YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/806
KARAR NO : 2015/4611
KARAR TARİHİ : 13.04.2015
Mahkemesi : .Ağır Ceza
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
Hüküm : 1- Sanık … hakkında: Beraat
2- Sanıklar . hakkında: TCK’nın 188/3, 62, 53/1, 63, 54. maddeleri uyarınca mahkumiyet, müsadere
3- Sanık … hakkında:
a- 30.03.2010 tarihli eylem nedeniyle: Beraat
b- 31.03.2010 tarihli eylem nedeniyle: TCK’nın 188/3, 62, 53/1, 63, 54. maddeleri uyarınca mahkumiyet, müsadere 4- Sanıklar ….hakkında: TCK’nın 188/3, 53/1, 63, 54. maddeleri uyarınca mahkumiyet, müsadere
5- Sanık … hakkında:TCK’nın 188/3, 43/1, 62, 53/1, 63, 54. maddeleri uyarınca mahkumiyet, müsadere
6- Sanık .. hakkında:
a- 07.04.2010 tarihli eylem nedeniyle: Beraat
b- 15.03.2010 ve 06.04.2010 tarihli eylemleri nedeniyle: TCK’nın 188/3, 43/1, 62, 53/1, 63, 54. maddeleri uyarınca mahkumiyet, müsadere
7- Sanık … hakkında: TCK’nın 188/3, 43/1, 62, 53/1, 63, 54. maddeleri uyarınca mahkumiyet, müsadere
8- Sanıklar… hakkında: TCK’nın 188/3-4, 62, 53/1, 63, 54. maddeleri uyarınca mahkumiyet, müsadere
9- Sanıklar …hakkında: TCK’nın 188/3-4, 43/1, 62, 53/1, 63, 54. maddeleri uyarınca mahkumiyet, müsadere
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1- Sanıklar ..’in yasal süreden sonra olan temyiz istemlerinin CMUK’nın 317. maddesi gereğince REDDİNE,
2- Sanıklar … hakkında kurulan hükümlere yönelik temyiz incelemesinde;
Sanık … hakkında TCK’nın 188/3 ve 43/1. maddelerine göre yıl üzerinden tayin olunan hapis cezasından TCK’nın 62. maddesi gereğince yapılan indirimin yıl üzerinden yapılması gerekirken ay üzerinden yapılarak “11 yıl 3 ay hapis cezası” yerine “10 yıl 15 ay hapis cezası” olarak belirlenmesi suretiyle eksik ceza tayini aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılama sonunda aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan delillerle birlikte gerekçeli kararda tartışılıp sanıklar ….n eylemleri ile sanıklar …’ün 31.03.2010 tarihli, …’in 15.03.2010 ve 06.04.2010 tarihli eylemleriyle uyuşturucu madde ticareti yapma suçlarının sübutu kabul, olay niteliğine ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasıfları tayin edilmiş, sanıklar … hakkında cezaları azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, sanık … hakkında 31.03.2010, sanık … hakkında 30.03.2010, sanık .. hakkında ise 07.04.2010 tarihli eylemleri nedeniyle uyuşturucu madde ticareti yapma suçunun sübuta ermediği kabul edilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, Cumhuriyet savcısı, sanıklar… sanıklar .. müdafilerinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, mahkumiyete ve beraate dair hükümlerin ONANMASINA,
3- Sanık … hakkında kurulan hükme illişkin temyiz incelemesinde;
Yapılan yargılama sonunda aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda tartışılıp sanığın suçunun sübutu kabul, olay niteliğine ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin edilmiş, cezayı azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, incelenen dosyaya göre verilen hükümde aşağıdaki husus dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık ve müdafiinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
26.05.2010 tarihinde ikametinde yapılan aramada hasadı yapılmamış olarak saksılara dikili halde iki kök kenevir bitkisi ele geçen sanığın eyleminin 2313 sayılı Kanunun 23/son maddesine muhalefet suçunu oluşturacağı, anılan eylem nedeniyle 2313 sayılı Kanuna aykırılık suçundan dava açıldığı ve … Asliye Ceza Mahkemesinin 2010/606 esas sayılı dosyası üzerinden yargılaması yapılarak mahkumiyet hükmünün verildiği UYAP ortamında yapılan kontrolden anlaşılmış olup; ayrıca bu olay nedeniyle uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan açılmış bir davanın bulunmadığı da gözetilmeden sanık hakkında TCK’nın 43/1. maddesi uygulanarak fazla ceza tayini,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle BOZULMASINA, bu hususun yeniden yargılama yapılmaksızın CMUK’nın 322. maddesine göre düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, TCK’nın 43. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümden sanık yönünden yapılan ceza artırımı çıkartılarak TCK’nın 188/3-4. maddesine göre tayin edilen 7 yıl 6 ay hapis ve 225 gün adli para cezasından TCK’nın 62. maddesi uyarınca 1/6 oranında indirim yapılarak verilen cezanın 6 yıl 3 ay hapis ve 187 gün adli para cezasına indirilmesi, gün para cezasının da TCK’nın 52/2. maddesi uyarınca günlüğü 20 TL’den adli para cezasına çevrilerek sonuç cezanın 6 yıl 3 ay hapis ve 3740 TL adli para cezası olarak belirlenmesi suretiyle diğer yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
4- Sanıklar … hakkında kurulan hükümlere yönelik temyize gelince;
Cumhuriyet savcısının temyizinin sanık … hakkındaki hükme yönelik bulunduğu belirlenerek yapılan incelemede;
Sanıklar …. müdafileri ile sanıklar …’nın yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
a- …. Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi Baştabipliğince düzenlenen 21.10.2010 tarihli sağlık kurulu raporunda hafif derecede zeka geriliği tanısı konulan, mevcut akıl zayıflığının işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılamasını ve bu fiille ilgili davranışlarını yönlendirme yeteneğini kısmen azalttığı anlaşılan sanık … hakkında TCK’nın 32/2. maddesininin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
b- Sanık ….’nın 28.05.2010 tarihli sorgu ve 10.12.2010 tarihli mahkemedeki beyanları ile sanık …’nın suçunun ortaya çıkmasına, sanık …’nın ise …’nın gizli soruşturmacılara satmış olduğu eroinin kendisine ait olduğunu kabul ederek kendi suçunun ortaya çıkmasına hizmet ve yardım ettiklerinin anlaşılması karşısında; anılan sanıklar hakkında, TCK’nın 192. maddesinin 3. fıkrasında öngörülen etkin pişmanlık hükmünün uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
c- Sanık …’ın sonradan döndüğü kolluk ve sorgu beyanı dışında sanığın uyuşturucu madde ticareti yaptığına dair mahkumiyetine yeterli her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilmeden yüklenen suçtan beraati yerine yazılı gerekçe ile mahkumiyetine karar verilmesi,
Kanuna aykırı, Cumhuriyet savcısı, sanık …ve müdafii, sanık… ve müdafii ile sanıklar… müdafilerinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden, hükümlerin bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 13.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.