YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/10349
KARAR NO : 2023/413
KARAR TARİHİ : 06.02.2023
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI :
Sanık hakkında kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir oldukları, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükümleri temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteklerinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteklerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının 11.08.2015 tarih ve 2015/32084 Esas sayılı iddianamesiyle sanık hakkında çocuğun nitelikli cinsel istismarı ile kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından cezalandırılması talebiyle kamu davası açılmıştır.
2. Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesinin, 11.11.2015 tarihli ve 2015/274 Esas, 2015/343 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında reşit olmayanla cinsel ilişki suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 104 üncü maddesinin birinci fıkrası ile 43 ve 62 nci maddeleri uyarınca 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan ise 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi uyarınca beraatine karar verilmiştir.
3. Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan, 05.07.2019 tarihli ve 14-2016/6330 sayılı onama ve bozma görüşlü Tebliğname ile Dairemize tevdi edilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
1. Sanık müdafilerinin temyiz sebebi; Gebelik süresi dikkate alındığında mağdurenin sanıktan önce bir başkası ile cinsel ilişkiye girmiş olabileceği, sanığın bu yolla iradesinin sakatlandığı ve hata hükümlerinden faydalanması gerektiği, sanık ve mağdurenin karardan sonra evlendiği, iki tarafın da rızası ile girilen ilişki neticesinde sanığın cezaevine girmesinin sosyolojik ve kamusal anlamda hiçbir somut fayda taşımadığı, sabıkası bulunmayıp üzerine atılı suçu ikrar eden sanık hakkında kanunda yer alan ibarelerin tekrarı şeklindeki yetersiz gerekçelerle teşdit uygulanması, sanık hakkında beraat kararı verilmesi gerektiğine ilişkindir.
2. Katılanlar vekilinin temyiz sebebi; Mağdurenin rızası dışında cinsel ilişkinin gerçekleştiği, fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayıp algılamadığı hususunda herhangi bir araştırma yapılmadığı, suçun vasfının tayininde yanılgıya düşüldüğü, sanığın üzerine atılı suçlardan cezalandırılması gerektiğine ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
1. Sanık hakkında çocuğun nitelikli cinsel istismarı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından kamu davası açılmıştır.
2. Mağdurenin 02.11.1999 doğumlu olduğu, sanığın ailesi vasıtası ile mağdure ile evlenmek için istemeye gittikleri mağdure tarafının onay vermesi üzerine 12.04.2015 tarihinde sanık ile mağdurenin nişanlandıkları anlaşılmıştır.
3. Nişan tarihinden yaklaşık iki hafta sonra mağdurenin sanığın ailesiyle birlikte ikamet ettikleri eve gittiği, evde sanığın annesinin de bulunduğu mağdure ile sanığın diğer odada vajinal yoldan ilişkide bulundukları, mağdurenin bu durumu kimseye anlatmadığı, bu olaydan yaklaşık iki üç hafta sonra mağdurenin yine sanığın ikamet ettiği eve gittiği, sanığın annesinin evde bulunduğu sırada sanık ile mağdurenin ayrı bir odada yine aynı şekilde ilişkiye girdikleri, mağdurenin bu ilişkiden hamile kaldığı ve hamileliğinin 19 haftalık olduğu tespit edilmiştir.
4. Olaydan yaklaşık 3-4 ay sonra mağdurenin sanıktan ayrılmak istemesi nedeniyle olay ortaya çıkmakla; her ne kadar mağdure tarafından sanığın kendisi ile zorla ilişkiye girdiği söylenmiş ise de, her iki ilişki sırasında evde diğer bölümlerde sanığın annesinin bulunduğu mağdurenin yardım istemesi amaçlı bağırması halinde ilişkinin gerçekleşme imkanının bulunmadığı fakat mağdurenin herhangi bir yardım talebinin bulunmadığı bunu mağdurenin de kabul ettiği, yine ilk ilişkiden sonra mağdurenin sanığın ikamet ettiği eve tekrar gitmeye devam ettiği ve ikinci ilişkinin de yukarıda belirtilen ilk ilişki gibi yaşandığı, mağdure de darp ve cebir olduğuna dair herhangi bir emarenin bulunmadığı, mağdurenin durumdan kimseye bahsetmediği gibi şikayet yoluna da gitmediği ancak sanıktan ayrılmaya karar verdikten sonra 05.08.2015 tarihinde şikayette bulunduğu, şikayetin olaydan aylar sonra yapılması ve yukarıda belirtilen gerekçeler göz önüne alındığında aradaki cinsel ilişkinin mağdurenin rızası ile gerçekleştiği kabul edilmiştir. Mağdurenin olay tarihinde on beş – on sekiz yaş grubunda bulunduğu da nazara alındığında sanık hakkında reşit olmayanla cinsel ilişki suçundan 5237 sayılı Kanun’un 104 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca hüküm kurulmuş, suçun işleniş şekli, suç sebep ve saikleri göz önüne alınarak teşdiden ceza kurulmuş, sanığın eylemi aynı suç işleme kararı ile aynı mağdureye yönelik olarak iki defa işlediği anlaşıldığından teselsül hükümleri uyarınca cezanın artırılması yoluna gidilmiş, sanığın geçmişi, suçun ikrarı, yargılama aşamasındaki tutum ve davranışları gerekçe gösterilerek hakkında 5237 sayılı Kanun’un 62 nci maddesi tatbik edilmiştir.
5. Her ne kadar sanık hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma suçu nedeniyle cezalandırılması talebiyle kamu davası açılmış ise de sanığın eylem yerine rızası ile gittiği, sanığın mağdurenin rızası dışında hürriyetini sınırladığı yolunda her türlü şüpheden uzak mahkumiyete yeterli kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği anlaşıldığından müsnet suç yönünden beraat kararı verilmiştir.
6. Dosya kapsamında bulunan deliller;
Sanık savunması, mağdure ve babası olan katılan …’in beyanları, 05.08.2015 tarihli … raporu, telefon mesaj kayıtları dosyada mevcuttur.
IV. GEREKÇE
A. Sanık Hakkında Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin yargılama sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dava dosyası içeriğine göre, katılanlar vekilinin yerinde görülmeyen temyiz sebeplerinin reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
B. Sanık Hakkında Reşit Olmayanla Cinsel İlişki Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
1. Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfının doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanık müdafileri ve katılanlar vekilinin sübuta ve sair hususlara ilişkin yerinde görülmeyen temyiz sebepleri reddedilmiştir. 5237 sayılı Kanun’un 73 ve 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin sekizinci fıkrası uyarınca şikayete tabi suçlarda davanın düşmesi suçtan zarar gören kişinin açık bir şekilde şikayetten vazgeçmesine bağlı olduğundan tebliğnamedeki bozma düşüncesine de iştirak edilmemiştir.
2. 5237 sayılı Kanun’un 61 inci maddesi uyarınca temel ceza belirlenirken söz konusu maddenin birinci fıkrasında yedi bent halinde sayılan hususlarla aynı Kanun’un 3 üncü maddesinin birinci fıkrasındaki “Suç işleyen kişi hakkında işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunur.” şeklindeki kanuni düzenlemeler ve dosyaya yansıyan bilgi ile kanıtlar birlikte değerlendirilip, denetime olanak verecek şekilde somut gerekçeler de gösterilmek suretiyle ilgili kanun maddesindeki cezanın alt ve üst sınırları arasında takdir hakkının kullanılması ve buna göre temel cezanın hak ve nesafete uygun bir şekilde tayin edilmesi gerekirken kanunda yer alan bir kısım ifadelerin tekrarlanması şeklindeki yetersiz gerekçeyle teşdit uygulandığı anlaşılmakla, hüküm bu yönüyle hukuka aykırı bulunmuştur.
V. KARAR
A. Sanık Hakkında Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
Gerekçenin (A) bölümünde açıklanan nedenlerle Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesinin, 11.11.2015 tarihli ve 2015/274 Esas, 2015/343 Karar sayılı kararında katılanlar vekilince öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden katılanlar vekilinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,
B. Sanık Hakkında Reşit Olmayanla Cinsel İlişki Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
Gerekçenin (B) bölümünde açıklanan nedenlerle Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesinin, 11.11.2015 tarihli ve 2015/274 Esas, 2015/343 Karar sayılı kararına yönelik sanık müdafileri ve katılanlar vekilinin temyiz istekleri yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye değişik gerekçeyle uygun olarak oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
06.02.2023 tarihinde karar verildi.