Yargıtay Kararı 9. Ceza Dairesi 2015/17280 E. 2016/89 K. 12.01.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/17280
KARAR NO : 2016/89
KARAR TARİHİ : 12.01.2016

Sayı : KYB-2015/352319
Mahkemesi : Malatya 7. Asliye Ceza
Tarihi : 15.01.2015
Numarası : 2014/1270 – 2015/38

Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde bulundurmak suçundan sanık M.. B.. hakkında 6545 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikten önceki haline göre 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2. maddesi uyarınca tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair (kapatılan) Malatya 2. Sulh Ceza Mahkemesinin 25.10.2011 tarihli ve 2011/761 esas, 2011/958 sayılı kararının infazı sırasında, sanığın tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uymadığının ihbar edilmesi üzerine yargılamaya devam edilerek 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 6545 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikten önceki haline göre 191/1 ve 62/1. maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesine göre hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin Malatya 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 15.01.2015 tarihli ve 2014/1270 esas, 2015/38 sayılı kararı ile ilgili olarak;
Dosya kapsamına göre, her ne kadar Malatya Cumhuriyet Başsavcılığının 29.09.2014 tarihli ve 2011/599 Ted. sayılı ihbar yazısı üzerine, sanığın tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uymadığından bahisle yargılamaya devam edilerek hapis cezasına ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması karar verilmiş ise de, denetimli serbestlik dosyasının incelenmesinde sanığın 16.09.2014 tarihli dilekçe ile Malatya Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne başvurarak adresinin İstanbul’da olduğunu ve dosyasının oraya gönderilmesini talep ettiği, bunun üzerine Malatya Cumhuriyet Başsavcılığının 09.10.2014 tarihli ve 2011/599 Ted. sayılı yazısı ile sanık hakkındaki denetim dosyasının önce Bakırköy ve oradan da İstanbul Denetimli Serbestlik müdürlüğüne gönderilmiş olduğu, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 04.03.2015 tarihli ve 2015/1333 sayılı yazısı ile sanık hakkındaki denetimli serbestlik ilamının infazının halen devam ettiği bildirilmiş olmakla, sanığın denetime uymadığından bahisle yargılamaya devam edilerek mahkumiyet kararı verilmesinin hatalı olduğu, her ne kadar hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş ise de bu kararın varlığını korumasının infazda karışıklığa yol açacağı, zira sanığın tedavi ve denetime uyması halinde hakkında düşme kararı verilmesi gerekeceği cihetle, denetimi devam eden sanık hakkında sehven yargılamaya devam edilerek yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Adalet Bakanlığının 16.10.2015 tarih ve 2015/20799/66778 sayılı kanun yararına bozma talebine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 04.11.2015 tarih ve 2015/352319 sayılı tebliğnamesi ile daireye ihbar ve dava evrakı tevdii kılınmakla;
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Kanun yararına bozma talebine atfen düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına nazaran yerinde görüldüğünden, Malatya 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 15.01.2015 tarih ve 2014/1270 – 2015/38 Karar sayılı kararının CMK’nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yapılmasına, dosyanın gereği için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 12.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.