Yargıtay Kararı 9. Ceza Dairesi 2020/5467 E. 2021/438 K. 02.02.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/5467
KARAR NO : 2021/438
KARAR TARİHİ : 02.02.2021

Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Tefecilik
Hüküm : Mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
TCK’nın 241. maddesinde düzenlenen tefecilik suçu kanunun “Topluma Karşı Suçlar” başlıklı üçüncü kısmının dokuzuncu bölümünde düzenlenmiş olup suçun mağduru tüm toplumdur. Tefecilik ilişkisinde faiz karşılığı ödünç para alan kişi, iradi olarak faiz ilişkisinin tarafı olmakta olup gerçek anlamda suçun pasif failidir. Ancak kanun koyucu izlediği suç siyaseti gereği tefecilik fiilinin aktif failinin kolayca tespitini sağlamak amacıyla ödünç para alan kişiyi cezalandırmamıştır. Bu halde tefecilik fiilinin pasif faili konumunda bulunan faiz karşılığı ödünç para alan kişinin suçun mağduru olarak kabulüne olanak yoktur. Bu kişilerin fail hakkında şikayetçi olmaları halinde açılan bir kamu davasındaki konumları ihbar eden niteliğindedir ve suçun doğrudan mağduru olmadıklarından davaya katılma hak ve yetkileri bulunmadığı; dosyadaki icra takip dosyaları ve dayanak senetler ile takip borçlularının aşamalarda tutarlı oluşa uygun beyanları nazara alındığında tebliğnamedeki 1, 2 ve 3.a nolu görüşe iştirak edilmemiş ise de;
1-Sanık hakkında hüküm kurulduğu sırada TCK’nın 43/1. maddesi gereğince 1/4 ile 3/4 oranları arasında arttırım uygulanması yerine hatalı olarak 1/6 oranında uygulama yapılmak suretiyle eksik ceza tayini,
2-Dosya içeriğine göre 30/11/2012 düzenleme günlü bononun suç tarihi olduğu gözetilmeden gerekçeli karar başlığında suç tarihinin 19/07/2013 olarak gösterilmesi suretiyle CMK’nın 232/2-c maddesine muhalefet edilmesi,
3-Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı Kararının 24/11/2015 tarihli ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olması nedeniyle TCK’nın 53/1. maddesiyle ilgili olarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
Kabule göre de;
Adli sicil kaydı bulunmayan, hakkında takdiri indirim hükmü uygulanan sanığın kişilik özellikleri ve duruşmadaki tutum ve davranışları irdelenerek, dosya kapsamına göre yeniden suç işleyip işlemeyeceği hususunda ulaşılacak kanaate göre öncelikle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının gerekip gerekmediğine karar verilmesi ardından seçenek yaptırımlara çevirme ve
erteleme gibi diğer kişiselleştirme nedenlerinin uygulanıp uygulanmayacağının karar yerinde tartışılması gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK’nın 321. ve 326/son maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 02/02/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.