Yargıtay Kararı 9. Ceza Dairesi 2020/5464 E. 2021/437 K. 02.02.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/5464
KARAR NO : 2021/437
KARAR TARİHİ : 02.02.2021

Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Tefecilik
Hüküm : Mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1-Sanık hakkında tefecilik suçundan kamu davası açıldığı, Hazinenin bu suçun mağduru olduğu, bu sıfatının gereği olarak CMK’nın 233 ve 234. maddeleri gereğince kovuşturma evresinde sahip olduğu davaya katılma ve diğer haklarını kullanabilmesi için duruşmadan haberdar edilmesi gerektiği halde, usulen dava ve duruşmalar bildirilmeden, davaya katılma ve Ceza Muhakemesi Kanununun mağdur … katılanlar için öngördüğü haklardan yararlanma olanağı sağlanmadan yargılamaya devam edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-Tefecilik suçlarında CMK’nın 231. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumunun uygulanma esaslarına ilişkin olarak;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03/06/2018 tarih ve 2018/149 Esas, 2018/163 Karar ve 13/11/2007 tarih ve 2007/171 Esas, 2007/235 Karar sayılı kararlarında vurgulandığı üzere; hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilip verilmeyeceğinin CMK’nın 231/5-6 maddesindeki şartlar gözetilmek suretiyle seçenek yaptırımlara çevirme ve erteleme gibi diğer kişiselleştirme hükümlerinden önce hakim tarafından değerlendirilmesinde zorunluluk bulunmaktadır. CMK’nın 231/6-c maddesinde; suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın, aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle giderilmesi halinde, maddedeki diğer koşulların da varlığı halinde fail hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebileceği hüküm altına alınmıştır. Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 17/02/2015 tarih ve 2014/7-297 Esas, 2015/3 Karar sayılı ilamında vurgulandığı üzere; mahkemece, failin işlediği suç nedeniyle mağdurun veya kamunun zararı tespit edilerek, ödeme iradesini ortaya koyup hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesini talep eden sanığa bu miktar bildirilerek zararı karşılayıp karşılamayacağı açıkça sorulduktan sonra sonucuna göre hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılmayacağına karar verilmelidir.
Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 26/05/2015 tarih ve 2013/3-546 Esas, 2015/163 Karar ve 03/02/2009 tarih ve 2008/11-250 Esas, 2009/13 Karar sayılı kararlarında vurgulandığı üzere; CMK’nın 231 maddesinin uygulanmasında, suçun işlenmesi nedeniyle mağdurun oluşan zararının, kanaat verici basit bir araştırma ile belirlenecek maddi zararların esas alınması, manevi zararların bu kapsama dahil edilmemesi gerektiği kabul edilmiştir. Tefecilik suçunda; tefecilik yapan failden faiz, komisyon veya başka adlar karşılığında ödünç para alan kişiler, suçun doğrudan mağduru olmadıklarından, CMK’nın 231. maddesinin uygulanmasında bu kişilerin maddi zararlarının göz önüne alınamayacağı açıktır. Nitekim 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun “Kesin hükümsüzlük” başlıklı 27. maddesi karşısında yasanın emredici normlarına aykırı olarak düzenlenen bir tefecilik sözleşmesi nedeniyle, sözleşme taraflarının doğrudan veya dolaylı olarak hukuki korumadan yararlanmaları olanaksızdır.
Tefecilik suçu nedeniyle kamunun zararına ilişkin olarak ise; yukarıda vurgulanan Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 26/05/2015 tarih ve 2013/3-546 Esas, 2015/163 Karar ve 03/02/2009 tarih ve 2008/11-250 Esas, 2009/13 Karar sayılı kararları karşısında, tefecilik fiili nedeniyle oluşan kamunun maddi zararının, kanaat verici basit bir araştırma ile tespit edilebilecek nitelikte olmadığından CMK’nın 231. maddesinin uygulanmasında göz önüne alınamayacaktır. Sonuç olarak; tefecilik suçlarından kurulan hükümlerde CMK’nın 231. maddesinin uygulanmasında, aynı Yasanın 231/6-c maddesindeki “Zararın giderilmesi” koşulunun aranması olanaksızdır.
Bu açıklamalar ışığında dosya kapsamı, bilgi ve belgelere göre;
Mahkemece sanığa hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını kabul edip etmediğinin sorulması sonrasında, CMK’nın 231/5 ve 231/6-a-b madde ve bentleri kapsamında değerlendirme yapılması gerekirken “Hazine zararı giderilmediğinden” gerekçesi ile sanık hakkında CMK’nın 231. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,
Kanuna aykırı, suçtan zarar gören Hazine vekili ile sanık …’nın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK’nın 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 02/02/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.