Yargıtay Kararı 9. Ceza Dairesi 2020/3072 E. 2020/1853 K. 10.11.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/3072
KARAR NO : 2020/1853
KARAR TARİHİ : 10.11.2020

Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Tefecilik yapma, bedelsiz senedi kullanma
Hüküm : Beraat

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1-Sanık hakkında tefecilik iddiasına yönelik verilen beraat hükmüne yönelik katılan … vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde,
TCK’nın 241. maddesinde düzenlenen tefecilik suçu kanunun “Topluma Karşı Suçlar” başlıklı üçüncü kısmının dokuzuncu bölümünde düzenlenmiş olup suçun mağduru tüm toplumdur. Tefecilik ilişkisinde faiz karşılığı ödünç para alan kişi, iradi olarak faiz ilişkisinin tarafı olmakta olup gerçek anlamda suçun pasif failidir. Ancak kanun koyucu izlediği suç siyaseti gereği tefecilik fiilinin aktif failinin kolayca tespitini sağlamak amacıyla ödünç para alan kişiyi cezalandırmamıştır. Bu halde tefecilik fiilinin pasif faili konumunda bulunan faiz karşılığı ödünç para alan kişinin suçun mağduru olarak kabulüne olanak yoktur. Bu kişilerin fail hakkında şikayetçi olmaları halinde açılan bir kamu davasındaki konumları ihbar eden niteliğindedir ve suçun doğrudan mağduru olmadıklarından davaya katılma hak ve yetkileri bulunmamaktadır. Bu nedenle sanık hakkında tefecilik suçundan açılan kamu davasına CMK’nın 237. maddesine göre suçtan doğrudan zarar görmeyen katılan … ‘nın tefecilik suçuna ilişkin katılma hakkı olmadığı, yine mahkemece bu suçtan usulsüz olarak verilen katılma kararının da hükmü temyiz hakkı vermeyeceği, bu itibarla tefecilik suçu yönünden hükmü temyiz yetkisi bulunmadığından katılan … vekilinin tefecilik suçu yönünden temyiz talebinin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK’nın 317. maddesi gereğince REDDİNE,
2-Sanık hakkında bedelsiz senedi kullanma iddiasına yönelik verilen beraat hükmüne karşı katılan … … vekilinin temyiz itirazlarının incelemesinde;
Delilleri takdir ve gerekçesi gösterilmek suretiyle verilen beraat hükmü usul ve kanuna uygun olduğundan katılan … vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
3- Sanık hakkında tefecilik suçundan verilen beraat hükmüne yönelik Hazine vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Dosya kapsamındaki bilgi ve belgeler ile UYAP sorgusunda Konya Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2013/32606-28397-30724-35538, 2014/3356 sayılı soruşturma evraklarında tefecilik suçundan sanık hakkında kovuşturulmasına yer olmadığı kararları verildiği anlaşılmış olmakla, işbu dosyanın tefecilik suçuna ilişkin suç tarihinin son eylemin gerçekleştiği 01/01/2012 tarihi olması, takipsizlik kararlarının da 2013 ve 2014 yıllarında verildiği nazara alındığında, 5271 sayılı CMK’nın 172/2. maddesine göre kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildikten sonra kamu davasının açılması için yeterli şüphe oluşturacak yeni delil elde edilmedikçe aynı fiilden dolayı kamu davası açılamayacağı, aynı Kanunun 173. maddesinde de kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itiraz usulünün düzenlendiği, kovuşturma yapılmasına yer olmadığına ilişkin kararın tebliğ sonucu itiraz edilmeden kesinleşmesi veya itirazın mercince reddedilmesi halinde, yeni delil elde edilmeden açılan kamu davasında beraat kararı verilemeyeceği gözetilerek, kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair kararın suçtan zarar görenlere ve mağdur Hazineye tebliğ edildiğine dair tebligat parçalarının incelenen dosya içinde bulunmadığı nazara alınıp, tebligat yapılıp yapılmadığı ile bu kararın kesinleşip kesinleşmediği araştırılarak, tebligat yapılmamış ise kovuşturma yapılmasına yer olmadığına ilişkin kararın suçtan zarar gören Hazineye ve mağdura tebliği ile karara itiraz edilmesi halinde sonucuna göre Konya Cumhuriyet Başsavcılığının 2012/32606-28397-30724-35538, 2014/3356 sayılı soruşturma dosyalarının akıbeti araştırılıp tasdikli suretinin temininden sonra konusunun aynı olduğu ve kesinleştiğinin anlaşılması halinde bu eylem bakımından kamu davasının reddine karar verilmesi; anılan kararın kaldırılıp sanık hakkında iddianame düzenlenerek kamu davası açılması halinde ise davaların birleştirilmesi cihetine gidilerek, maddi gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde ortaya çıkarılması bakımından katılan … … ve sanığın ifadelerinde 4.000 TL meblağlı senet ödenmediği için 8.000 TL senet ciro edilerek sanığa verildiği beyan edildiğinden, müşteki ve sanık ayrıntılı olarak dinlenerek 8.000 TL meblağlı senedin ödenmeyen 4.000 TL’lik senede karşılık mı verildiğinin saptanması, tanık olarak dinlenen ve sanığa 4.000 TL senedin ne şekilde verildiğini bildiğini beyan eden …’nın ifadesinin niçin dikkate alınmadığının açıklanması, icra dairelerinden sanığın alacaklı olduğu icra dosyalarının sorulup var ise aslı veya onaylı suretleri getirtilip borçlu gözüken kişilerin faiz karşılığı sanıktan para alıp almadıkları konusunda tanıklıklarına müracaat edilmesi ve sanığın tefecilik yapıp yapmadığına dair kolluk marifetiyle araştırma yaptırılmasından sonra sonucuna göre hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken, eksik araştırma sonucu yazılı şekilde beraatine karar verilmesi,
Kanuna aykırı, katılan Hazine vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK’nın 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 10/11/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.