YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/699
KARAR NO : 2023/5906
KARAR TARİHİ : 07.11.2023
MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1618 E., 2022/1189 K.
…
…
KARAR : İstinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kaldırılarak esas hakkında hüküm kurulması
İLK DERECE MAHKEMESİ : Gazipaşa Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/200 E., 2021/194 K.
Taraflar arasındaki 6292 … Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi ve Hazine Adına Orman Sınırları Dışına Çıkarılan Yerlerin Değerlendirilmesi ile Hazineye ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkında Kanun (6292 … Kanun) gereğince yapılan satış sonucu oluşan tapu kaydının iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın taşınmazın davalı Hazine adına tapuya tescili istemi yönünden aktif dava ehliyeti yokluğundan reddine, terditli istem olan taşınmazın 600-700 metrekarelik bölümünün tapu kaydının iptali ile davacının malik sıfatıyla zilyet olduğunun tespiti ve taşınmazın tapu kaydının beyanlar hanesine şerh edilmesi istemi yönünden ise esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1. Kadastro sonucunda, … ili Gazipaşa ilçesi … Köyü çalışma alanında bulunan 154 ada 17 parsel … 2.419,35 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve ekonomik yarar sağlanması mümkün olan yerlerden olup, kimsenin mülkiyet iddiasında bulunmadığı belirtilerek, ham toprak vasfıyla Hazine adına tespit ve tescil edildikten sonra, davalı … adına 22.03.2019 tarihinde 6292 … Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi ve Hazine Adına Orman Sınırları Dışına Çıkarılan Yerlerin Değerlendirilmesi ile Hazineye ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkında Kanun (6292 … Kanun) gereğince satış işleminden dolayı tapuda kayden intikal ettirilmiş, bilahare taşınmazın 218552/241935 payı 16.09.2020 tarihinde bağış suretiyle Hazine adına tapuya tescil edilmiştir.
2. Davacı … vekili dava dilekçesinde; üzerinde genel kaynak suyu bulunan çekişmeli taşınmazın mevzuata aykırı olarak davalı …’a satıldığını, su kaynağının davalı tarafından kapatıldığını ve köylülerin kaynak suyundan faydalanmasının engellendiğini, taşınmazın 600-700 metrekarelik bölümü üzerindeki ceviz ağaçlarının müvekkiline ait olduğunu ileri sürerek, dava konusu taşınmazın üzerinden … kaynak kısmının ve kaynağa giden yolun tapu kaydının iptali ile Hazine adına tapuya tesciline, taşınmazın yaklaşık 600-700 metrekarelik bölümünün tapu kaydının iptali ile müvekkilinin malik sıfatıyla zilyet olduğunun tespiti ve taşınmazın tapu kaydının beyanlar hanesine şerh verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
1. Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde; davalıya yapılan satış işleminin kanuna uygun olduğunu, Hazinenin taşınmazın yönetiminde hiç bir yetkisinin kalmadığını ve davanın hasmı olmaktan çıktığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
2. Davalı … vekili cevap dilekçesinde; davacının iddialarının yasal dayanağının bulunmadığını, müvekkilinin belirtilen su kaynadığına bir müdahalesinin bulunmadığını, su kaynağının çekişmeli taşınmazın içerisinde bulunmadığını, taşınmazın içerisinde 600-700 metrekarelik bir alanda davacının kullanımının bulunmadığını, müvekkilinin uzun yıllardır ekmeli olarak kullandığı taşınmazı Hazineden satın aldığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; “davalı …’ın 6292 … Kanun gereği 22.03.2019 tarihinde dava konusu taşınmazın bedelini Hazineye ödeyerek taşınmazı satın aldığı ve taşınmazın mülkiyetinin idari bir işlemle davalıya devredildiği, davacının 6292 … Kanun’un 6 ncı maddesinde belirtilen süre içerisinde dava açmadığı, bu halde davacının idarece oluşturulan tapu kaydının iptali için tapu maliki aleyhine zilyetliğe dayanarak dava açamayacağı, satış işlemi nedeniyle oluşturulan tescilin yolsuz olmadığı, davacının bu satışa ve tescile dayanarak herhangi bir hak ileri süremeyeceği ve dava açmakta hukuki yararının bulunmadığı” gerekçesiyle davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; müvekkilinin taşınmaz üzerinde ağaçları ve uzun yıllara dayanan zilyetliğinin bulunduğunu, bu durumun davalı tarafından ön inceleme duruşmasında kabul edildiğini, davalı vekili duruşmadaki beyanında; dava konusu taşınmazın dava dilekçesinde iddia edildiği gibi 600,00 metrekarelik alan olmadığı, iddia olunan alanın 232,00 metrekarelik alandan ibaret olduğu, bu alanın müvekkilinin dava açıldıktan sonra mal müdürlüğüne verdiği dilekçe ile mal müdürlüğünce tespiti yapılarak 232,00 metrekarelik alanın yeniden Hazine adına tesciline karar verildiğini belirttiğini, bu nedenle davanın konusuz kalması nedeniyle reddedilmesinin kabul edilebileceğini ancak zımni kabulün yok sayılarak usulden reddedilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğunu belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; “İlk Derece Mahkemesince duruşmada açıklanan kısa kararda “davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine,” gerekçeli kararın hüküm bölümünde ise “davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddine,” karar verilerek farklı ifadeler kullanılmakla birlikte, aktif husumet ehliyeti de dava şartlarından olduğundan kısa kararla gerekçeli karar arasında çelişki bulunmadığı sonucuna varılmakla birlikte, bu kararın, davadaki ilk istem olan “davalı Hazine adına tapuda kayıtlı taşınmazın 6292 … Kanun kapsamında davalı kullanıcıya satılan dava konusu taşınmazın tapusunun iptaliyle yeniden Hazine adına tescili” istemi yönünden yerinde olduğu ancak kararın gerekçesinde hukuki yarar yokluğu nedeniyle ret gerekçesinin “davacının Hazine adına tapuya tescil istemekte aktif dava ehliyetinin bulunmadığı” şeklinde oluşturulması gerekirken 6292 … Kanun ile satışın gerçekleştiği gerekçesine dayandırılmasının yerinde olmadığı; terditli istem olan 600-700 metrekarelik kısmının tapusunun iptaliyle davacının malik sıfatıyla zilyet olduğunun tespitine ve bu tespitin tapunun beyanlar hanesine şerh edilmesi istemi yönünden ise kararın gerekçesinde de belirtildiği üzere “davalı …’ın 6292 … Kanun gereği 22.03.2019 tarihinde dava konusu taşınmazın bedelini Hazineye ödeyerek satın aldığı ve taşınmazın mülkiyetinin idari bir işlemle davalıya devredildiği, bu halde davacının idarece oluşturulan tapu kaydının iptali için tapu maliki aleyhine zilyetliğe dayanarak dava açamayacağı, satış işlemi nedeniyle oluşturulan tescilin yolsuz olmadığı ve davacının bu satışa ve tescile dayanarak herhangi bir hak ileri süremeyeceği” gerekçesi yerinde olmakla birlikte, bu gerekçe doğrultusunda bu istem yönünden esastan ret kararı verilmesi gerekirken hatalı değerlendirmeyle hukuki yarar yokluğu nedeniyle ret kararı verilmesinin ise isabetsiz olduğu ve dolayısıyla ilk istem yönünden gerekçenin hatalı ancak dava şartı yokluğu nedeniyle ret şeklindeki hükmün doğru, terditli ikinci istem yönünden ise gerekçenin yerinde ancak hükmün hatalı oluşturulduğu” belirtilerek istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın taşınmazın davalı Hazine adına tapuya tescili istemi yönünden aktif dava ehliyeti yokluğundan reddine, terditli istem olan taşınmazın 600-700 metrekarelik bölümünün tapu kaydının iptali ile davacının malik sıfatıyla zilyet olduğunun tespiti ve taşınmazın tapu kaydının beyanlar hanesine şerh edilmesi istemi yönünden ise esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B.Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde; Bölge Adliye Mahkemesi kararının hukuka uygun olmadığını, üzerinde kaynak suyu olan taşınmazın kamu yararı gözetilerek Hazineye bırakıldığını, ancak kamu yararı göz ardı edilerek satılmasının çağdaş hukuk sistemine uygun olmadığını, müvekkilinin mecburi olarak hukuki yollara başvurduğunu, taleplerin birbiriyle bağlantılı olması nedeniyle tefrikinin hukuka uygun bulunmadığını belirterek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, tapuda Hazine adına kayıtlı iken 6292 … Kanun uyarınca davalıya satışı yapılan taşınmazın tapu kaydının iptalinin istenilip istenilmeyeceği hususuna ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 … Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 … Kanun) 369/1, 370 ve 371 inci maddeleri, 6292 … Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi ve Hazine Adına Orman Sınırları Dışına Çıkarılan Yerlerin Değerlendirilmesi ile Hazineye ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkında Kanun’un (6292 … Kanun) 6, 11 ve 12 nci maddeleri.
3. Değerlendirme
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararlarındaki gerekçelere, 6100 … Kanun’un 369/1 inci maddesi de gözetilerek yapılan incelemede aynı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden biri de bulunmadığına göre, temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 … Kanun’un 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,
80,70 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 189,15 TL’nin temyiz edenden alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
07.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
…