Yargıtay Kararı 9. Ceza Dairesi 2020/4074 E. 2020/1776 K. 10.11.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/4074
KARAR NO : 2020/1776
KARAR TARİHİ : 10.11.2020

Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : 5464 sayılı Kanuna muhalefet, tefecilik yapma
Hüküm : Beraat

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
A)5464 sayılı Yasaya muhalefet suçundan kurulan beraat hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanığa yüklenen 5464 sayılı Kanuna muhalefet suçundan CMK’nın 237. maddesine göre doğrudan zarar görmeyen Hazinenin bu suçtan açılan kamu davasına katılmasının mümkün olmadığı, mahkemece usulsüz olarak verilen katılma kararının hükmü temyiz hakkı vermeyeceği, bu itibarla söz konusu suçtan kurulan hükmü temyiz yetkisi bulunmadığından 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi de gözetilerek 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddesi uyarınca katılan vekilinin temyiz isteminin REDDİNE,
B)Tefecilik suçundan kurulan beraat hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Tebliğnamede sanık hakkında 213 sayılı Yasaya muhalefet suçundan verilip temyiz edilen Diyarbakır 11. Asliye Ceza Mahkemesinin mahkumiyet kararının sonucunun beklenmesi yönündeki görüşe davanın sonucuna etkili olmadığından iştirak edilmemiştir.
Anayasanın 141/3, CMK’nın 34/1, 230/2 ve 289/1-g maddeleri gereğince, hakim ve mahkemelerin her türlü kararının gerekçeli olarak yazılmasının zorunlu olduğu, CMK’nın 230. maddesine göre de gerekçede delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, hükme esas alınan ve reddedilen kanıtların belirtilmesi, ulaşılan kanaatin denetime imkan verecek şekilde gerekçeleriyle gösterilmesi gerektiği, ayrıca sanığın mağdurların kredi kartı borçlarını %2 veya %3 oranında komisyon alarak ödediği daha sonra genellikle aynı işyerindeki POS cihazından ödediği miktar kadar satış yapmış gibi işlem yaptığı ve mağdurlara satış yapmış gibi gerçeğe aykırı harcama belgesi düzenlediği iddia olunan somut olayda maddi gerçeğin hiçbir kuşkuya yer vermeyecek şekilde ortaya çıkarılması açısından; sanık hakkında düzenlenen vergi tekniği raporunda “Mükellefe ait POS cihazlarından 2009 yılında işlem yapan kredi kartı sahiplerinin bir kısmının ifadesine başvurulduğu, bilgisine başvurulabilen dört kişinin kredi kartlarıyla yapmış oldukları işlem mahiyetinin komisyon ödemek suretiyle nakit para ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik
olduğunu ve nakit para karşılığında değişen oranlarda komisyon ödediklerini belirttikleri”nin ifade edilmesi karşısında kredi kartından komisyon karşılığı çekim yaptığı belirtilen kişilerin bilgilerinin ve ifade tutanaklarının Vergi Denetim Kurulundan sorularak dosya içerisine alınmasından sonra bu kişilerin tanık olarak dinlenilmesi, suç tarihinin saptanması açısından sanıktan hangi tarihlerde POS cihazından kredi kartı işlemi yapmak suretiyle faiz karşılığı para aldıklarının net olarak belirlenmesi ve sanığın kredi kartı pos tefeciliği yapıp yapmadığı hususunda kolluk marifetiyle detaylı araştırma yaptırılmasından sonra hasıl olacak sonuca göre bir karara varılması gerekirken, eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
06/10/2015 tarihli celsede Hazinenin katılan olarak davaya kabulüne karar verildiği halde gerekçeli karar başlığında suçtan zarar gören olarak gösterilmesi suretiyle CMK’nın 232/2-b maddesine muhalefet edilmesi,
Kanuna aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 10/11/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.