Yargıtay Kararı 9. Ceza Dairesi 2015/7606 E. 2015/5027 K. 12.05.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/7606
KARAR NO : 2015/5027
KARAR TARİHİ : 12.05.2015

Mahkemesi : Çocuk

Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek veya bulundurmak suçundan sanık T.. L..’un, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 191/1, 31/3, 62 ve 50/1-a maddeleri gereğince 4.000,00 Türk lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına dair Bakırköy 5. Çocuk Mahkemesinin 09.12.2014 tarihli ve 2014/517 esas, 2014/923 sayılı kararı ile ilgili olarak;
1-) 28.06.2014 tarihli ve 29044 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 68. maddesi ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 191. maddesi yeniden düzenlenmiş olup, anılan maddenin 9. fıkrasında “Bu maddede aksine düzenleme bulunmayan hâllerde, Ceza Muhakemesi Kanununun kamu davasının açılmasının ertelenmesine ilişkin 171 inci maddesi veya hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin 231 inci maddesi hükümleri uygulanır.” şeklinde bir hükme yer verildiği, keza 6545 sayılı Kanunun 65. maddesi ile 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanuna eklenen geçici 7. maddenin 2. fıkrasında yer alan, “Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla Türk Ceza Kanununun 191 inci maddesinde tanımlanan suç nedeniyle yürütülen kovuşturmalarda, hakkında daha önce denetimli serbestlik veya tedavi tedbiri uygulanmayan kişilerle ilgili olarak 191 inci madde hükümleri çerçevesinde hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilir.” biçimindeki düzenlemeler nazara alınarak, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun değişiklikten önceki ve sonraki hali ile 5320 sayılı Kanuna eklenen geçici 7. madde hükümleri birlikte değerlendirilerek, sanığın lehine olan hükümlerin uygulanması gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde,
2-) Kabule göre de, kayden 03.07.1996 doğumlu olup, suçun işlendiği 17.02.2011 tarihinde 15 yaşını ikmâl etmediği anlaşılan sanık hakkında tayin olunan cezadan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 31/2. maddesi yerine, aynı Kanunun 31/3. maddesi gereğince indirim yapılması suretiyle fazla ceza tayin olunmasında, isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Adalet Bakanlığının 24.03.2015 tarih ve 2015/6608/20700 sayılı kanun yararına bozma talebine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 03.04.2015 tarih ve 2015/110256 sayılı tebliğnamesi ile daireye ihbar ve dava evrakı tevdii kılınmakla;
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1-28.06.2014 tarihli ve 29044 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunun 85.maddesi ile 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanuna eklenen geçici 7/3. maddesinde yer alan “Bu Kanun’un yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla Türk Ceza Kanununun 191’nci maddesinde tanımlanan suç nedeniyle yürütülen kovuşturmalarda, hakkında daha önce denetimli serbestlik veya tedavi kararı verilmiş olup da bu yükümlülükleri ihlal eden kişilerin yargılanmasına devam olunur” düzenlemesi dikkate alındığında hükümlünün hukuki durumunun bu madde kapsamında kaldığı, mahkemenin yargılamaya devam ederek yaptığı uygulamasının kanuna uygun olduğunun anlaşılması nedeniyle sanığın lehine olan hükümlerin uygulanması gerektiği gözetilmeden karar tesisinde isabet görülmediğine ilişkin kanun yararına bozma talebine dayanılarak düzenlenen tebliğnamedeki (1) nolu bozma isteğinin REDDİNE,
2-Kanun yararına bozma talebine dayanılarak düzenlenen tebliğnamedeki (2) nolu bozma isteği ile ilgili incelemeye gelince;
Kanun yararına bozma talebine dayanılarak düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına nazaran yerinde görüldüğünden, … Çocuk Mahkemesi’nin 09.12.2014 tarih, 2014/517-2014/923 sayılı kararının CMK’nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, CMK’nın 309/4-d maddesi uyarınca bozma nedenine göre uygulama yapılarak;
Suç tarihinde 12-15 yaşı grubunda olduğu anlaşılan hükümlü hakkındaki temel cezadan TCK’nın 31/3. maddesi uyarınca yapılan indirime ilişkin kısım çıkartılarak yerine temel cezadan anılan maddenin ikinci fıkrası uyarınca 1/2 oranında ve devamında TCK’nın 62/1. maddesinin uygulanması ile 1/6 oranında indirim yapılarak 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, TCK’nın 50/1-a, 52/2. maddeleri gereğince sonuç cezanın 3000 TL adli para cezası olarak belirlenmesine, kararın diğer kısımlarının aynen bırakılmasına, infazın buna göre yapılmasına, dosyanın gereği için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 12.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.