Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2023/5099 E. 2023/5895 K. 06.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/5099
KARAR NO : 2023/5895
KARAR TARİHİ : 06.11.2023


MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/400 E., 2022/516 K.


KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddine

İLK DERECE MAHKEMESİ : … Kadastro Mahkemesi
SAYISI : 2019/68 E., 2020/100 K.

Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
1. Dava konusu, … ili …,… parsel … taşınmazın, yörede 1971 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında orman olduğundan bahisle tespit bırakıldığı, 1940 yılında 3116 … Orman Kanunu’na (3116 … Kanun) göre yapılan orman tahdit çalışmasında orman sınırları dışında kaldığı, 3402 … Kadastro Kanunu’nun (3402 … Kanun) Geçici 8 inci maddesine göre yapılan kadastro tespiti sırasında davalılar adına senetsizden tespit gördüğü anlaşılmıştır.

2. Davacı Hazine vekili dava dilekçesinde özetle, … parsel … taşınmazın … adına tespit gördüğünü, yapılan tespitin usul ve kanuna aykırı olduğunu, taşınmazların imar planının kapsadığı alanda kaldığını kazandırıcı zamanaşımı şartlarının oluşmadığını belirterek, tespitin iptali ile taşınmazın Hazine adına tesciline karar verilmesini istemiştir

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, bilirkişilerden alınan raporlarda taşınmazın 1942 yılına ait hava fotoğrafında orta kısmı dikenlik ve çalılık, diğer kısımlarının açık renk arazi olduğu, 1958 yılına ait memleket haritasında çalılık sembolü ile gösterilen alanda kaldığı, yine 1954, 1970, 1996, 2006, 2013 ve 201 yıllarına ait hava fotoğrafı, ortofoto ve uydu görüntüleri birlikte değerlendirildiğinde taşınmazın 1996 yılında kısmi olarak tarımsal amaçla kullanılmaya başlandığı, 2006 yılında tamamen tarımsal amaçla kullanıldığının tespit edildiği; 1996 yılına ait ortofoto haritada dava konusu 251 ada 50 parsel nolu taşınmaz üzerinde kısmi olarak tarımsal amaçlı kullanım olduğunun tespit edildiği; böylelikle taşınmaz üzerinde zilyetliğin nazım imar planına alındıktan sonra başladığını anlaşıldığı gerekçesi ile davacı Hazinenin davasının kabulüne, … ili … ada 50 parsel … taşınmazın kadastro tutanağındaki tespitinin iptali ile taşınmazın Hazine adına tapuya tespit ve tescilini istemiştir.

IV.İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, davalılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur

B. İstinaf Sebepleri
Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; taşınmazın köy statüsünün 2016 yılına kadar devam ettiğini, bu tarihe kadar hiçbir belediye hizmetinden yararlanmadığını, bu nedenle 1/50000 tarihli nazım imar planında hangi fonksiyonda kaldığı, plan yapıldıktan sonra alt ölçekli planların yapılıp yapılmadığı incelenmeden davanın kabulüne karar verilmesinin kanuna aykırı olduğunu, bu nedenlerle İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dosyaya sunulan bilirkişi kurulu raporuna göre dava konusu taşınmazın 1970 tarihli hava fotoğrafında açık renkli arazide kaldığı ancak tarımsal amaçlı kullanılmadığı, tarımsal amaçlı olarak 1996 yılından itibaren kullanılmaya başlandığı, taşınmazın 29.07.1980 tarihli ve 1/50000 ölçekli Metropoliten Alan Nazım İmar Planı kapsamında kaldığı, imar planına alındığı 1980 tarihinden itibaren 3402 … Kanun’un 17 nci maddesi gereğince zilyetlikle iktisabının mümkün bulunmadığı ve 1980 tarihi itibariyle taşınmazda tarımsal amaçlı kullanımın olmadığı anlaşılmakla İlk Derece Mahkemesi kararında bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından, davalı vekilinin başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, çekişmeli taşınmazda zilyetlikle kazanım koşullarının davalılar lehine oluşup oluşmadığı hususuna ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 … Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 … Kanun) 369/1, 370 ve 371 inci maddeleri, 3402 … Kadastro Kanunu’nun (3402 … Kanun) 14, 17 ve Geçici 8 inci maddeleri.

3. Değerlendirme
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararlarındaki gerekçelere, 6100 … Kanun’un 369/1 inci maddesi de gözetilerek yapılan incelemede aynı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden biri de bulunmadığına göre, temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup davalılar vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 … Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

80,70 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 189,15 TL’nin temyiz eden davalılardan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

06.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.