Yargıtay Kararı 9. Ceza Dairesi 2020/2089 E. 2020/1481 K. 13.10.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/2089
KARAR NO : 2020/1481
KARAR TARİHİ : 13.10.2020

Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Tefecilik yapma
Hüküm : TCK’nın 241/1, 43/1, 53, 52 maddeleri uyarınca 2 yıl 13 ay 15 gün hapis ve 25000 adli para cezası

Dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Tefecilik suçunda suç tarihinin kazanç elde etmek amacıyla ödünç paranın verildiği tarih, zincirleme suçlarda ise son suçun işlendiği gün olduğu, Dairemizce de benimsenen Ceza Genel Kurulunun 12/05/2015 tarihli ve 2014/4-655 Esas, 2015/152 Karar sayılı kararında da açıklandığı üzere, değişik zamanlarda birden fazla kişiye kazanç karşılığı ödünç para verilmesi halinde zincirleme tek tefecilik suçunun oluşacağı nazara alındığında; UYAP sisteminden yapılan sorgulamada, Polatlı 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 30.12.2014 tarihli ve 2013/523 Esas, 2014/1163 Karar sayılı ilamıyla sanığın tefecilik suçundan mahkumiyetine karar verildiği, bu kararın temyiz edilmesi üzerine söz konusu dava dosyasının Dairemizin 2020/3580 esasına kaydedildiği, suç tarihinin Mayıs 2013, iddianame tarihinin 09.09.2013 olduğu, yine sanık hakkında Polatlı 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 18.02.2016 tarihli ve 2014/247 Esas, 2016/124 Karar sayılı ilamıyla sanığın tefecilik suçundan davanın reddine karar verildiği, bu kararın temyiz edilmesi üzerine söz konusu dava dosyasının Dairemizin 2020/8080 esasına kaydedildiği, suç tarihinin Ocak 2013, iddianame tarihinin 14.03.2014 olduğu, temyize konu bu dosyada ise suç tarihinin her ne kadar karar başlığında 17.04.2013 olarak yazılmış ise de sanığın en son borç verdiği 10.06.2013 tarihinin suç tarihi olduğu, iddianame tarihinin de 28.06.2013 olması karşısında, sanık hakkında tefecilik suçundan benzer mahiyette davalar açılıp açılmadığı hususunda C. Savcılığı aracılığıyla da araştırma yapılıp, mümkünse davaların birleştirilmesinden, kesinleşmesi veya birleştirme olanağının ortadan kalkması durumunda ise asıllarının veya onaylı örneklerinin bu dosya arasına konulmasından sonra sanığın aralarında hukuki kesinti bulunmayan ve mağdurları farklı olan eylemlerinin bir bütün halinde zincirleme tek tefecilik suçunu oluşturması nedeniyle TCK’nın 3/1 ve 61/1. maddeleri de gözetilerek hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken yetersiz gerekçe ve eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Anayasa Mahkemesinin 24/11/2015 tarihli ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı TCK’nın 53. maddesiyle ilgili iptal kararının değerlendirilmesi lüzumu,
Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA 13/10/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.