Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2023/929 E. 2023/5904 K. 07.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/929
KARAR NO : 2023/5904
KARAR TARİHİ : 07.11.2023


MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1715 E., 2022/1282 K.


KARAR : Davacı … vekilinin İstinaf başvurusunun esastan reddine, davacı … vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kaldırılarak esas hakkında hüküm kurulması

İLK DERECE MAHKEMESİ : Serik Kadastro Mahkemesi
SAYISI : 2021/5 E., 2021/17 K.

Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın reddine, birleşen davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.

Kararın davacı birleşen dosya davalısı … vekili ve davalı birleşen dosya davacısı … vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı … vekilinin İstinaf başvurusunun esastan reddine, davacı … vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı birleşen dosya davalısı … vekili ve davalı birleşen dosya davacısı … vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
1. … ili … Mahallesi çalışma alanında 3402 … Kadastro Kanunu’nun (3402 … Kanun) Geçici 8 inci maddesi uyarınca yapılan kadastro sırasında, 103 ada 97 parsel … 2.962,21 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının edinme sebebi bölümünde taşınmazın 2000 yılından beri eşit hisselerle … ve …’ın kullanımında, devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve ekonomik yarar sağlanması mümkün olan yerlerden olduğu belirtilerek tarla vasfıyla davalı Hazine adına tespit edilmiştir.

2. Asıl dosya davacısı … vekili dava dilekçesinde; çekişmeli taşınmazın müvekkilinin zilyetliğinde olduğunu, davalı …’ın taşınmaz üzerinde zilyetliğinin bulunmadığını ileri sürerek, taşınmazın tamamının kullanıcısının müvekkili olduğunun tespiti ile kadastro tutanağının beyanlar hanesine kayıt ve tescilini istemiştir.

3. Birleşen dosya davacısı … vekili dava dilekçesinde; çekişmeli taşınmazın tamamının zilyetliğinin öncesinde müvekkilinin kayınbabası … , ölümü ile müvekkilinin eşi …, onun ölümü ile de müvekkilinin zilyetliğinde olduğunu, davacı …’ın taşınmaz üzerinde fiili kullanımının bulunmadığını ileri sürerek, … adına olan zilyetlik şerhinin iptaline, taşınmazın tamamının zilyetliğinin müvekkilinde olduğunun tespiti ile tapuya tescilini istemiştir.

II. CEVAP
1. Davalı … cevap dilekçesinde; taşınmazın tamamının kendi fiili kullanımında olduğunu, kendisinin zilyet ve tasarrufunda olduğunu, davacının taşınmaz üzerinde hiç bir zaman zilyetliğinin söz konusu olmadığı gibi taşınmazda fiilen kullandığı bir yerin de olmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.

2. Davalı … vekili cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmazın tamamının müvekkilinin zilyetliğinde ve fiili kullanımında bulunduğunu belirterek, davanın reddine, … adına olan zilyetlik şerhinin iptali ile müvekkili adına tespit ve tapuya tescilini istemiştir.

3. Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmaz üzerinde mülkiyet hususunda bir nizasının bulunmadığını, mülkiyetin Hazineye ait olduğunu, davacıların dava açmakta hukuki yararları ve mülkiyet konusunda da niza bulunmadığını, bu nedenle davanın pasif husumet yokluğundan, aksi durumda ise esastan reddine karar verilmesini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; “dava konusu taşınmazın bulunduğu yerde mülkiyetin belirlenmesine ilişkin kadastro tespitinin yapıldığı, bu durumda beyanlar hanesinde fiili kullanıcılar yönünden bir şerh verilmesine yasal olanak bulunmadığı, dava konusu taşınmazın kullanım kadastrosuna konu olmadığından beyanlar hanesinde zilyetlik şerhinin gösterilmesinde hukuki yarar bulunmadığı; birleşen davanın davacısı …’a davasını açıklaması için verilen kesin sürede cevap vermediği” gerekçesiyle asıl davanın reddine, birleşen davanın açılmamış sayılmasına, çekişmeli taşınmazın tespit gibi tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, davacı birleşen dosya davalısı … vekili ve davalı birleşen dosya davacısı … vekili istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.

B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı birleşen dosya davalısı … vekili istinaf dilekçesinde; kararın usul ve kanuna aykırı olduğunu, müvekkilinin davayı açmakta hukuki yararının olduğunu, mahkemenin muhdesatların dava konusu taşınmazın tapu kaydının beyanlar hanesine yazılmasının yasal dayanağı olmadığı gerekçe gösterilerek davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, hiçbir inceleme ve araştırma yapılmadan karar verdiğini belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

2. Davalı birleşen dosya davacısı … vekili istinaf dilekçesinde; müvekkilinin kendi zilyetliğinde bulunan çekişmeli taşınmazın kadastro tespit tutanağında yarısının davacı birleşen dosya davalısı … adına tespit edildiği gerekçesiyle dava açtığını, dava konusu taşınmazın tamamının müvekkilinin kullandığını, taşınmazın tamamının müvekkili adına tespit ve tesciline karar verilmesini talep ettiklerini, mahkemece talep sonucunun açık olmaması nedeniyle talep sonucunu açıklamaları için muhtıra gönderildiğini, bu muhtıraya süresinde cevap verdiklerini, 14.07.2021 tarihinde yapılan ön inceleme duruşmasında muhtıraya verdikleri cevap ile ilgili bir hususun zapta geçirilmediğini, ardından yine taraflarına dava sonucunda ne talep ettiklerini açıklamaları için ikinci bir muhtıra gönderildiğini, ilk muhtıraya verdikleri cevabın zapta geçirilmemesi sebebiyle bu cevaplarının gözden kaçırılmış olması düşüncesi ile mahkemece aynı sorunun cevabını tekraren açıklattırmak üzere gönderilen muhtıraya cevap vermediklerini, bu nedenle davalarının açılmamış sayılmasına hükmedildiğini, talep sonucunun açık olması, cevap verdikleri muhtıranın aynısının tekrar gönderilmesi ve ilkinin duruşma zaptına geçirilmemesi gibi sebeplerin, taraflarınca ilk muhtıranın gözden kaçırılmış olması düşüncesini meydana getirdiğini, bu nedenle ikinci muhtıraya cevap vermediklerini, kararın yerinde olmadığını belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; “her ne kadar mahkemece davacıların talep sonucunu açıklaması istenilmiş ise de, çekişmeli taşınmazda bir kullanıcı tespitinin yapılmadığı, yalnızca kadastro tutanağının edinme sebebinde eşit şekilde davacıların kullanımından söz edildiği ve her bir davacının diğerinin eşit kullanımında olduğuna yönelik ifadeye itiraz ettiği, davacı … … vekilinin dava dilekçesindeki ve 04.08.2021 tarihli celsedeki; “… adına zilyetlik şerhinin iptalini” talep ettiklerine yönelik beyanları karşısında her iki davacının davasının da kadastro tutanağının edinme sebebine yönelik olduğunun kabulü gerektiği; dava konusu taşınmazda kullanım kadastrosu söz konusu olmayıp, yapılan işlemin tescil harici kalan taşınmazların 3402 … Kanun’un Geçici 8 inci maddesi uyarınca mülkiyetinin belirlenmesine ilişkin kadastro çalışması olduğu, bu tür kadastro çalışmalarında ancak 3402 … Kanun’un 19 uncu maddesi uyarınca taşınmaz üzerinde muhdesatın bulunması halinde bunun beyanlar hanesinde gösterilmesinin mümkün olduğu, edinme nedeni sütunundaki bilgilerin açıklama niteliğinde olup, adına tespit yapılan kişiler haricindeki şahıslar bakımından bir hak doğurmasının söz konusu olmadığı, böyle bir hakkın doğabilmesi için taşınmazda kullanıcı olunduğunun ya da üzerindeki muhdesatların aidiyetine yönelik bilgilerin kadastro tutanağının beyanlar hanesine şerh edilmiş olması gerektiği, kadastro tutanağının beyanlar hanesinde yer alan bu nitelikteki şerhlere yönelik olarak dava açılması mümkün olup, edinme nedeni sütununda yazılı bilgilere karşı dava açılmasında, bu bilgilerin açıklama niteliğinde olması nedeniyle hukuki yararın bulunmadığından dolayı, ilk derece mahkemesince davacı …’ın davasının reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı; davacı …’ın davası hakkında da açıklanan gerekçelerle davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz ise de bu hususun yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediği belirtilerek” davacı … vekilinin İstinaf başvurusunun esastan reddine, davacı … vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle asıl ve birleşen davanın reddine, çekişmeli taşınmazın tespit gibi tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, davacı birleşen dosya davalısı … vekili ve davalı birleşen dosya davacısı … vekili temyiz isteminde bulunmuşlardır.

B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı birleşen dosya davalısı … vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

2. Davalı birleşen dosya davacısı … vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, çekişmeli taşınmazın kadastro tutanağının edinme sebebine yönelik dava açılmasında hukuki yararın bulunup bulunmadığı hususuna ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 … Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 … Kanun) 369/1, 370 ve 371 inci maddeleri, 3402 … Kanun’un Geçici 8 inci maddesi.

3. Değerlendirme
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile Bölge Adliye Mahkemesi kararındaki gerekçeye, 6100 … Kanun’un 369/1 inci maddesi de gözetilerek yapılan incelemede aynı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden biri de bulunmadığına göre, temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup davacı birleşen dosya davalısı … vekili ve davalı birleşen dosya davacısı … vekilinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 … Kanun’un 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,

80,70 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 189,15 TL’nin temyiz edenlerden ayrı ayrı alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

07.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.