatine karar verilmiştir.

IV. GEREKÇE
1. Sanığın yargılama konusu eylemi için, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 105 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca belirlenecek cezanın türü ve üst haddine göre aynı Kanun’un 66 ncı maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi gereği 8 yıllık olağan zamanaşımı süresinin öngörüldüğü anlaşılmıştır.

2. 5237 sayılı Kanun’un 67 nci maddesinin ikinci fıkrasının (d) bendi uyarınca zamanaşımı süresini kesen son işlemin 05.03.2014 tarihli duruşmadaki savunması olduğu ve bu tarihten, temyiz incelemesi tarihine kadar, 8 yıllık olağan zamanaşımı süresinin gerçekleşmiş olduğu belirlenmiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle, Antalya 26.Asliye Ceza Mahkemesinin, 16.04.2015 tarihli ve 2014/26 Esas, 2015/338 Karar sayılı kararının, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesinin birinci fıkrası gereği BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322 nci maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinin verdiği yetkiye dayanılarak sanık hakkındaki kamu davalarının 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin sekizinci fıkrası gereği gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle DÜŞMESİNE,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 03.04.2023 tarihinde karar verildi.