Yargıtay Kararı 9. Ceza Dairesi 2021/10155 E. 2023/2085 K. 06.04.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/10155
KARAR NO : 2023/2085
KARAR TARİHİ : 06.04.2023

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Reşit olmayanla cinsel ilişki
HÜKÜM : Mahkûmiyet

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Muğla Cumhuriyet Başsavcılığının, 18.02.1015 tarihli ve 2015/509 Esas sayılı iddianamesi ile sanık hakkında çocuğun nitelikli cinsel istismarı ve reşit olmayanla cinsel ilişki suçlarından cezalandırılması istemiyle kamu davası açıldığı görülmüştür.

2. Muğla 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 22.10.2015 tarihli ve 2015/60 Esas, 2015/402 Karar sayılı kararı ile sanığın reşit olmayanla cinsel ilişki suçundan mahkumiyetine ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A. Katılan Mağdure Vekilinin Temyiz İsteği
Özetle, verilen kararın usul ve yasaya açıkça aykırı olduğuna, temyizen bozulmasına, müvekkilinin ifadesinden anlaşılacağı üzere; müvekkili ile sanığın Temmuz 2014 de, müvekkilinin rızası dışında cinsel ilişkide bulunduklarına, daha sonraki zamanlarda ise müvekkilinin isteği dahilinde cinsel ilişkide bulunduklarına, Temmuz 2014 de müvekkilinin on beş yaşını tamamlamadığına, cinsel istismara uğradığına ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 103 üncü maddesinde rıza aranmadığına, müvekkilinin o tarihte cinsel ilişkiye rızası olsa bile kanunun rızayı kabul etmediğine, Mahkemece cinsel ilişki tarihinin Eylül 2014 olarak alınmasının anlaşılamaz olduğuna, çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan ceza verilmesi gerekirken sanığın tutarlı savunmaları göz önüne alınarak ceza verilmesinin hatalı olduğuna, müvekkilinin cinsel istismara uğradıktan sonra ruh sağlığının bozulup bozulmadığı konusunda araştırma yapılmadan eksik incelemeyle karar verildiğine ilişkindir.

B. Sanık Müdafiin Temyiz İsteği
Usul ve yasaya aykırı kararın temyizen bozulmasına, müvekkili ile katılan mağdurenin 2014 yılı Eylül ayında tanışıp katılan mağdurenin rızası ile cinsel ilişkiye girdiklerine, sanığın cinsel ilişki yönünden herhangi bir zorlamasının olmadığına, katılan mağdurenin görünüm olarak on sekiz yaş üstü göstermesiyle aralarında geçen konuşmalarında katılan mağdurenin yaşının on sekizden büyük olduğu yönündeki söylemleri nedeniyle sanığın katılan mağdurenin on sekiz yaşından küçük olduğunu bilmediğine, yeterli inceleme ve araştırma yapılmaksızın karar verildiğine ve dilekçesinde belirttiği diğer hususlara ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1. Sanık ile katılan mağdurenin değişik zamanlarda cinsel ilişkiye girmeleri şeklindeki eylemde sanığın reşit olmayanla cinsel ilişki suçundan mahkûmiyetine karar verildiği görülmüştür.

2. Sanık ve mağdure beyanlarıyla olayın sübut bulduğunun kabulüyle, dosya kapsamı ile sanığın tutarlı savunmaları nazara alınıp olay tarihinin Eylül 2014-Kasım 2014 tarihleri arası olduğu, katılan mağdurenin olay tarihi itibarıyla on beş yaşından büyük olduğu, bu nedenle sanığın eyleminin reşit olmayanla cinsel ilişki suçunu oluşturduğu gerekçesiyle hüküm kurulduğu anlaşılmıştır.

IV. GEREKÇE
1. Sanık hakkında Temmuz 2014 tarihindeki eylemle ilgili açılan kamu davasında zamanaşımı süresince karar verilebileceği düşünülmüştür.

2. Yargılama sürecindeki işlemlerin usul ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdani kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanık müdafii ile katılan mağdure vekilinin yerinde görülmeyen temyiz sebepleri reddedilmiş, hukuka aykırılık görülmemiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Muğla 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 22.10.2015 tarihli ve 2015/60 Esas, 2015/402 Karar sayılı kararında sanık müdafii ile katılan mağdure vekili tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanık ve katılan mağdure vekilinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

06.04.2023 tarihinde karar verildi.