YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/17065
KARAR NO : 2015/7563
KARAR TARİHİ : 01.12.2015
Mahkemesi : …….. … Sulh Ceza
Tarihi : 15.12.2011
Numarası : 2011/147 – 2011/1007
Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde bulundurmak suçundan sanık … …..’ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2. maddesi gereğince 1 yıl süreyle denetimli serbestlik tedbirine tabi tutulmasına, 5237 sayılı Kanunun 62. maddesi uyarınca tedbir süresinden indirim yapılarak 10 ay süreyle denetimli serbestlik tedbirine tabi tutulmasına, denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uygun davranması halinde 191/5. maddesi uyarınca davanın düşürülmesine, aksi halde davaya devam edilerek hüküm kurulacağının ihtarına, 191/7. maddesi uyarınca tedbirin gereklerine uygun davranılmaması halinde 10 ay denetimli serbestlik tedbirinin 10 ay hapis cezası olarak infaz edilmesine dair Denizli 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 15.12.2011 tarihli ve 2011/147 esas, 2011/1007 sayılı kararı ile ilgili olarak;
Dosya kapsamına göre;
1- 19.12.2006 tarihli ve 26381 sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 5560 sayılı Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanunun 7. maddesi ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 191. maddesi değiştirilmiş ve bu madde uyarınca, kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek veya bulundurmak suçundan dolayı yapılacak yargılama sonucunda mahkemelere iki seçenek sunulmuş olup, anılan maddenin 2. fıkrası gereğince hüküm vermeden önce uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanan kişi hakkında tedaviye ve denetimli serbestlik tedbirine; kullanmamakla birlikte, kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alan, kabul eden veya bulunduran kişi hakkında denetimli serbestlik tedbirine karar verilebileceği, aynı maddenin 5. fıkrasına göre de, tedavinin ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uygun davranan kişi hakkında açılmış olan davanın düşmesine karar verilmesi gerektiği, aksi takdirde, davaya devam olunarak hüküm verilmesi gerekeceği, diğer bir durumda ise, mahkemece 6. fıkra uyarınca uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanan kişinin, hakkında kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek veya bulundurmaktan dolayı cezaya hükmedildikten sonra da iki ila dördüncü fıkralar hükümlerine göre tedaviye ve denetimli serbestlik tedbirine tâbi tutulabileceği ve bu durumda hükmolunan cezanın infazının erteleneceği, 7. fıkra gereğince kişinin mahkûm olduğu cezanın, tedavinin ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uygun davranması hâlinde infaz edilmiş sayılacağı, aksi takdirde derhal infaz edilmesi gerekeceği cihetle, uyuşturucu madde kullandığı kabul edilen sanık hakkında tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri yerine sadece denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına hükmedilmesinde,
2- 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 62. maddesinin “Fail yararına cezayı hafifletecek takdiri nedenlerin varlığı hâlinde, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası yerine, müebbet hapis; müebbet hapis cezası yerine, yirmibeş yıl hapis cezası verilir. Diğer cezaların altıda birine kadarı indirilir.” şeklinde olduğu nazara alındığında takdiri indirimin hapis cezasına uygulanabileceği denetimli serbestlik tedbirine uygulanamayacağı gözetilmeden karar verilmesinde,
3- Mahkemece uyuşturucu madde kullandığı kabul edilen sanık hakkında, kısa karar ile gerekçeli kararın hüküm kısmında hapis cezasına hükmedilmeden doğrudan denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verilip, 5237 sayılı Kanunun 191. maddesinin 5. fıkrası uyarınca denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uygun davranan kişi hakkında açılmış olan davanın düşmesine karar verileceği, aksi halde davaya devam olunarak hüküm verileceği belirtildikten sonra, anılan Kanunun 191. maddesinin 7. fıkrası uyarınca tedbirin gereklerine uygun davranması halinde sanığın cezasının) infaz edilmiş sayılmasına, tedbirin gereklerine uygun davranmaması halinde sanık hakkında verilen 10 ay hapis cezasının derhal infazına karar verildiği halde gerekçe kısmında ceza ile birlikte denetimli serbestlik tedbirine hükmedildiğinin belirtilmesi suretiyle hükmün karıştırılmasında isabet görülmediğinden bahisle, 5271