Yargıtay Kararı 9. Ceza Dairesi 2020/6376 E. 2020/1859 K. 10.11.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/6376
KARAR NO : 2020/1859
KARAR TARİHİ : 10.11.2020

Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Tefecilik
Hüküm : Beraat

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1)UYAP sisteminden yapılan sorgulamada; sanık hakkında, bu dosya ile birlikte incelenen Gaziantep 14. Asliye Ceza Mahkemesinin 17.07.2014 günlü ve 2014/42 Esas, 2014/800 Karar sayılı kararıyla sanık hakkında tefecilik suçundan beraat hükmü verildiği, dosyanın temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 2020/2465 Esasına kaydedildiği, suç tarihinin 2013 (suç tarihi karar başlığında 2013 gösterilmiş ise de suça konu eylemlerin gerçekleştiği tarihler 2008-2009-2010-2011 yıllarıdır), iddianame tarihinin 27.12.2013 olduğu, temyize konu bu kamu davasında ise suç tarihinin 2009, iddianame tarihinin 24.10.2014 olması karşısında; sanığın hukuki kesinti bulunmayan eylemlerinin bir bütün halinde zincirleme tek tefecilik suçunu oluşturması ve davalar arasında da suçun sübutunun değerlendirilmesi ve nitelendirilmesi bakımından CMK’nın 8/1. maddesinde yer aldığı şekilde hukuki ve fiili bağlantı bulunması nedeniyle, söz konusu dosyaların birleştirilmesi sonrasında TCK’nın 3/1 ve 61/1. maddeleri de gözetilerek sanığın hukuki durumunun takdir ve tayin edilmesi gerekirken yetersiz gerekçe ve eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
2)Kabule göre de;
a-Karar başlığında suç tarihinin tefecilik faaliyeti olarak kabul edilen son eylem tarihi yerine hatalı olarak 2009 yılı olarak gösterilmesi,
b-Sanığın pos tefeciliği yapan iş yerinin yasal sahibi olduğu, iş yerinde gerçek bir ticari faaliyette bulunduğu, komisyon karşılığı pos cihazıyla çekim yaptığı, iş yerinden komisyon karşılığı kredi kartı ile işlem yapan tanıkların ifadesiyle belirlendiği halde, sanığın soyut anlatımını destekleyen 3 tanığın herhangi bir somut belgeye dayanmayan beyanlarına göre iş yerinin varlığı dahi şüpheli olan, açık kimliği ve adresi bilinmeyen … isimli kişiye ait olduğu kabul edilerek bu şahsın kimliği ve var olup olmadığı, iş yeri ile bağlantısı kollukça araştırılmadan, sanığın tefecilik yapıp yapmadığı hususunda mahallinde kolluk araştırması yaptırılmadan, eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı, katılan kurum vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş
olduğundan, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK’nın 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 10.11.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.