Yargıtay Kararı 9. Ceza Dairesi 2021/10177 E. 2023/621 K. 14.02.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/10177
KARAR NO : 2023/621
KARAR TARİHİ : 14.02.2023

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma (Sanıklar haklarında ikişer kez); şantaj (Sanık …), uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti ile uyuşturucu madde kullanma (Sanıklar … … ve …)
HÜKÜMLER : Sanıklar …, … ile …’nin atılı tüm suçlardan beraatlerine; sanık …’in beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı eylemleri (İki kez) reşit olmayanla cinsel ilişki kabul edilerek mağdure …’e yönelik bu suçtan görülen kamu davasının şikayet yokluğu nedeniyle düşmesine, mağdure …’ye yönelik bu suçtan mahkumiyetine ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma (İki kez), şantaj ve uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti ile uyuşturucu madde kullanma suçlarından beraatine

Katılan mağdure … vekilinin sanıklar … … ve … haklarında uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti ile uyuşturucu madde kullanma suçlarından verilen beraat kararlarına yönelik temyiz istemi yönünden; uyuşturucu ve uyarıcı madde suçları; 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) İkinci Kitabının, “Topluma karşı suçlar” başlıklı Üçüncü Kısmının, “Kamunun sağlığına karşı suçlar” başlıklı Üçüncü Bölümünde düzenlenmiş olması, belirtilen özelliği gereğince, suçtan doğrudan zarar görmeyen ve bu nedenle kamu davasına katılma hakkı bulunmayan katılan mağdure vekili ile katılan Bakanlık vekilinin bu hükümleri temyiz etme yetkilerinin bulunmadığı belirlenmiştir.

Anılan husus haricindeki sanıklar haklarında kurulan diğer hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir oldukları, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükümleri temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteklerinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteklerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
… 2. Ağır Ceza Mahkemesinin, 15.07.2015 gün ve 2012/264 Esas, 2015/324 Karar sayılı kararı ile sanıklar … ile … haklarında beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından, sanık … hakkında beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti ile uyuşturucu madde kullanma suçlarından, beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçları bakımından sanıkların unsurları itibarıyla oluşmayan müsnet suçlardan 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi ile ayrıca sanık … hakkında uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti ile uyuşturucu madde kullanma suçlarından sanığın müsnet suçları işlediğinin sabit olmaması nedeniyle 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi uyarınca beraatine; sanık … hakkında beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı eylemleri reşit olmayanla cinsel ilişki kabul edilerek mağdure …’e yönelik sanık hakkındaki kamu davasının 5237 sayılı Kanun’un 73 üncü maddesinin dördüncü fıkrası ile 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin sekizinci fıkrası uyarınca şikayet yokluğu nedeniyle düşmesine ve mağdure …’ye yönelik bu suçtan 5237 sayılı Kanun’un 104, 43 ve 62 nci maddelerinin birinci fıkraları ile 53 üncü maddesi uyarınca neticeten 2 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve unsurları itibarıyla oluşmayan kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi uyarınca beraati ile mağdure …’ye karşı şantaj suçuyla uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti ile uyuşturucu madde kullanma suçlarından atılı suçları işlediğinin sabit olmaması nedeniyle 5271sayılı Kanun’un 223 ücnü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi uyarınca beraatine karar verilmiştir.

II.TEMYİZ SEBEPLERİ
A. Katılan Mağdure … Vekilinin Sanıklar Haklarında Müvekkiline Yönelik Eylemlerinden Dolayı Kurulan Bütün Hükümlere ve Sanıklar … … ve … Haklarında Uyuşturucu veya Uyarıcı Madde İmal ve Ticareti ile Uyuşturucu Madde Kullanma Suçlarından Verilen Beraat Kararlarına Yönelik Temyiz İstemleri
Mağdurelerin birbirlerini doğrulayan istikrarlı anlatımları, haklarında düzenlenen adli muayene raporlarının içerikleri, sanıkların kısmî ikrar içeren savunmaları ile tüm dosya kapsamına göre, sanıkların müvekkil katılan mağdure …’ye yönelik işledikleri müsnet suçlardan dolayı ayrıca sanıklar … … ve …’nın atılı uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti ile uyuşturucu madde kullanma suçlarından sevk maddeleri uyarınca cezaandırılmalarına karar verilmesi gerektiği halde bu konuda yazılı şekilde hükümler kurulmasının, ayrıca katılan mağdure …’nin davada kendisini vekaletnameli vekili ile temsil ettirdiği halde mağdure lehine vekalet ücretine hükmolunmamasının usul ve kanuna aykırı olduğuna ilişkindir.

B. Sanık … Müdafiinin Sanık Hakkında Reşit Olmayanla Cinsel İlişki Suçundan Kurulan Mahkumiyet Hükmüne Yönelik Temyiz İstemi
Mağdure …’nin aşamalardaki soyut ve çelişkili beyanları, sanığın atılı suçu işlemediğine dair evrelerdeki istikrarlı savunmaları ile tüm dosya kapsamına göre sanığın mağdureye yönelik bu suçu gerçekleştirdiğine dair cezalandırılmasına yeterli delil bulunmadığından beraatine karar verilmesi gerektiğine ilişkindir.

C. O Yer Cumhurıyet Savcısı’nın Sanıklar … … ve … Haklarında Uyuşturucu veya Uyarıcı Madde İmal ve Ticareti ile Uyuşturucu Madde Kullanma Suçlarından Verilen Beraat Kararları Haricindeki Mahkemece Kurulan Diğer Bütün Hükümleri Sanıklar Aleyhine Temyiz İstemleri
Mağdurelerin aşamalardaki samimi anlatımları ile vücutlarında darp izleri bulunduğuna ve nitelikli cinsel istismar bulguları tespit edildiğine dair raporların içerikleri, sanıkların kaçamaklı savunmaları ile tüm dosya kapsamına göre, uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti ile uyuşturucu madde kullanma suçlarından verilen beraat kararları hariç olmak üzere sanıkların diğer atılı suçlardan dolayı haklarındaki sevk maddelerine göre ayrı ayrı cezalandırılmalarına karar verilmesi gerektiği halde haklarında yazılı şekilde beraat, düşme ve mahkûmiyet hükümleri kurulmasının usul ve kanuna aykırı olduğuna ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
YAPILAN YARGILAMA SONUCUNDA; MAHKEMECE DAVA KONUSU OLAYIN; “Suç tarihi itibarıyla on beş yaşını doldurmuş bulunan mağdure …’nin sanık … ile 2011 yılı Ekim ayı içerisinde facebook vasıtasıyla tanıştıkları,
Sanık …’in …’da ikamet eden mağdure … ile de 2011 yılı Kasım ayı içerisinde facebook vasıtasıyla tanışıktan sonra bu mağdure ile 19.11.2011 tarihinde buluşarak mağdureyi …’da bulunan evine götürdüğü, bu evde sanık …’in arkadaşı olan sanık …’in de bulunduğu ve sanık …’in burada mağdure …’le cinsel ilişkiye girip, bu aşamadan sonra sanıkla mağdurenin birlikte … ilinde anılan evde birlikte yaşadıkları ve bu dönem içinde birçok kez cinsel ilişkiye girdikleri, mağdure …’in 08.01.2012 tarihinde … ilinde … … isimli şahısla evlendikten sonra sanık …’in isteği üzerine otobüsle … iline geldiği ve sanık …’in mağdureyi otogardan alarak arkadaşı sanık …’nin evine götürdüğü, bu sırada evde sanık …’nin oğlu olan sanık … ile sanık …’in birlikte mağdure …’nin de bulunduğu, beraber kaldıkları dönem içinde de sanık …’le mağdure …’in bu evde birden çok kez cinsel ilişkiye girdikleri,
Sanık …’in belirtildiği üzere mağdure … ile de … ilinde 2011 yılı Ekim ayı içerisinde facebook vasıtasıyla tanıştığı ve on beş yaşını doldurmuş katılan mağdure … ile sanık …’in … ilinde 25.12.2021 tarihinde buluştukları, yanlarında sanık … ve mağdure …’te olduğu halde sanık …’in …’daki evinde oturduktan sonra yine yanlarında sanık … olduğu halde … ilinde dolaşıp mağazaları gezerek birlikte yemek yedikleri ve sanık …’in katılan mağdure …’yi, sanık … ile birlikte … iline göndermesi sonucu sanık …’in mağdureyi … il merkezinde bulunan sanık …’nin oturduğu eve götürdüğü, burada sanık …’nin oğlu olan sanık …’nın da bulunup bir süre sonra sanık …’in de … ilinden … iline gelerek sanık …’nin evinde diğer sanıklar ve mağdure ile kalmaya başladığı ve bu dönem içinde sanık …’in birden fazla kez mağdure … Kayın ile vajinal yoldan cinsel ilişkiye girdiği,
Mağdure …’in de …’dan, …’ya gelmesinden sonra sanık …’in her iki mağdure ile cinsel ilişkiye girmeye devam ettiği ve mağdurelerle birlikte …’da bulunan gazinolara, alış veriş merkezlerine gittikleri ve son olarak 27.01.2012 tarihinde mağdurelerin sanık …’ye ait evden kaçarak emniyet güçlerine başvurdukları;”
Şeklinde gerçekleştiği kabul edilmiş olup,
Mahkemenin bu kabul ve kurulan hükümlere dair;
“Mağdurelerin aşamalardaki beyanlarına, sanıkların evrelerdeki savunmalarına, tanık ifadelerine ve tüm dosya içeriğine göre; her iki mağdurenin de sanık …’le … ilinde tanıştıkları ve … ilinde sanığın zorla kendilerine karşı cinsel istismar suçunu işlediğini iddia etmelerine rağmen ilin merkezi yerlerinde sanıkla birlikte gezdikleri, alış veriş merkezlerinde yemek yedikleri, mağdure …’nin sanık …’le birlikte …’dan otobüsle … iline uzun bir yolculuk yaptıktan sonra sanık …’nin evine gittiği, yine mağdure …’in tek başına …’dan …’ya sanık …’in bulunduğu sanık …’ye ait eve gittiği, burada bulundukları dönem içinde mağdurelerin hep birlikte gazinolara ve …’nın en merkezi ve en kalabalık yerinde bulunan alış veriş merkezlerine gittikleri ve mağdurelerin zorla tutulduklarını iddia ettikleri evin … … ilçesi … Mahallesinde yol kenarında olması nedeniyle mağdurelerin yardım talebi halinde rahatlıkla güvenlik güçleri ya da başkaları tarafından ulaşılabilecek bir konumda olduğu ve yine mağdurelerin rahat bir şekilde hareket edip komşularla görüştükleri ve bu komşulardan tanık …’in beyanına göre misafir olduklarını ifade ettikleri nazara alındığında on beş yaşını doldurmuş mağdurelerin sanık … ile rızalarıyla cinsel ilişkiye girdikleri ve yine rızaları dahilinde sanık … ve diğer sanıkların yanında kaldıkları sabit görülmüştür.
Her ne kadar sanıklar …, … ve …’nın on beş yaşından büyük mağdureleri zorla alıkoydukları ve sanık …’in cinsel istismar eylemlerine yardım ettikleri iddiası ile açılan kamu davalarında mağdurelerin sanık … ile rızalarıyla birlikte oldukları ve rızalarıyla sanığın yanında kaldıkları sabit görülmekle, sanıkların unsurları oluşmayan kişiyi hürriyetten yoksun kılma ve cinsel istismar suçlarından ayrı ayrı beraatlerine karar verilmiştir.
Her ne kadar sanıklar … ve … …’in uyuşturucu madde kullandıkları ve mağdureler … ile …’e uyuşturucu madde vermek suretiyle ticaretini yaptıkları iddiası ile kamu davaları açılmış ise de, sanıkların uyuşturucu madde kullandıkları ve mağdurelere uyuşturucu madde verdikleri yolunda mağdurelerin soyut iddiaları dışında hiçbir delil elde edilemediğinden sanıklar haklarında yüklenen bu suçlardan ayrı ayrı beraatlerine karar verilmiştir.
Sanık …’in mağdure …’i …’dan, …’ya gönderirken …’ya gitmediği takdirde cinsel ilişki görüntülerini dağıtacağını söyleyerek mağdureye şantajda bulunduğu iddia edilmiş ise de, dosyada bulunan mağdure … ile sanık … arasındaki rızaya dayalı olduğu anlaşılan cinsel ilişki görüntüleri de nazara alındığında şantaj konusunda mağdurenin soyut idiası iddiası dışında sanık aleyhine delil bulunmadığından sanık …’in şantaj suçundan beraatine karar verilmiş ayrıca on beş yaşını doldurmuş mağdureler … ve …’in rızalarıyla sanık …’le birlikte oldukları ve onunla rızalarıyla kaldıkları sonucuna ulaşıldığından unsurları itibarıyla oluşmayan kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından da sanık …’in beraatine karar verilmiştir.
Her ne kadar sanık … hakkında on beş yaşını doldurmuş mağdure …’e karşı çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçunu işlediği iddiası ile kamu davası açılmış ise de, tüm dosya kapsamına göre on beş n 0 yaşını doldurmuş mağdurenin rızasıyla sanıkla cinsel ilişkiye girdiği ve bu nedenle eylemin şahsi şikayete bağlı 5237 sayılı Kanunun 104/1. maddesindeki reşit olmayanla cinsel ilişki suçunu oluşturması ve kovuşturma evresinde mağdurenin mahkemeye sunduğu 06.05.2014 tarihli dilekçesinde sanıklar hakkındaki şikayetinden vazgeçmesi nedeniyle sanık hakkındaki kamu davasının 5237 sayılı Kanunun 73/4. ve 5271 sayılı Kanunun 223/8. maddesi uyarınca düşürülmesine karar verilmiştir.
Öte yandan sanık … hakkında on beş yaşını doldurmuş mağdure …’ye karşı çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçunu işlediği iddiasıyla kamu davası açılmış ise de; tüm dosya kapsamına göre on beş yaşını doldurmuş mağdurenin rızasıyla sanıkla cinsel ilişkiye girdiği ve bu nedenle sanığın eyleminin reşit olmayanla cinsel ilişki suçunu oluşturmasının yanında sanığın mağdure ile farklı zamanlarda birden fazla kez de cinsel ilişkiye girdiği sübut bulduğundan lehine olan 6545 sayılı Kanun değişikliği öncesi 5237 sayılı Kanunun 104/1, 43, 53. maddeleri uyarınca cezalandırılmasına karar verilmiştir.”
Şeklindeki gerekçesinin de sanık …’in reşit olmayanla cinsel ilişki suçundan cezalandırılmasına dair hükümdeki (IV.) Numaralı gerekçe kısmının (C) Bölümünde belirtılen hukuka aykırılıklar dışında dosya kapsamına uygun olduğu yapılan temyiz incelemesi sonucunda kabul edilmiştir.

IV.GEREKÇE
A. Sanıklar … … ve … Haklarında Uyuşturucu veya Uyarıcı Madde İmal ve Ticareti ile Uyuşturucu Madde Kullanma Suçlarından Kurulan Hükümler Yönünden
Uyuşturucu ve uyarıcı madde suçlarının; 5237 sayılı Kanun’un İkinci Kitabının, “Topluma karşı suçlar” başlıklı Üçüncü Kısmının, “Kamunun sağlığına karşı suçlar” başlıklı Üçüncü Bölümünde düzenlenmiş olması, belirtilen özelliği gereğince, suçtan doğrudan zarar görmeyen ve bu nedenle kamu davasına katılma hakkı bulunmayan katılan mağdure … vekilinin hükümleri temyiz etme yetkisi bulunmadığından temyiz isteminin, 5271 sayılı Kanun’un 317 nci maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerektiği belirlenmiştir.

B. Sanıklar …, … ve … haklarında Beden veya Ruh Sağlığını Bozacak Şekilde Çocuğun Nitelikli Cinsel İstismarı ve Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma Suçlarından, Sanık … Hakkında Şantaj, Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma Suçları ile Mağdure …’e Yönelik Reşit Olmayanla Cinsel İlişki Suçundan Kurulan Hükümler Yönünden
Olayın intikal şekli ve süresi, sanıkların aşamalardaki savunması, katılan mağdurelerin evrelerdeki beyanları, tanık ifadeleri ve tüm dosya kapsamına göre; yargılama sürecindeki işlemlerin usul ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdani kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı anlaşılmakla hükümlerde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamış ve o yer Cumhuriyet savcısı ile katılan mağdure … vekilinin temyiz sebepleri yerinde görülmediğinden reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır.

C. Sanık … Hakkında Katılan Madure …’ye Yönelik Reşit Olmayanla Cinsel İlişki Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
Yargılama sürecindeki işlemlerin usul ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından mağdurenin rızası kapsamında gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdani kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, o yer Cumhuriyet savcısının, katılan mağdure … vekilinin ve sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz sebepleri reddedilmiştir.
Ancak;
1. Sanığın işlediği reşit olmayanla cinsel ilişki suçunun üst sınırının iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektirmesi ve mahkemece mahkûmiyet hükmü kurulmasının ardından 17.10.2019 tarihinde yürürlüğe giren 7188 sayılı Kanunla yeniden düzenlenen 5271 sayılı Kanun’un 251 inci maddesindeki basit yargılama usulüne dair kanuni düzenlemeden sonra 7188 sayılı Kanun’un geçici 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendine yönelik olarak 19.08.2020 günlü, 31218 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 25.06.2020 tarih ve 2020/16 Esas, 2020/33 Karar sayılı kararı ile 5271 sayılı Kanun’a 7188 sayılı Kanun’un 31 inci maddesiyle eklenen geçici 5 inci maddesinin (d) bendinde yer alan “Kovuşturma evresine geçilmiş” ibaresinin, aynı bentte yer alan “Basit yargılama usulü” yönünden Anayasaya aykırı bulunarak iptal edilmesi karşısında, anılan karara istinaden sanığın hukuki durumunun yeniden karar yerinde değerlendirilmesinde zorunluluk bulunduğu anlaşılmış,
Kabule göre de;
Sanık hakkında işlediği kabul edilen suçtan dolayı 5237 sayılı Kanun’un 61 inci maddesi uyarınca temel ceza belirlenirken söz konusu maddenin birinci fıkrasında yedi bent halinde sayılan hususlar ile denetime olanak verecek şekilde ve somut gerekçeler de gösterilmek suretiyle ilgili kanun maddesindeki alt ve üst sınırları arasında takdir hakkının kullanılması zorunluluğuna uyulmayıp, kanun maddesindeki bir kısım ifadeleri aynen tekrar etmek suretiyle temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak en üst hadden belirlenmesi neticesinde 5237 sayılı Kanun’un 3 üncü maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen orantılılık ilkesi ile hak ve nesafet kurallarına muhalefet edilmesi,
Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13 üncü maddesinin birinci fıkrasında yer alan “Kamu davasına katılma üzerine, mahkûmiyete karar verilmiş ise vekili bulunan katılan lehine Tarifenin ikinci kısım ikinci bölümünde belirlenen avukatlık ücreti sanığa yükletilir.” şeklindeki düzenleme nazara alındığında, kendisini vekaletnameli vekille temsil ettiren katılan mağdure … yararına vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi hukuka aykırılık olarak kabul edilmiştir.

V.KARAR
A. Sanıklar … … ve … Haklarında Uyuşturucu veya Uyarıcı Madde İmal ve Ticareti ile Uyuşturucu Madde Kullanma Suçlarından Kurulan Hükümler Yönünden
Gerekçenin (A) bölümünde açıklanan nedenle bu konudaki … 2. Ağır Ceza Mahkemesinin, 15.07.2015 gün ve 2012/264 Esas, 2015/324 Karar sayılı kararına yönelik katılan mağdure … vekilinin temyiz isteğinin, 1412 sayılı Kanun’un 317 nci maddesi gereği, oy birliğiyle REDDİNE,

B. Sanıklar …, … ve … Haklarında Beden veya Ruh Sağlığını Bozacak Şekilde Çocuğun Nitelikli Cinsel İstismarı ve Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma Suçları ile Sanık … Hakkında Şantaj, Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma Suçları ve Mağdure …’e Yönelik Reşit Olmayanla Cinsel İlişki Suçundan Kurulan Hükümler Yönünden
Gerekçenin (B) bölümünde açıklanan nedenlerle bu konudaki … 2. Ağır Ceza Mahkemesinin, 15.07.2015 gün ve 2012/264 Esas, 2015/324 Karar sayılı kararında o yer Cumhuriyet savcısı ile katılan mağdure … vekili tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden o yer Cumhuriyet savcısı ile katılan mağdure … vekilinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükümlerin, oy birliğiyle ONANMASINA,

C. Sanık … Hakkında Katılan Mağdure …’ye Yönelik Reşit Olmayanla Cinsel İlişki Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
Gerekçenin (C) bölümünde açıklanan nedenlerle bu konudaki … 2. Ağır Ceza Mahkemesinin, 15.07.2015 gün ve 2012/264 Esas, 2015/324 Karar sayılı kararına yönelik o yer Cumhuriyet savcısı ile katılan mağdure … vekili ve sanık müdafiinin temyiz istemleri yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

14.02.2023 tarihinde karar verildi.