Yargıtay Kararı 9. Ceza Dairesi 2021/10025 E. 2023/5301 K. 18.09.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/10025
KARAR NO : 2023/5301
KARAR TARİHİ : 18.09.2023

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2015/56 E., 2015/165 K.
SUÇ : Nitelikli cinsel saldırı
HÜKÜM : Beraat
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
Nazilli (Kapatılan) 2. Ağır Ceza Mahkemesinin, 13.10.2015 tarihli ve 2015/56 Esas, 2015/165 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında nitelikli cinsel saldırı suçundan 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi uyarınca beraat kararı verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Katılan Vekilinin Temyiz İstemi
Yerel mahkeme kararının bozulmasına yönelik olduğu görülmüştür.

III. OLAY VE OLGULAR
Mahkeme, “…sanık …’ ın İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı’ nca yapılan DNA incelemesi sonucunda düzenlenen 20/02/2015 tarihli raporuna göre küçük Melisa Bülbül’ün %99.9 babası olduğunun tespit edildiği, sanığın başından beri katılan ile rıza dahilinde cinsel ilişkiye girdiğini kabul ettiği, katılanın aşamalarda birbiri ile çelişen beyanlarına göre sanığın işlediği iddia olunan ilk cinsel saldırı eyleminden sonra aradan 1,5 yıl gibi bir zaman geçmesine ve bu süreçte sanık askere gittiğinden katılana baskı uygulama ihtimalinin de söz konusu olmamasına karşın katılanın sanıktan ayrı kaldığı bu zaman dilimi içerisine adli makamlardan veya etrafında bulunan insanlardan neden yardım istemediğine ilişkin bir açıklamada bulanamadığı gibi katılanın iddia ettiği gibi zorla ırza geçme olayından sonra sanığın buluşma teklifini katılanca kabul edilmesinin hayatın olağan akışına uygun olmayacağı ayrıca dinlenen tanık …’ un aşamalarda değişmeyen, istikrarlı ve çelişki içermeyen beyanları da dikkate alındığında; sanığın üzerine atılı cinsel saldırı suçlarından mahkumiyetine yeter, kesin ve inandırıcı delil elde edilemediğinden…” şeklindeki gerekçesiyle sanığın atılı suçtan beraatine karar vermiştir.

IV. GEREKÇE
Dosya kapsamında mevcut Adlî Tıp Kurumu raporu ve dinlenen tanık anlatımlarında sanığın katılan ile rızası dışında cinsel ilişkiye girdiğine dair somut ve yeterli delilin mevcut olmadığı anlaşıldığından yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, Mahkemenin yargılama sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dava dosyası içeriğine göre, katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz sebeplerinin reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle Nazilli (Kapatılan) 2. Ağır Ceza Mahkemesinin, 13.10.2015 tarihli ve 2015/56 Esas, 2015/165 Karar sayılı kararında katılan vekili tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden katılan vekilinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

18.09.2023 tarihinde karar verildi.