YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/459
KARAR NO : 2015/5486
KARAR TARİHİ : 28.05.2015
Mahkemesi : Ağır Ceza
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma
Hükümler : 1-Sanıklar … ve… hakkında: TCK’nın 188/3, 52, 53/1-2-3, 54, 63. maddeleri uyarınca mahkûmiyet ve müsadere
2-Sanıklar … ve … hakkında: TCK’nın 188/3, 62, 52, 53/1-2-3, 54, 63. maddeleri uyarınca mahkûmiyet ve müsadere
3-Sanık … hakkında:
a) Uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan TCK’nın 188/3, 52, 53/1-2-3, 54, 63. maddeleri uyarınca mahkûmiyet ve müsadere
b) Temyiz talebinin reddi
4-Sanıklar … ve … hakkında: TCK’nın 191/1-2-6-7. maddeleri uyarınca mahkumiyet ve tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1-Sanık… hakkındaki red kararının incelenmesinde:
Hükmün yasal süresinden sonra temyiz edilmesi nedeniyle verilen temyiz talebinin reddine ilişkin karar usul ve kanuna uygun bulunduğundan, sanığın anılan karara karşı yaptığı başvurunun reddiyle yerel mahkemenin redde ilişkin kararının ONANMASINA,
2-Sanıklar… ve … hakkındaki hükümlere yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde:
Sanıklar hakkında kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde bulundurma suçundan dolayı başka dava olup olmadığı, varsa sanıkların bu suçu diğer davaya konu olan suç nedeniyle verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işleyip işlemediği belirlendikten sonra;
a) Sanıklar hakkında aynı suçtan açılmış başka dava yoksa veya sanıklar bu suçu daha önce işlediği suçtan dolayı verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş değilse, bu suç nedeniyle tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmamış olan sanık hakkında, hükümden sonra 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunun 68. maddesi ile değiştirilen TCK’nın 191. maddesi ve aynı Kanunun 85. maddesi ile 5320 sayılı Kanuna eklenen geçici 7. maddenin 2. fıkrası uyarınca, 191. madde hükümleri çerçevesinde “hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına”,
b) Sanıklar bu suçu, daha önce işlediği suçtan dolayı yapılan kovuşturma aşamasında hükmolunan tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş ise, 6545 sayılı Kanunun 68. maddesi ile değiştirilen TCK’nın 191. maddesinin 5. fıkrasında öngörülen “Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlâl
nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz” hükmü uyarınca, ikinci suçtan açılan bu davanın kovuşturma şartının ortadan kalkması nedeniyle, CMK’nın 223. maddesinin 8. fıkrası uyarınca “davanın düşmesine”
Karar verilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıkların temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeksizin hükümlerin BOZULMASINA,
3-Sanıklar … ve … hakkındaki hükümlerin incelenmesinde ise;
Hüküm fıkrasında, sanık…’in yüzüne karşı verilen hükmün temyiz süresinin “tefhim veya tebliğden itibaren” başlayacağı belirtilerek yanılgıya neden olunduğu anlaşıldığından, sanık …’in temyiz isteğinin süresinde olduğu kabul edilmiştir.
Gerekçeli karar; sorun, gerekçe ve sonuç bölümlerinden oluşup; sorun bölümünde somut olay ile suçun işlenmesindeki özellikler ve ne şekilde işlendiği belirlenmeli, gerekçe kısmında; mevcut deliller irdelenmeli, delillerle sonuç arasında bağ kurulmalı, bir başka deyişle eldeki delillerle neden bu sonuca varıldığı anlatılarak hukuki nitelendirme yapılmalı ve sonuç bölümünde ise hüküm fıkrası yer almalıdır.
İncelenen dosyada, sanıklara atılı her bir eyleme ilişkin sübutûn eylem evrakı, savunmalar, başka sanıkların ifadeleri, sanıkların hangi tarihte kiminle ne şekilde telefon konuşması yaptığının ve bu konuşmaların gerçekleşen somut olay ve olgularla (özellikle ele geçen uyuşturucu maddeler ile) bağlantısının gösterilmesi, tüm delillerin ayrı ayrı tartışılarak değerlendirilmesi, hükme esas alınan ve reddedilenlerin belirlenmesi, ulaşılan kanıya göre sanıkların sabit kabul edilen fiilleri açıklanarak bunun nitelendirilmesi, sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının takdir ve tayini gerekirken, yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması suretiyle T.C. Anayasasının 141, CMK’nın 230/1. maddelerine aykırı davranılması,
Kanuna aykırı, Cumhuriyet savcısı, sanıklar … ve… müdafileri ile sanıklar … ve …’in temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, diğer yönleri incelenmeksizin hükümlerin BOZULMASINA, 28.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.