Yargıtay Kararı 9. Ceza Dairesi 2015/1935 E. 2016/1225 K. 17.02.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/1935
KARAR NO : 2016/1225
KARAR TARİHİ : 17.02.2016

Mahkemesi : … Ağır Ceza
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1- Sanıklar … ve … hakkında verilen hükümlere yönelik incelemede;
Sanıklar hakkında tayin olunan gün para cezasının adli para cezasına çevrilmesi sırasında hesap hatası sonucu 10 gün karşılığı 200 TL adli para cezası yerine 100 TL adli para cezasına hükmedilmesi mahallinde düzeltilmesi mümkün yazım hatası kabul edilmiştir.
Hükümden sonra 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren ve TCK’nın 53. maddesinin bazı hükümlerini iptal eden Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarih ve 2014/140-2015/85 sayılı kararının infaz aşamasında dikkate alınması mümkün görülmüştür.
Yapılan yargılama sonunda aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda tartışılıp, sanıkların suçunun sübutu kabul, olay niteliğine ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin edilmiş, cezayı azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanıklar müdafilerinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin ONANMASINA,
2- Sanıklar … ve … hakkında verilen hükümlere yönelik incelemeye gelince;
a- Kendisinde herhangi bir uyuşturucu ya da uyarıcı madde ele geçmeyen …’in savunmasının aksine diğer sanıklar … ve …’un eylemine iştirak ettiğine ya da ele geçen uyuşturucularla ilgisinin olduğuna dair kuşku sınırlarını aşan yeterli ve kesin delil bulunmadığı şüpheden sanık yararlanır ilkesi de gözetilerek yüklenen suçtan beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi,
b- Sanık … hakkında kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde bulundurma suçundan dolayı başka dava olup olmadığı, varsa sanığın bu suçu diğer davaya konu olan suç nedeniyle verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işleyip işlemediği belirlendikten sonra;
1- Sanık hakkında aynı suçtan açılmış başka dava yoksa veya sanık bu suçu daha önce işlediği suçtan dolayı verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş değilse, bu suç nedeniyle tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmamış olan sanık hakkında, hükümden sonra 28.06.2014 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunun 68. maddesi ile değiştirilen TCK’nın 191. maddesi ve aynı Kanunun 85. maddesi ile 5320 sayılı Kanuna eklenen geçici 7. maddenin 2. fıkrası uyarınca, 191. madde hükümleri çerçevesinde “hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına”,
2- Sanık bu suçu, daha önce işlediği suçtan dolayı yapılan kovuşturma aşamasında hükmolunan tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş ise, 6545 sayılı Kanunun 68. maddesi ile değiştirilen TCK’nın 191. maddesinin 5. fıkrasında öngörülen “Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlâl nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz” hükmü uyarınca, ikinci suçtan açılan bu davanın kovuşturma şartının ortadan kalkması nedeniyle, CMK’nın 223. maddesinin 8. fıkrası uyarınca “davanın düşmesine” karar verilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık … müdafii ve sanık …’ın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, sanık … bakımından diğer yönleri incelenmeksizin hükümlerin BOZULMASINA, 17.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.