Yargıtay Kararı 9. Ceza Dairesi 2015/8798 E. 2015/7044 K. 11.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/8798
KARAR NO : 2015/7044
KARAR TARİHİ : 11.11.2015

Tebliğname No : 10 – 2011/275460
Mahkemesi : Iğdır Ağır Ceza
Tarihi : 07.04.2011
Numarası : 2010/204 – 2011/47
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Suça konu olan, Iğdır Adli Emanet Memurluğu’nun 2010/188, 2012/23, sırasına kayıtlı uyuşturucu maddenin ve Erzurum Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğünce suça konu uyuşturucu maddeden alınan numunenin müsaderesi hususunda her zaman karar verilmesi mümkün görülmüştür.
Hüküm fıkrasının 3. bendinde, 50 gün yerine 75 gün adli para cezası yazılmasının, sonuca etkili olmayan mahallinde düzeltilebilecek maddi hata olduğu kabul edilmiştir.
1- Sanık hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan kurulan hükme yönelik yapılan temyiz incelemesinde;
Yapılan yargılama sonunda toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın suçunun sübutu kabul, olay niteliğine ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin edilmiş, cezayı azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde aşağıdaki düzeltme nedeni dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan; sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;

TCK’nın 53/1-c maddesine göre hak yoksunluğunun kendi altsoyu haricindekiler bakımından cezanın infazı tamamlanıncaya kadar uygulanacağının gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup hükmün bu nedenle BOZULMASINA, bu hususun yeniden yargılama yapılmaksızın CMUK’nın 322. maddesine göre düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, TCK’nın 53. maddenin uygulanmasına dair bölüm hüküm fıkrasından çıkarılarak, yerine “Sanığın kasten işlediği suçtan dolayı mahkum olduğu hapis cezasının kanuni sonucu olarak TCK’nın 53/1-a, b, d ve e bentlerindeki haklardan hapis cezasının infazı tamamlanıncaya, (c) bendinde yer alan kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverme tarihine, diğer kişilere karşı belirtilen yetkiler yönünden ise mahkum olunan hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına” ifadesinin eklenmesi suretiyle diğer yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
2- Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan kurulan hükmün temyizine gelince de;
Sanık hakkında kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde bulundurmak suçundan dolayı başka dava olup olmadığı, varsa sanığın bu suçu diğer davaya konu olan suç nedeniyle verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işleyip işlemediği belirlendikten sonra;
a- Sanık hakkında aynı suçtan açılmış başka dava yoksa veya sanık bu suçu daha önce işlediği suçtan dolayı verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş değilse, bu suç nedeniyle tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmamış olan sanık hakkında, hükümden sonra 28.06.2014 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunun 68. maddesi ile değiştirilen TCK’nın 191. maddesi ve aynı Kanunun 85. maddesi ile 5320 sayılı Kanuna eklenen geçici 7. maddenin 2. fıkrası uyarınca, 191. madde hükümleri çerçevesinde “hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına”,
b- Sanık bu suçu, daha önce işlediği suçtan dolayı yapılan kovuşturma aşamasında hükmolunan tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş ise, 6545 sayılı Kanunun 68. maddesi ile değiştirilen TCK’nın 191. maddesinin 5. fıkrasında öngörülen “Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlâl nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz” hükmü uyarınca, ikinci suçtan açılan bu davanın kovuşturma şartının ortadan kalkması nedeniyle, CMK’nın 223. maddesinin 8. fıkrası uyarınca “davanın düşmesine” karar verilmesinde zorunluluk bulunması,

Bozmayı gerektirmiş, sanığın itirazı bu nedenle yerinde görüldüğünden, diğer yönleri incelenmeksizin hükmün BOZULMASINA, 11.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.