Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2023/874 E. 2023/5971 K. 08.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/874
KARAR NO : 2023/5971
KARAR TARİHİ : 08.11.2023


MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
SAYISI : 2022/19 E., 2022/75 K.


KARAR : Davanın kabulüne

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen uygulama kadastrosuna itiraz davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davacı vekili ile davalı … vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
1. Uygulama kadastrosu sırasında, … ili … ilçesi …Köyü çalışma alanında ve tapuda davalı … adına kayıtlı bulunan eski 171 ada 1 parsel … 14.814,85 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, 220 ada 1 parsel numarasıyla ve 16.623,05 m2 yüzölçümlü olarak; tapuda davacı … adına kayıtlı bulunan 171 ada 2 parsel … 16.324,59 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, 220 ada 2 parsel numarasıyla ve 14.732,28 m2 yüzölçümlü olarak tespit edilmiştir.

2. Davacı … vekili dava dilekçesinde, uygulama kadastrosu sırasında kendisine ait taşınmazın yüzölçümünün eksildiği ve sınırının yanlış belirlendiğini, eksikliğin ve yanlışlığın davalı …’ya ait 220 ada 1 parsel … taşınmazdan kaynaklandığını ileri sürerek uygulama kadastro tespitinin iptali ile zemindeki mevcut kullanımlarına uygun pafta sınırı esas alınarak sınırların düzeltilmesi sureti ile tapuya kayıt ve tescilini istemiştir.

II. CEVAP
Davalı … yargılama sırasındaki beyanlarında; davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 21.02.2019 tarihli ve 2018/19 Esas, 2019/16 Karar … kararıyla; tesis kadastrosu sırasında çekişmeli taşınmazın ara sınırının 758 nolu kırık noktasından 754 nolu kırık noktasına birleştirilmesi gerekirken hata yapılarak 756 nolu kırık noktası ile birleştirildiği, 2011 yılında yapılan yenileme çalışmalarında bu husus tespit edilmediğinden hatanın giderilemediği, ancak 2018 yılında yapılan uygulama kadastrosu sırasında bu hatanın giderildiği, dolayısı ile uygulama kadastrosunun usulüne uygun olduğu gerekçesi ile davalı … aleyhine açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, davalı … yönünden ise davanın esastan reddine, çekişmeli taşınmazların uygulama tespitleri gibi tescillerine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 05.12.2019 tarihli ve 2019/593 Esas, 2019/1878 Karar … kararıyla; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve Kanun’a uygun olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 … Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 … Kanun) 353/(1)-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairenin 15.12.2021 tarihli ve 2021/4053 Esas, 2021/12529 Karar … kararıyla; “…İlk Derece Mahkemesince, dava konusu taşınmazlara ait tesis ve uygulama kadastrosu sırasında düzenlenen ölçü krokileri, hesap cetvelleri, ölçü cetvelleri, gerek daha önce yapıldığı anlaşılan gerekse hali hazırdaki davanın konusunu oluşturan uygulama kadastrolarına ilişkin ada raporları, ölçü krokileri, hesap cetvelleri, ölçü cetvelleri, taşınmazların tesis kadastrosunun yapıldığı tarihe en yakın tarihli hava fotoğrafları ile temin edilebilen en eski ve güncel ortofoto ve uydu fotoğrafları dosya arasına alınmadığından, bilirkişi raporunda bu belgelerden yararlanıldığı belirtilmesine rağmen söz konusu raporun denetleme olanağının bulunmadığı, rapor içeriğinde davacıya ait eski 347 parsel … taşınmaz ile davalıya ait eski 348 parsel … taşınmazın ara sınırının tapulama paftasında 758 nolu kırık noktasından 754 nolu kırık noktasına birleştirilmesi gerekirken, hatalı olarak 756 kırık noktası ile birleştirildiği ve bu sınırdaki hatanın ölçü krokisine göre düzeltildiği, 2011 yılında yapılan uygulama kadastrosu sırasında bu hatanın giderilmediği, 2018 yılında yapılan uygulama kadastrosu sırasında ise taşınmazın davalı parselle ara sınırının “sabit sınır” olarak belirlendiği ve özellikle doğru tersimata göre belirlenen sınır ile 2018 yılında zemin durumuna göre sabit alınan sınırların bir biri ile uyumlu olduğu belirtilmesine karşın, rapora ekli (2) nolu krokide açıkça görüldüğü üzere, belirtilen sınırların birbiri ile uyumlu olmadıkları ve farklı hatları takip ettikleri anlaşıldığı halde, bu çelişki üzerinde durulmadığı, diğer taraftan 2018 tarihli uygulama kadastro hattı sabit sınır olarak belirlendiğinden bu nedenle doğru kabul edildiği düşünüldüğünde de bu kez, sabit olarak değerlendirilen sınırın ne olduğu, hangi somut veriye dayalı olarak bu sınırın sabit sınır olarak kabul edilmesi gerektiği gibi hususların tartışılıp değerlendirilmediği ve raporun sonuç kısmında 2018 yılından yapılan uygulama kadastrosunun usulüne uygun olarak yapıldığı belirtilmesine rağmen, bu hususun rapor içeriğinde çelişkiye düşülmeden ve denetime elverişli şekilde açıklanıp, ortaya konulmadığı açıklanarak İlk Derece Mahkemesince öncelikle, belirtilen eksik belgelerin ilgili yerlerden getirtilerek dosyanın ikmal edilmesi, bundan sonra önceki bilirkişi dışında seçilecek harita mühendisi ve jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi sıfatına sahip bilirkişilerin de dahil olduğu, üç kişilik uzman bilirkişi kurulu eliyle yöntemine uygun şekilde inceleme ve araştırma yapılarak denetime elverişli rapor alınması, raporda belirtilen çelişkiler üzerinde önemle durularak bu çelişkilerin giderilmesine çalışılması, uygulama kadastrosu sırasında bir hata yapılıp yapılmadığı, hata yapılmış ise bu hatanın nereden kaynaklandığı ve doğru sınırın hangi hat esas alınarak belirlenmesi gerektiği, ayrıca uygulama kadastrosu sırasında belirtilen sınır tiplerinin doğru şekilde belirlenip belirlenmediği, somut olay çerçevesinde taşınmazlarının ara sınırının hangi sınır tipi esas alınarak belirlenmesi gerektiği gibi hususların önemle gözetilmesi ve bundan sonra toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi…” gereğine değinilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taşınmazların ara sınırının tesis kadastrosu sırasındaki tersimat hatası giderildikten sonra geçerli sınır tipinde belirlenmesi gerektiği gerekçesi ile davanın … yönünden kabulüne, Hazine yönünden husumet yokluğu nedeni ile reddine, çekişmeli 220 ada 1 ve 2 parsel … taşınmazların uygulama kadastro tespitlerinin iptaline, teknik bilirkişi kurulunun 09.09.2022 tarihli raporuna ekli EK-11 numaralı krokiye göre sınırın ve alanın düzeltilmesine, böylece 220 ada 2 parsel … taşınmazın 15.357,50 m2 yüzölçümlü olarak; 220 ada 1 parsel … taşınmazın ise 15.997,83 m2 yüzölçümlü olarak tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı vekili ile davalı … temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili temyiz başvuru dilekçesinde, kararın eksik inceleme sonucunda verildiğini, hatanın idarenin kusurlu işlemlerinden kaynaklanmakta olup, bu nedenle Hazine yönünden husumet nedeni ile verilen ret kararının isabetli olmadığını, taşınmazdaki eksikliğin tam olarak giderilmediğini, eski sınır çizgisine dönülmediğini, uygulama kadastrosu sırasında mülkiyet değişikliği yapılabilmesinin mümkün bulunmadığını, taşınmaza ilişkin teftiş raporu değerlendirilmeden karar verildiğini ileri sürerek ve re’sen dikkate alınacak sebeplerle hükmün bozulmasını istemiştir.

2.Davalı … vekili temyiz başvuru dilekçesinde, kararın usul ve yasaya aykırı olup, eksik inceleme sonucunda verildiğini ileri sürerek ve re’sen dikkate alınacak sebeplerle hükmün bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, 3402 … Kadastro Kanunu’nun (3402 … Kanun) 22 nci maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendine göre yapılan uygulama kadastrosunun usul ve Kanun hükümlerine uygun olarak yapılıp yapılmadığına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 … Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 … Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri ile 3402 … Kanun’un 22 nci maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi.

3. Değerlendirme
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyulan bozma ilamı doğrultusunda inceleme ve araştırma yapılarak, mevcut deliller takdir edilerek karar verildiğine, uygulanması gereken hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığına, bozmaya uyulmakla taraflar lehine ve aleyhine kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin yeniden incelenmesine hukukça imkan olmadığı gibi 6100 … Kanun’un 369/1 inci maddesi de gözetilerek yapılan incelemede aynı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden biri de var olmadığına göre, İlk Derece Mahkemesi kararında yazılı gerekçeler dikkate alındığında temyizen incelenen karar usul ve Kanun’a uygun olup davacı vekili ile davalı … vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının ONANMASINA,

Harçtan muaf olduğundan Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,

179,90 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 89,95 TL’nin temyiz eden davacı …’den alınmasına,

1086 … Kanun’un 440/I maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yoluna başvurulabileceğine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

08.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.