YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/7913
KARAR NO : 2021/1513
KARAR TARİHİ : 23.03.2021
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Tefecilik yapmak
Hüküm : Beraat
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 26/04/2016 tarihli ve 2014/118 – 2016/208 sayılı kararında da belirtildiği üzere, tefecilik suçu ile korunan hukuki yarar ve suçun TCK’nın topluma karşı suçlar bölümünde düzenlenmesi karşısında, bu suçun mağdurunun toplumu oluşturan bireylerin tamamı, diğer bir ifadeyle kamu olduğu, eylemin belirli bir kişinin zararına olarak işlenmesi halinde bu kişinin mağdur değil, suçtan zarar gören olacağının kabulü gerektiği, bu bağlamda TCK’nın 241. maddesinde düzenlenen tefecilik suçunun kazanç elde etmek amacıyla borç para verilmesiyle oluşacağı, bunu meslek haline getirmenin suçun unsurları içerisinde yer almadığı, değişik zamanlarda ve/veya farklı kişilere karşı tefecilik eylemini zincirleme olarak işleyen sanık hakkında TCK’nın 43. maddesinin uygulanması gerektiği, zincirleme suçlarda son suçun işlendiği günün suç tarihi olduğu, bu itibarla hukuki kesinti oluşturan iddianame tarihinden evvel tüm eylemlerin teselsülün içerisinde değerlendirilmesi, iddianame tarihinden sonraki eylemlerin ise gerçek içtima hükümleri ve varsa kendi içinde teselsül hükümleri değerlendirilmek suretiyle karara bağlanması gerekeceği nazara alındığında, sanık … hakkında POS tefeciliği yaptığı iddiasıyla açılan dava da beraat kararı verilmiş ise de; UYAP sisteminde yapılan sorgulamada, sanık … hakkında 06/07/2017 tarihli iddianameyle açılan kamu
Davasında, 2009 yılında işlediği iddia edilen tefecilik suçundan Batman 5.Asliye Ceza Mahkemesince 10/10/2019 tarih ve 2017/261 Esas, 2019/375 Karar ile mahkumiyetine karar verildiğinin, dosyalar arasında suç ve sanık yönünden hukuki ve fiili irtibat bulunduğu, sanığın eylemlerinin kül halinde zincirleme tek tefecilik suçunu oluşturabileceği ve tefecilik suçunun, faiz kararlaştırılarak kazanç karşılığı ödünç para verildiği anda oluşacağı gözetilip, anılan dosyalarıngetirtilerek incelenmesinden, mümkünse dosyaların birleştirilmesinden, kesinleşmiş ise onaylı suretlerinin getirtilmesi suretiyle iddianame ve suç tarihlerine göre hukuki kesintinin gerçekleşip gerçekleşmediğinin, suçun teselsül edip etmediğinin, zincirleme şekilde işlenmiş olması durumunda mahsup hükümlerinin uygulanma imkanı olup olmadığının tartışılmasından sonra hasıl olacak sonuca göre sanığın hukuki durumlarının takdir ve tayin edilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK’nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 23/03/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.