Yargıtay Kararı 9. Ceza Dairesi 2020/844 E. 2020/716 K. 29.06.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/844
KARAR NO : 2020/716
KARAR TARİHİ : 29.06.2020

Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Tefecilik yapmak
Hüküm : … için, TCK’nın 241/1, 62/1, 52, 58. maddeleri,
… için, TCK’nın 241/1, 62/1, 52, 53. maddeleri gereğince mahkumiyet (ikişer kez)

Sanıkların tefecilik suçunu işlediği iddiasıyla açılan kamu davalarında, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
A) Sanık … hakkında tefecilik suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik sanık müdafiinin ve katılan hazine vekilinin (Yalnızca vekalet ücreti yönünden) temyiz itirazlarının incelenmesinde,
1-Tefecilik suçunda suç tarihinin kazanç elde etmek amacıyla ödünç paranın verildiği tarih, zincirleme suçlarda ise son suçun işlendiği gün olduğu, Dairemizce de benimsenen Ceza Genel Kurulunun 12/05/2015 tarihli ve 2014/4-655 Esas, 2015/152 Karar sayılı kararında da açıklandığı üzere, değişik zamanlarda birden fazla kişiye kazanç karşılığı ödünç para verilmesi halinde zincirleme tek tefecilik suçunun oluşacağı nazara alındığında; sanık …’in müştekiler … ve … ve tanık …’e farklı zamanlarda faiz karşılığı ödünç para vermesi şeklindeki eylemlerinin kül halinde zincirleme biçimde işlenmiş tek bir tefecilik suçunu oluşturacağı gözetilmeksizin, ayrı ayrı iki kez cezalandırılması,
2-Kabule göre de;
a) 1136 sayılı Kanun’un 168 ve hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/5. maddesi uyarınca, kendisini vekille temsil ettiren katılan hazine lehine hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
b) 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafii ve katılan hazine vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
B) Sanık … hakkında tefecilik suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik sanık müdafiinin ve katılan hazine vekilinin (Yalnızca vekalet ücreti yönünden) temyiz itirazlarının incelenmesinde,
1-Dairemizce de benimsenen Ceza Genel Kurulunun 12/05/2015 tarihli ve 2014/4-655 Esas, 2015/152 Karar sayılı kararında da açıklandığı üzere, değişik zamanlarda birden fazla kişiye kazanç karşılığı ödünç para verilmesi halinde zincirleme tek tefecilik suçunun oluşacağı nazara alındığında; UYAP sisteminde yapılan sorgulamada, sanık hakkında aynı suçtan Antalya 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 2015/877 Esas sırasında kayıtlı kamu davasının açıldığının anlaşılması karşısında, anılan davanın akıbetinin araştırılması, derdest ise birleştirilmesi, karara çıkmış ve kesinleşmiş ise onaylı örneğinin getirtilerek incelenmesi sonrasında suç ve iddianame tarihlerine göre eylemler arasında hukuki kesinti oluşup oluşmadığının, zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının ve mükerrer dava olup olmadığının saptanması, ayrıca zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiğinin belirlenmesi halinde sanığa TCK’nın 241. maddesi gereğince verilecek cezadan aynı Kanunun 43/1. maddesi uyarınca artırım yapıldıktan sonra kesinleşen dava dosyasından verilen cezanın mahsubu ile oluşur ise aradaki fark kadar cezaya hükmedilmesi, hukuki kesintinin gerçekleşmesi durumunda ise ayrı ceza verilmesi gerekirken, eksik araştırma ve yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-Kabule göre de;
5237 sayılı TCK’nın 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafii ve katılan hazine vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 29.06.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.