Yargıtay Kararı 9. Ceza Dairesi 2007/6477 E. 2008/10643 K. 07.10.2008 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2007/6477
KARAR NO : 2008/10643
KARAR TARİHİ : 07.10.2008

Mahkemesi :Ağır Ceza
Karar Tarihi :

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Tayin olunan cezanın süresi itibariyle yasal şartları oluşmadığından, sanık müdafiinin duruşmalı inceleme isteminin CMUK.nun 318. maddesi uyarınca REDDİNE,
Ceza Genel Kurulunun Dairemizce de benimsenen 4.3.2008 gün ve 2007/9-282 esas, 2008/44 sayılı kararında da belirtildiği üzere, 1 Haziran 2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı TCY’nın 314. maddesinin 3. fıkrasında; “Suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçuna ilişkin diğer hükümler, bu suç açısından aynen uygulanır” hükmüne yer verilmiş, örgüt kurma suçuna ilişkin 220. maddenin 6. fıkrasında ise “Örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleyen kişiye ayrıca üye olma suçundan dolayı da cezaya hükmolunur” şeklinde açıklanmış, 765 sayılı TCK.nun sistematiğinden tamamen farklı bir anlayışla düzenlenen maddede, örgüt adına suç işleyenlerin örgüt mensubu gibi sorumlu tutulacaklarının kabul edilmiş olması karşısında, örgütün yaptığı eylem çağrısı üzerine hareket eden sanığın ayrıca 5237 sayılı TCK.nun 220/6. maddesi delaletiyle silahlı örgüt üyesi olma suçundan da cezalandırılması gerektiği gözetilmeden eksik ceza tayini aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yerinde görülmeyen sair itirazların reddine, ancak;
1- Suç tarihinde yürürlükte olmadığı ve aleyhe bulunduğu gözetilmeden sanık hakkında 5237 sayılı TCK.nun 53. maddesinin uygulanması kanuna aykırı,
2- Yargıtay Ceza Genel Kurulunun Dairemizce de benimsenen 11.3.2008 tarih, 2008/7-14 esas, 2008/50 sayılı kararı ile; 5271 sayılı CMK.nun 231.maddesinde değişiklik yapan 5728 sayılı Kanunun 562. maddesinin amaç, kapsam ve gerekçesi de nazara alındığında; hükümden sonra yürürlüğe giren 5728 sayılı Kanunun 562.maddesiyle değişik CMK.nun 231.maddesindeki “hükmün açıklanmasının geri bırakılması”na ilişkin düzenleme karşısında suçun niteliği, hükmolunan cezanın tür ve miktarı gözetilip dosyada bulunan adli sicil kaydı da değerlendirilerek ayrıca hüküm tarihinden sonra yürürlüğe giren 5532 sayılı Yasanın 6. maddesi ile 3713 sayılı Yasanın 7/2. maddesinde yapılan değişiklik karşısında sanığın hukuki durumunun yeniden tayin ve takdirinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 7.10.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.