Yargıtay Kararı 9. Ceza Dairesi 2016/440 E. 2017/1260 K. 24.05.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/440
KARAR NO : 2017/1260
KARAR TARİHİ : 24.05.2017

Mahkemesi :Ağır Ceza
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma,
kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma
Hüküm : 1- Sanık … hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan beraat, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan mahkûmiyet
2- Sanıklar … ve … hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan mahkûmiyet
3- Sanık … hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan mahkûmiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:

1-Sanıklar …, … ve … … hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan kurulan hükümlere yönelik temyiz incelemesinde;
Erzurum Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğü’nce suça konu maddelerden alınan numunelerin müsaderesi hakkında mahkemece her zaman karar verilmesi mümkün görülmüştür.
Yapılan yargılama sonunda aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda tartışılıp, sanıklar … ve …’nin suçlarının sübutu kabul, olay niteliğine ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin edilmiş, cezayı azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde bir isabetsizlik görülmemiş, sanık … hakkında yapılan yargılama sonunda yüklenen suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmadığı gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan Cumhuriyet savcısının ve sanıklar … ve …’nin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle mahkumiyete ve beraate ilişkin hükümlerin ONANMASINA,
2- Sanıklar … ve … hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan kurulan hükümlere yönelik temyize gelince;
Mevcut belge ve deliller, hükümden sonra 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun’un 68. maddesi ile değiştirilen TCK’nın 191. maddesinin 5. fıkrası ve aynı Kanun’un 85. maddesi ile eklenen 5320 sayılı Kanun’un geçici 7. maddesinin, olaya tatbik kabiliyeti bulunup bulunmadığının tesbiti açısından yeterli görülmediğinden, öncelikle sanıklar hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı başka dava olup olmadığı, varsa sanıkların bu suçu diğer davaya konu olan suç nedeniyle verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işleyip işlemediği belirlendikten sonra;
a) Sanıklar bu suçu, daha önce işlediği suçtan dolayı yapılan kovuşturma aşamasında hükmolunan tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş ise, 6545 sayılı Kanun’un 68. maddesi ile değiştirilen TCK’nın 191. maddesinin 5. fıkrasında öngörülen “Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlâl nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz” hükmü uyarınca, ikinci suçtan açılan bu davanın kovuşturma şartının ortadan kalkması nedeniyle CMK’nın 223. maddesinin 8. fıkrası uyarınca “davanın düşmesine”,
b) Sanıklar hakkında aynı suçtan açılmış başka dava yoksa veya sanık bu suçu daha önce işlediği suçtan dolayı verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin
infazı sırasında işlenmiş değilse, bu suç nedeniyle tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmamış olan sanık hakkında, 6545 sayılı Kanun’un 68. maddesi ile değişik TCK’nın 19l. maddesi ve aynı Kanun’un 85. maddesi ile eklenen 5320 sayılı Kanun’un geçici 7. maddesinin 2. fıkrası uyarınca, 191. madde hükümleri çerçevesinde “hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına”,
c) Sanıklar hakkında aynı suçtan açılmış başka dava yoksa veya sanıklar bu suçu daha önce işlediği suçtan dolayı verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş değilse, bu suç nedeniyle tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulandıktan sonra, yükümlülüklerini ihlal ettiği iddia edilen sanık hakkında, 6545 sayılı Kanun’un 85. maddesi ile 5320 sayılı Kanun’a eklenen geçici 7. maddenin 3. fıkrası uyarınca, yargılamaya devam olunarak, suç tarihi itibariyle TCK’nın 191. maddesi çerçevesinde bir karar verilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıkların temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeksizin, hükümlerin bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 24.05.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.