Yargıtay Kararı 9. Ceza Dairesi 2015/1303 E. 2015/6964 K. 09.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/1303
KARAR NO : 2015/6964
KARAR TARİHİ : 09.11.2015

Tebliğname No : 10 – 2010/303503
İNCELENEN KARARIN;Mahkemesi : Eskişehir 2. Ağır Ceza
Tarihi : 26.08.2010
Numarası : 2009/231 – 2010/195
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Gerekçeli karar başlığında, suç tarihinin “12.10.2008, 17.02.2009, 01.03.2009, 14.04.2009, 15.04.2009” yerine “17.02.2009, 01.03.2009, 13.04.2009, 14.04.2009” olarak yazılması, mahallinde düzeltilmesi mümkün yazım hatası kabul edilmiştir.
1- Sanık S.. D.. hakkında verilen kararın incelenmesinde;
TCK’nın 191. maddesinde değişiklik yapan 6545 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 28.06.2014 tarihine kadar verilen kararlarla ilgili olarak;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 20.03.2012 tarihli ve 2011/785-2012/101 sayılı kararında da açıklandığı üzere; “kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alma, kabul etme veya bulundurma” suçundan dolayı, TCK’nın 191. maddesinin 2. fıkrası gereğince verilen “tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına” ilişkin kararın, sözü edilen fıkraya 6217 sayılı Kanunla eklenen cümlenin yürürlüğe girdiği 14.04.2011 tarihinden önce ya da sonra verilip verilmediğine bakılmaksızın, temyiz değil itiraz kanun yoluna tabi olması nedeniyle temyiz incelemesine yer olmadığına, gereğinin merciince yapılmasına,

2- Sanıklar A.. Ş.., B.. T.., Y.. Ç.., Y.. Ç.., S.. F.. ve F.. A.. hakkında kurulan hükümlerin incelenmesinde;
Mükerrir olan sanık S.. F.. hakkında da TCK’nın 58. maddesinin uygulanmaması, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılama sonunda aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda tartışılıp sanıkların suçunun sübutu kabul, olay niteliğine ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin edilmiş, cezayı azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde yukarıdaki eleştiri ve aşağıdaki hususlar dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanıklar müdafilerinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
a- TCK’nın 53. maddesinde belirtilen hak yoksunluklarına hükmedilirken, TCK’nın 53. maddesinin (3) fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki “velayet hakkından; vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksunluğun” sadece sanıkların kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, altsoyu dışındakiler yönünden ise yoksunluğun hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceği gözetilmeden tümü için koşullu salıverme tarihine kadar sürmesine karar verilmesi,
b- Adli Tıp Kurumu Bursa Grup Başkanlığı’nca suç konusu uyuşturucu maddelerden alınan numunelerin de müsaderesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
c- Bulundurulması bizzatihi suç teşkil eden uyuşturucu maddelerin TCK’nın 54/4. maddesi yerine, adli emanette bulunan diğer eşyalar ile birlikte aynı Kanunun 54/1. maddesi uyarınca müsaderesine karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, hükümlerin bu nedenlerle BOZULMASINA, bu hususların yeniden yargılama yapılmaksızın CMUK’nın 322. maddesine göre düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; TCK’nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili bölümlerin hüküm fıkralarından çıkarılması, yerine “Sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin 1 ve 2. fıkraları ile 3. fıkrasının birinci cümlesinin uygulanmasına” ibaresinin yazılması, hüküm fıkrasının müsadereye ilişkin bölümüne “428 gram gelen kenevir bitkisi” ibaresinden sonra gelmek üzere “ile Adli Tıp Kurumu Bursa Grup Başkanlığı’nca suç konusu uyuşturucu maddelerden alınan numunelerin” ibaresinin eklenmesi ve yine hüküm fıkrasının müsadereye ilişkin bölümünde yer alan “TCK’nın 54/1. maddesi” ibaresinin “TCK’nın 54/1-4. maddesi” şeklinde değiştirilmesi suretiyle, hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
3- Sanık H.. Ö.. hakkında kurulan hükmün temyiz incelemesine gelince de;
Sanıkta herhangi bir uyuşturucu veya uyarıcı maddenin bulunmadığı gibi satışını yaptığı ileri sürülen nesnelerin ele geçmemesi nedeniyle bunların uyuşturucu veya uyarıcı madde olarak kabul edilemeyeceği, yine sanığın diğer sanıklardan ele

geçirilen uyuşturucu maddeler ile bir ilgisinin bulunduğuna dair telefon konuşmaları dışında her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı da gözetilmeden, beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün BOZULMASINA, 09.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Kararına Uygundur. F. D.
Yazı İşl. Md.