Yargıtay Kararı 9. Ceza Dairesi 2015/6508 E. 2015/4759 K. 28.04.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/6508
KARAR NO : 2015/4759
KARAR TARİHİ : 28.04.2015

Mahkemesi : Sulh Ceza

Uyuşturucu veya uyarıcı madde bulundurma suçundan hükümlü …. hakkında yapılan yargılama sonucunda, Türk Ceza Kanununun 191/2-3-4-5. maddesi gereğince Tedavi ve Denetimli Serbestlik Tedbirinin uygulanmasına dair …. Sulh Ceza Mahkemesi’nin 26.02.2014 tarihli ve 2013/592 esas, 2014/166 sayılı kararı ile ilgili olarak;
Dosya kapsamına göre;
1- Güvenlik görevlilerince adı geçen sanığın bulunduğu aracın durumundan şüphelenilmesi üzerine yapılan kontrolde, sanığın üzerinde bulunan bir miktar uyuşturucu maddeyi kendiliğinden görevlilere teslim ettiği, uyuşturucu maddenin polislerin arabayı durduracağını anlayınca diğer sanık …tarafından kendisine teslim edildiğini beyan ettiği, …’ın da bu yönde beyanda bulunarak kendisinin uyuşturucu kullanıcısı olduğunu, polisleri görünce uyuşturucu maddeyi sanık …’e verdiğini beyan ettiği, sanık ..’in ifadesinde hayatında hiç uyuşturucu madde kullanmadığını beyan ettiği anlaşılmakla, mahkemesince sanık ….’in daha önce veya olay anında uyuşturucu madde kullanıp kullanmadığı yönünde her hangi bir inceleme yaptırılmadığı gibi üzerinde çıkan uyuşturucuyu savunmasının aksine kullanmak için bulundurduğuna dair bir gerekçe de gösterilmediği, sanık …’in sabıkasında daha önce uyuşturucu kullandığına dair bir sabıka kaydı bulunmadığı cihetle, diğer sanığın kendisine geçici olarak muhafaza etmesi için verdiği uyuşturucu maddeyi üzerinde bulundurmaktan ibaret eylemin ne suretle kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçunu oluşturduğuna dair kanuni bir gerekçe gösterilmeden yazılı şekilde karar verilmesinde,
2- 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 191/2. maddesinde yer alan “Bu suçtan dolayı açılan davada mahkeme, birinci fıkraya göre hüküm vermeden önce uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanan kişi hakkında, tedaviye ve denetimli serbestlik tedbirine; kullanmamakla birlikte, kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alan, kabul eden veya bulunduran kişi hakkında, denetimli serbestlik tedbirine karar verebilir.” şeklindeki düzenleme karşısında, mahkemesince sanığın uyuşturucu madde kullandığını mı yoksa kullanmak için bulundurduğunu mu tespit etmesi gerektiği, aksi halde hiç uyuşturucu madde kullanmamış bir kimsenin uyuşturucu madde bağımlılığı tedavisi görmekle karşı karşıya kalacağı, somut olayda mahkemece sanığın kullanmak amacıyla uyuşturucu madde bulundurduğu kabul edilmişse de, uyuşturucu madde kullanıp kullanmadığına dair bir araştırma yapılmadığı ve gerekçede bu hususun değerlendirilmediği cihetle, sanığın kendisine geçici olarak muhafaza etmesi için verilen uyuşturucu maddeyi kullandığına dair biyolojik materyal incelemesi dahil bir delil olmadığı gibi bu yönde iddia da bulunmadığı ve sanığın uyuşturucu madde kullanmadığı yönündeki savunmaları da gözetilerek 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun l91/2. maddesinin 2. cümlesi uyarınca yalnızca “denetimli serbestlik tedbirine” karar verilmesi gerekirken, aynı maddenin 1. cümlesi uygulanarak “tedaviye ve denetimli serbestlik tedbirine” karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Adalet Bakanlığının 03.06.2014 tarih ve 2014/11153/38063 sayılı kanun yararına bozma talebine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 12.06.2014 tarih ve 2014/214771 sayılı tebliğnamesi ile daireye ihbar ve dava evrakı tevdi kılınmakla;
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1-Hükümlünün savunması ve tüm delillerin Mahkemece değerlendirilmesi sonucu, hükümlünün uyuşturucu maddeyi kullanmak için bulundurduğu kabul edilerek, hakkında TCK’nın 191/2. maddesi uyarınca tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verildiği, olağanüstü bir yasa yolu olan kanun yararına bozma isteği üzerine mahkemenin delil takdiri denetlenemeyeceğinden; hükümlünün eyleminin ne surette kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçunu oluşturduğuna dair kanuni gerekçe gösterilmeden yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğine ilişkin kanun yararına bozma talebine dayanılarak düzenlenen tebliğnamedeki (1) nolu bozma isteğinin REDDİNE,
2-Kanun yararına bozma talebine dayanılarak düzenlenen tebliğnamedeki (2) nolu bozma isteği ile ilgili incelemeye gelince;
19.12.2006 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 5560 sayılı Kanun’la değişik 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 191. maddesi uyarınca, uyuşturucu veya uyarıcı madde kullandığına ilişkin somut delil bulunmayan ve Mahkemece de kullanmak için uyuşturucu madde aldığı ve bulundurduğu kabul edilen hükümlü hakkında, bu maddenin ikinci fıkrası uyarınca tedavi kararı verilmeksizin sadece “denetimli serbestlik tedbirine” karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi yasaya aykırı olup, kanun yararına bozma talebine dayanılarak düzenlenen tebliğnamedeki (2) nolu bozma isteği incelenen dosya kapsamına nazaran yerinde görüldüğünden, …. Sulh Ceza Mahkemesi’nin 26.02.2014 tarihli ve 2013/592 esas, 2014/166 sayılı kararının CMK’nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı maddenin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca müteakip işlemlerin mahallinde yapılmasına dosyanın gereği için Mahkemesine iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 28.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Kararına Uygundur. A. D.
Yazı İşl. Md.