Yargıtay Kararı 9. Ceza Dairesi 2015/1132 E. 2015/7316 K. 30.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/1132
KARAR NO : 2015/7316
KARAR TARİHİ : 30.11.2015

Tebliğname No : 10 – 2007/111150
Mahkemesi : İstanbul 10. Ağır Ceza
Tarihi : 26.12.2006
Numarası : 2006/103 – 2006/320
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1- Sanık O.. Z.. hakkında kurulan hükmün temyizinden sonra sanık müdafiinin 29.12.2006 havale tarihli dilekçesiyle temyiz isteminden vazgeçtiği anlaşıldığından temyiz incelemesine yer olmadığına,
2- Sanık M.. F.. hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan kurulan hükme yönelik temyiz incelemesinde;

Sanığa atılı “kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçu için suç tarihinde yürürlükte bulunan 765 sayılı TCK’nın 404/2. maddesinde belirlenen cezanın süresi itibariyle, anılan Kanunun 102/4. maddesinde öngörülen zamanaşımı, karar ve inceleme tarihleri arasında gerçekleştiğinden, hükmün BOZULMASINA, 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesi uyarınca davanın zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE,
3- Sanıklar M.. F.., V.. Ç.., F.. Ş.. hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan kurulan hükümlere yönelik temyize gelince;
TCK’nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrası uygulanırken, sanıkların bu hakları kullanmaktan yoksunluğunun; (3) numaralı fıkra gereğince kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından koşullu salıverilmesine kadar, (2) numaralı fıkra gereğince ise diğer haklar ve yetkiler yönünden hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar süreceğinin gözetilmemesi kanuna aykırı ise de; hükümden sonra 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren ve TCK’nın 53. maddesinin bazı hükümlerini iptal eden Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarih ve 2014/140-2015/85 sayılı kararı da dikkate alınarak bu hususların infaz aşamasında değerlendirilmesi mümkün görülmüştür.
Yapılan yargılama sonunda aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda tartışılıp sanıkların suçunun sübutu kabul, olay niteliğine ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin edilmiş, cezayı azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde düzeltme nedeni dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanıklar müdafilerinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
5237 sayılı TCK’nın 5 ve 53. maddeleri ile 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun geçici 1. maddesi hükmü gereğince, sanık hakkında 2918 sayılı Kanunun 119. maddesinin uygulanması olanağının ortadan kalkmış bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, hükümlerin bu nedenle BOZULMASINA, bu hususun yeniden yargılama yapılmaksızın CMUK’nın 322. maddesine göre düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; sanıklar hakkında 2918 sayılı Kanunun 119. maddesinin uygulanması ile ilgili bölümün karardan çıkarılması suretiyle, diğer yönleri usul ve kanuna uygun olan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 30.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.