Yargıtay Kararı 9. Ceza Dairesi 2020/8049 E. 2021/1310 K. 11.03.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/8049
KARAR NO : 2021/1310
KARAR TARİHİ : 11.03.2021

Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Tefecilik yapmak
Hüküm : Beraat

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Dairemizin 2020/5898 Esas sırasında kayıtlı dosyası ile bu dosya arasında fiili ve hukuki bağlantı olduğundan birlikte ele alınarak yapılan incelemede;
Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 26/04/2016 gün ve 2014/118 Esas, 2016/208 sayılı Kararında da belirtildiği üzere, tefecilik suçu ile korunan hukuki yarar ve bu bağlamda suçun topluma karşı suçlar bölümünde düzenlenmesi karşısında, bu suçun mağdurunun toplumu oluşturan bireylerin tamamı, diğer bir ifadeyle kamu olduğu, eylemin belirli bir kişinin zararına olarak işlenmesi halinde bu kişinin mağdur değil, suçtan zarar gören olacağının kabulü gerektiği, bu bağlamda TCK’nın 241. maddesinde düzenlenen tefecilik suçunun, kazanç elde etmek amacıyla borç para verilmesiyle oluşacağı, bunu meslek haline getirmenin suçun unsurları içerisinde yer almadığı, değişik zamanlarda ve/veya farklı kişilere karşı tefecilik eylemini zincirleme olarak işleyen sanık hakkında TCK’nın 43. maddesinin uygulanması gerektiği, zincirleme suçlarda son suçun işlendiği günün suç tarihi olduğu, bu itibarla hukuki kesinti oluşturan iddianame tarihinden evvel sanık hakkında dava konusu olsun ya da olmasın tüm eylemlerin teselsülün içerisinde değerlendirilmesi, iddianame tarihinden sonraki eylemlerin ise gerçek içtima hükümleri ve varsa kendi içinde teselsül hükümleri değerlendirilmek suretiyle karara bağlanması gerekeceği nazara alındığında;
UYAP sisteminden yapılan sorgulamada; sanık … hakkında Hatay 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 15/10/2015 tarih ve 2014/214 E, 2015/727 K. sayılı ilamıyla tefecilik suçundan mahkumiyet kararı verildiği, dosyanın temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 2020/5898 Esasına kaydedildiği, Dairemizin 2020/5898 esasına kayıtlı dosyasında iddianamede belirtilen suç tarihinin 2010-2013 yılları arası, iddianame tarihinin 11/03/2014 olduğu, Dairemizin temyize konu bu kamu davasında ise iddianamede belirtilen suç tarihinin 17/01/2013, iddianame tarihinin 19/11/2013 olması karşısında; anılan dava dosyalarının akıbetlerinin araştırılarak mümkünse davaların birleştirilmesi, kesinleşmesi veya birleştirme olanağının ortadan kalkması durumunda ise asılları veya onaylı örneklerinin bu dosya arasına konulmasından sonra, zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının ve mükerrer dava olup olmadığının saptanması, zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiğinin belirlenmesi halinde eylemlerinin bir bütün halinde zincirleme tek tefecilik suçunu oluşturması nedeniyle TCK’nın 3/1 ve 61/1. maddelerinin gözetilmesi, maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde ortaya çıkarılabilmesi amacıyla, sanığın alacaklı olduğu icra takip dosyalarının tespitiyle varsa takip borçlularının tanık sıfatıyla dinlenilmesi, kolluk marifeti ile sanığın sosyal ve mali durumunun ve çevrede tefeci olarak bilinip bilinmediğinin araştırılması ile hasıl olacak sonuca göre hukuki durumun takdir ve tayini gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı, katılan kurum vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 11/03/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.