Yargıtay Kararı 9. Ceza Dairesi 2015/1948 E. 2016/1231 K. 17.02.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/1948
KARAR NO : 2016/1231
KARAR TARİHİ : 17.02.2016

Mahkemesi : … Ağır Ceza
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:

Gerekçeli karar başlığında, suç tarihinin ”09.05.2006, 18.07.2006, 15.11.2005, 20.06.2006” yerine “09.05.2006- 18.07.2006- 15.11.2005” olarak yazılması mahallinde düzeltilmesi mümkün yazım hatası olarak görülmüştür.

A- Sanık … hakkında 20.06.2006 tarihli suç yönünden kurulan beraat hükmüne yönelik temyiz incelemesinde;

Yapılan yargılama sonunda yüklenen suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmadığı gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan
Cumhuriyet savcısının yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle beraate ilişkin hükmün ONANMASINA,

B-Sanıklar … ve .. hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma, sanık … hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma ve sanık … hakkında 15.11.2005 tarihli suç yönünden kurulan hükümlere yönelik incelemede;

1- Sanık … hakkındaki hüküm yönünden;

UYAP ortamından alınıp dosya içine konulan nüfus kaydına göre sanığın hükümden sonra, temyiz aşamasında 17.11.2014 tarihinde öldüğü anlaşıldığından buna ilişkin kayıt araştırılarak sonucuna göre bir karar verilmesinde zorunluluk bulunması,

2- Sanık … hakkında kurulan hükümler yönünden;

Tüm aşamalarda yüklenen suçu inkar eden sanığın savunmasının aksine, üzerinde ele geçen uyuşturucu madde kapsamında kalan haplar ile kişisel kullanım miktarındaki esrar maddesini satma veya başkalarına verme gibi kullanma dışında bir amaç için bulundurduğuna dair kuşku sınırlarını aşan, somut, yeterli ve kesin delil bulunmadığı, sanığın eyleminin bütünüyle “kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçunu oluşturduğu gözetilmeden, tek olan fiilleri nitelik yönünden ikiye bölünerek, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan ceza verilmesine yer olmadığına, uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan ise sanığın mahkumiyetine hükmedilmesi,

3- Sanık … hakkında verilen karar yönünden;

Sanık hakkında kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde bulundurma suçundan dolayı başka dava olup olmadığı, varsa sanığın bu suçu diğer davaya konu olan suç nedeniyle verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işleyip işlemediği belirlendikten sonra;

a) Sanık hakkında aynı suçtan açılmış başka dava yoksa veya sanık bu suçu daha önce işlediği suçtan dolayı verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş değilse, bu suç nedeniyle tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmamış olan sanık hakkında, hükümden sonra 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunun 68. maddesi ile değiştirilen TCK’nın 191. maddesi ve aynı Kanunun 85. maddesi ile 5320 sayılı Kanuna eklenen geçici 7. maddenin 2. fıkrası uyarınca, 191. madde hükümleri çerçevesinde “hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına”,

b) Sanık bu suçu, daha önce işlediği suçtan dolayı yapılan kovuşturma aşamasında hükmolunan tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş ise, 6545 sayılı Kanunun 68. maddesi ile değiştirilen TCK’nın 191. maddesinin 5. fıkrasında öngörülen “Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlâl nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz” hükmü uyarınca, ikinci suçtan açılan bu davanın kovuşturma şartının ortadan kalkması nedeniyle CMK’nın 223. maddesinin 8. fıkrası uyarınca “davanın düşmesine”, karar verilmesinde zorunluluk bulunması,

3- Sanık … hakkında kurulan hükümler yönünden;

Yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;

Sanığın bir suç işleme kararının icrası kapsamında 09.05.2006 ve 20.06.2006 tarihlerinde atılı suçları işlediğinin anlaşılması karşısında, TCK’nın 188/3. maddesi uyarınca hükmolunan cezasından TCK’nın 43. maddesi uyarınca artırım yapılması gerektiği gözetilmeden, sanığın 09.05.2006 tarihli eylemi nedeniyle mahkumiyet hükmü kurulduktan sonra 15.06.2009 tarihli ek karar ile 20.06.2006 tarihli eylemi nedeniyle de ikinci kez mahkumiyet hükmü kurulması,

Kanuna aykırı, sanıklar müdafileri ile Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sanıklar … ve … haklarında diğer yönleri incelenmeyen hükümlerin bu sebeplerle BOZULMASINA, 17.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.