YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/1158
KARAR NO : 2015/4486
KARAR TARİHİ : 09.04.2015
Mahkemesi : Ağır Ceza
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
Hüküm : 1- Sanık … hakkında; TCK’nın 188/3, 62, 52, 53/1-2-3, 63, 54. maddeleri uyarınca mahkumiyet ve müsadere
2- Sanık … hakkında; TCK’nın 188/3, 192/3, 62, 52, 53/1-2-3, 54, 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet ve müsadere
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1) Sanık … hakkındaki hükmün incelemesinde:
Koşulları oluşmadığı halde sanık hakkında TCK’nın 192. maddesinin 3. fıkrasının uygulanması suretiyle eksik ceza tayin edilmesi, karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılama sonunda aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda tartışılıp sanığın suçunun sübutu kabul, olay niteliğine ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin edilmiş, cezayı azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, incelenen dosyaya göre verilen hükümde eleştiri ve aşağıdaki hususlar dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
a) TCK’nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrası uygulanırken, sanığın bu fıkranın (c) bendinde yazılı olan “velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri” açısından yoksunluğunun, sadece kendi altsoyu üzerindekiler yönünden koşullu salıverilmesine, diğer kişiler yönünden ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar süreceği gözetilmeden, tümü için koşullu salıverilmesine kadar sürmesine karar verilmesi,
b) 5237 sayılı TCK’nın 5 ve 53. maddeleri ile 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun geçici 1. maddesi hükmü gereğince sanık hakkında 2918 sayılı Yasa’nın 119. maddesinin uygulanmasına olanak bulunmadığının gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenlerle BOZULMASINA; ancak bu aykırılıkların yeniden yargılama yapılmaksızın CMUK’nın 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan;
a) TCK’nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili bölümün hüküm fıkrasından çıkarılması ve yerine “Sanık hakkında TCK’nın 53. maddesinin 1 ve 2. fıkraları ile 3. fıkrasının birinci cümlesinin uygulanmasına“ ibaresinin yazılması,
b) Sanık hakkında “2918 sayılı Kanun’un 119. maddesinin uygulanması” ile ilgili bölümün hüküm fıkrasından çıkarılması,
Suretiyle, diğer yönleri usul ve kanuna uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
2) Sanık … hakkındaki hükme yönelik temyize gelince:
Kendisinde herhangi bir uyuşturucu ya da uyarıcı madde ele geçmeyen sanığın savunmasının aksine, diğer sanık …’da ele geçirilen uyuşturucu maddeyle ilgisi bulunduğuna veya adı geçen sanığın suçuna iştirak ettiğine ilişkin, diğer sanık ….’ın suç atma niteliğini geçmeyen beyanı ve soyut ihbar dışında, kuşku sınırlarını aşan yeterli ve kesin delil bulunmadığı anlaşıldığından, “Şüpheden sanık yararlanır” ilkesi uyarınca sanığın beraatine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçelerle mahkûmiyetine hükmedilmesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA, 09.04.2015 tarihinde sanık … hakkındaki hüküm yönünden oybirliğiyle, sanık … hakkındaki hüküm yönünden …. karşı oyu ve oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY:
Sanık … yönünden mahkemece kovuşturmanın ve kanıt toplanması işlemlerinin yasaya uygun yöntemle ve eksiksiz yapıldığı, hukuka uygun olarak toplanan kanıtların usule uygun tarzda CMUK’nın 216. maddesi kapsamında tartışılıp değerlendirildiği, hükmün CMUK’nın 223. maddesi kapsamında usule uygun biçimde kurulduğu, mahkemenin, duruşmada ortaya konan delilleri vicdani kanaatine göre değerlendirip maddi olayın sübutu konusunda vardığı hükmün ve gösterdiği gerekçenin dosya kapsamı ile çelişmediği, dosyaya göre verilen mahkumiyet hükmünde bir isabetsizlik bulunmadığından sayın çoğunluğun delil yetersizliğinden sanığın beraatine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle hükmün bozulması yönündeki görüşlerine katılmıyoruz. 09.04.2015