YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/4393
KARAR NO : 2023/5920
KARAR TARİHİ : 07.11.2023
…
MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1360 E., 2022/174 K.
…
…
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddine
İLK DERECE MAHKEMESİ : … Kadastro Mahkemesi
SAYISI : 2019/38 E., 2021/112 K.
BİRLEŞEN DAVA DOSYASI :
İLK DERECE MAHKEMESİ : … Kadastro Mahkemesi
SAYISI : 2019/53 E., 2021/29 K.
…
BİRLEŞEN DAVA DOSYASI :
İLK DERECE MAHKEMESİ : … Kadastro Mahkemesi
SAYISI : 2019/62 E., 2021/94 K.
…
…
BİRLEŞEN DAVA DOSYASI
İLK DERECE MAHKEMESİ : … Kadastro Mahkemesi
SAYISI : 2019/65 E., 2020/82 K.
…
…
Taraflar arasındaki uygulama kadastrosuna itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince, asıl ve birleşen davaların reddine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının davacı … vekili ve davacı / davalı … tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf başvurularınn ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davacı … vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1. … ili Merkez ilçesi … (…) Köyü çalışma alanında 3402 … Kadastro Kanunu’nun (3402 … Kanun) 22/2-a maddesi uyarınca 2019 yılında yapılan uygulama kadastrosu sırasında, tapuda … adına kayıtlı bulunan eski 109 ada 3 parsel … 3.498,58 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 6390 ada 3 parsel numarasıyla 2.352,31 metrekare yüzölçümlü olarak; tapuda … ve müşterekleri adına kayıtlı bulunan eski 109 ada 4 parsel … 5.753,85 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 6390 ada 8 parsel numarasıyla ve 7.646,07 metrekare yüzölçümlü olarak ve tapuda … ve müşterekleri adına kayıtlı bulunan eski 109 ada 13 parsel … 5.537,44 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 6390 ada 4 parsel numarasıyla ve 6.746,20 metrekare yüzölçümlü olarak tespit edilmiştir.
2. Davacı … dava dilekçesinde; uygulama kadastrosu sırasında kendisine ait … ili Merkez ilçesi … (…) Köyü… ada 3 parsel … taşınmazın yüzölçümünün eksildiğini ve eksikliğin davalılara ait… ada 4 parsel … taşınmazdan kaynaklandığını ileri sürerek, hatanın düzeltilmesini istemiştir.
3. İtirazı kadastro komisyonu tarafından red edilen birleşen dosya davacısı ve davacı … vekili dava dilekçesinde; uygulama kadastrosu sırasında davalı …’ a ait olan … ili Merkez ilçesi … (…) Köyü… ada 3 parsel … taşınmazın yüzölçümündeki artışın, taşınmazın kuzeyinde bulunan tescil harici dereden kazanıldığını öne sürerek, hukuka aykırı miktar fazlası tescilin iptali ile Hazine adına tesciline, sınırlandırma, güncelleme, yüzölçümü hatalarının giderilmesine ve düzeltilmesine karar verilmesini istemiştir.
4. Birleşen dosya davacısı Hazine vekili dava dilekçesinde; uygulama kadastrosu sırasında dava … ve müştereklerine ait olan … ili Merkez ilçesi … (…) Köyü… ada 8 parsel … taşınmazın yüzölçümündeki artışın, taşınmazın kuzeyinde bulunan tescil harici dereden kazanıldığını öne sürerek hukuka aykırı miktar fazlası tescilin iptali ile Hazine adına tesciline, sınırlandırma, güncelleme, yüzölçümü hatalarının giderilmesine ve düzeltilmesine karar verilmesini istemiştir.
5. Birleşen dosya davacısı Hazine vekili dava dilekçesinde; uygulama kadastrosu sırasında davalı … ve müştereklerine ait olan … ili Merkez ilçesi … (…) Köyü… ada 4 parsel … taşınmazın yüzölçümündeki artışın, taşınmazın kuzeyinde bulunan tescil harici dereden kazanıldığını öne sürerek hukuka aykırı miktar fazlası tescilin iptali ile Hazine adına tesciline, sınırlandırma, güncelleme, yüzölçümü hatalarının giderilmesine ve düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiş; yargılama sırasında davacı … tarafından açılan davaların, aralarında irtibat bulunduğu gerekçesiyle eldeki dava ile birleştirilmesine karar verilmiştir.
II. CEVAP
1. Birleşen dosya davalısı … cevabında; kendisinin hatasının bulunmadığını savunmuştur.
2. Birleşen dosya davalısı … cevap dilekçesinde; taşınmazın yüzölçümünün azalmasıyla kendisinin ilgisini bulunmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, 6390 ada 3 ve 8 parselin kuzey yönünde bulunan dere ile olan sınırının paftasına göre yönetmeliğe uygun geçerli alındığı, taşınmazların doğal engeller yüzünden dereye doğru genişlemesinin mümkün olmadığı, 6390 ada 3, 4 ve 8 parsellerin tesis kadastrosu sırasında nokta konum doğruluğu dışında ölçü hatasının bulunduğu, bu hatanın da tesis kadastro kadastro paftası, tesise ait hava fotoğrafları ve bilirkişi beyanlarına göre doğru şekilde giderilerek uygulama kadastrosunun yönetmelik hükümlerine uygun yapıldığı gerekçesiyle, asıl ve birleşen davaların ayrı ayrı reddine, 6380 ada 8 ve… ada 4 parsellerin, uygulama kadastro tespiti gibi, 6390 ada 3 parselin ise uygulama kadastrosu komisyon tespiti gibi tapuya tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve numarası belirtilen kararına karşı davacı … vekili ve davacı – birleşen dosya davalısı … istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı … vekili istinaf dilekçesinde; birleşen dava dosyaları yönünden yönünden, İlk Derece Mahkemesince yapılan araştırma ve incelemenin yeterli olmadığı gibi, uygulama kadastrosunun da yönetmelik hükümlerine uygun yapılmadığını ve ziraat bilirkişinden taşınmazın niteliği hakkında ek rapor alınmadığını belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
2. Davacı – birleşen dosya davalısı … istinaf dilekçesinde; İlk Derece Mahkemesince yapılan araştırma ve incelemenin yeterli olmadığı gibi, kararın usul ve kanuna aykırı olduğunu, birleşen dava dosyalarının kendisi ile ilgisinin bulunmadığını belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, dava konusu taşınmazların tesis kadastrosu ölçü krokisinden sayısallaştırılarak tanzim edilen kadastro paftası ile çakıştırıldığında pafta ile ölçü krokisinin uyumlu olmadığının tespit edildiği, 326 nolu parselin kuzeyinde bulunan dere ile arasındaki sınırın hatalı ölçüldüğü, kırıklı bir şekilde olan sınırların düz olarak alındığı ve buna göre de kadastro paftasının çiziminin hatalı bir şekilde yapıldığının tespit edildiği, 326 nolu taşınmazın tüm noktalarında 329 nolu taşınmazın ise 62, 61, 57, 79 nolu köşe noktalarında ölçü ve sınırlandırma hatasının yapıldığı, bunun da taşınmazların alanın değişmesine neden olduğu, adanın dış sınırlarının paftası ve teknik belgelerine göre, içindeki sınırların ise bilirkişiler ve muhtarın refakatinde ve gerektiğinde parsel maliklerinin de katılımı ile yönetmelikte belirtilen sınır tanımlarının oluşturulduğu, 2011 yılında yapılan uygulama kadastrosunda sınırlandırma hatası giderilmeden sınırların geçerli sınır tipinde alındığı, sonrasında yapılan 3402 … Kanun’un 41 inci maddesi uyarınca yapılan düzeltmede sadece konum hatalarının giderildiği, sınırlandırma hatalarının düzeltilerek sınırların 1973 tarihli hava fotoğraflarındaki sabit sınırlara göre yapıldığı, Hazineye ait herhangi bir taşınmazdan yer kazanımı olmadığının tespit edildiği, sınırlandırma hatasının uygulama kadastrosu sırasında düzeltildiği gerekçesiyle, istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve numarası belirtilen kararı, davacı … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı … vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçelerle, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, uygulama kadastrosuna itiraza ilişkin olup, taraflar arasındaki uyuşmazlık, çekişmeli taşınmazların uygulama kadastrosu çalışmalarının usul ve Kanuna uygun olarak yapılıp yapılmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 … Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 … Kanun) 369/1, 370 ve 371 inci maddeleri, 3402 … Kanun’un 22/2-a maddesi,
3. Değerlendirme
A) Davacı … vekilinin, çekişmeli… ada 4 parsel … taşınmaz hakkında verilen hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararlarındaki gerekçelere, 6100 … Kanun’un 369/1 inci maddesi de gözetilerek yapılan incelemede aynı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden biri de bulunmadığına ve çekişmeli… ada 4 parsel … taşınmazın tescil harici dereyle sınırının bulunmadığının anlaşılmış olmasına göre, temyizen incelenen karar usul ve Kanuna uygun olup davacı … vekilinin bu parsele ilişkin hükme yönelik temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
B) Davacı … vekilinin, çekişmeli… ada 3 ve 8 parsel … taşınmazla hakkında verilen hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
1. Uygulama kadastrosunun amacı, tapulama, kadastro veya değişiklik işlemlerine ilişkin; sınırlandırma, ölçü, çizim (tersimat) ve hesaplamalardan kaynaklanan hataları gidermektir. Uygulama kadastrosuna itiraz davaları, kadastro faaliyetinin yöntemine uygun yapılıp yapılmadığının denetlenmesine yöneliktir.
2. Uygulama kadastrosu yapılırken öncelikle zeminde bulunan ve tesis kadastrosu tarihinde mevcut olan sabit nokta ve sınırlardan, aynı döneme ya da yöreye ait farklı amaçlarla üretilmiş haritalar ile benzeri verilerden yararlanılarak yapılan teknik çalışmalarla, tesis kadastrosuna ait pafta haritaları ortofoto üzerine işlenmekte; haritanın zemine uygun olmaması halinde farklılıkların nerelerden ve hangi sebeplerden kaynaklandığı tespit edilip varsa hatalar yöntemine uygun şekilde giderilmekte, düzenlenen ada raporu ile yapılan teknik çalışmalar ve gerekçeleri açıklanmakta; bundan sonra yönetmelikte açıklanan ilkeler çerçevesinde taşınmazların bütün sınırları tek tek değerlendirmeye tabi tutularak ilk tesis kadastrosu sırasındaki gerçek fiili duruma ulaşılmaya çalışılarak, uygulama tutanağı düzenlenmekte ve uygulama kadastrosu haritaları üretilmektedir. İşte, uygulama kadastrosuna itiraz davaları, uygulama kadastrosu faaliyetinin yöntemine uygun yapılıp yapılmadığının denetlenmesine yönelik davalardır. Bu nedenle mahkemelerce, uygulama faaliyetine eş değer ve amaca uygun bir araştırma yapılması zorunludur.
3. İlk Derece Mahkemesince, amacına ve yöntemine uygun bir araştırma yapılabilmesi için öncelikle, denetime veri teşkil etmek üzere, Harita Genel Müdürlüğü web sitesinin ” … ” sayfasına girilmek suretiyle taşınmazın bulunduğu köyü/mahalleyi kapsayacak şekilde hangi yıllara ait hava fotoğrafı olduğu araştırılıp belirlenmek ve tarihleri açıkça yazılmak suretiyle tesis kadastrosunun yapıldığı tarihe en yakın tarihli hava fotoğraflarının Harita Genel Müdürlüğünden getirtilmesi, temin edilebilen en eski ve güncel ortofoto ve uydu fotoğrafları, tesis kadastrosuna ait pafta haritası, varsa bu haritada değişiklik yapan ifraz haritaları, mahkeme ilamları ve eki olan haritalar, varsa uygulama kadastrosu sırasında yararlanıldığı anlaşılan diğer haritalar, dava konusu taşınmaza ilişkin tesis kadastrosu ve uygulama kadastrolarına ait ölçü çizelgesi, hesap cetveli ve ölçü krokileri gibi bilgi ve belgelerin toplanması gerekmektedir. Bundan sonra mahallinde, yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, harita ya da jeodezi mühendisi teknik bilirkişilerin katılımı ile keşif yapılmalıdır. Keşif sırasında çekişmeli taşınmaz ve çevresinin toprak yapısı, bitki örtüsü, zeminde mevcut ağaçların yaşı gibi hususlar ile zeminin jeolojik yapısının değerlendirilmesine ihtiyaç duyulan hallerde uzman ziraat bilirkişisi ile jeoloji mühendisi bilirkişi de keşif heyetine dahil edilmelidir. Yapılacak keşif sırasında yerel bilirkişi ve tanıklardan tesis kadastrosu sırasında da zeminde mevcut olan sabit sınır ya da yapılar bulunup bulunmadığı sorularak varsa yerleri fen bilirkişilerine işaretlettirilmeli, fotoğrafları çekilmeli, taraflar keşif sırasında hazır bulunmakta ise zeminde ortak sınır üzerinde uzlaşıp uzlaşmadıkları tespit edilip gerektiğinde imzaları ile beyanları tevsik edilmeli, uzlaşılan sınırlar ile iddia edilen sınırlar fen bilirkişi tarafından haritasında işaretlenmeli, keşif sırasında hazır edilmeleri halinde ziraat bilirkişisi ile jeoloji mühendisi bilirkişisinden, taşınmazlar arasında değişmeyen doğal ya da yapay sınırlar bulunup bulunmadığı, sınırlarda mevcut ağaçların yaşları gibi hususlarda bilgi alınmalı, fen bilirkişiden denetime veri teşkil etmek üzere dosya içine getirtilen bilgi ve belgeler ile bilirkişi ve tanık anlatımlarından yararlanarak uygulama kadastrosunu denetlemesi istenmelidir. Teknik bilirkişilerinden, tesis kadastrosunun, paftaların üretim yılı, üretim tekniği, altlığı ve ölçeği gibi hususları da açıklar tarzda hangi yöntem ve tekniklerle yapıldığı, uygulanan yöntemlerin hata paylarının ne olduğu, üretilen haritaların zeminle uyumsuz bulunması halinde farklılığın nereden ve hangi sebeplerden kaynaklandığı, sırasıyla tersimat hatası, hesap hatası, ölçü hatası ve sınırlandırma hatası bulunup bulunmadığı, uygulama kadastrosu sonucu tespit edilen yeni sınırların niteliğinin ne olduğu ve yönetmelik hükümlerine uygun olarak belirlenip belirlenmediği, uygulama kadastrosunda hata yapılmış ise doğru sınır ve haritanın nasıl olması gerektiği gibi hususlarda ve “ada raporu” ile “uygulama tutanağı ve haritasını” irdeler şekilde, teknik ve bilimsel verilere dayalı, gerekçelendirilmiş, denetlenebilir ve ayrıntılı rapor ve haritalar alınmalıdır. Raporun denetime elverişli olması için fen bilirkişisinden, düzenleyeceği haritalardan iki tanesinde hava fotoğrafı üzerinde, iki tanesinde ise ortofoto (yoksa uydu fotoğrafı) üzerinde ilk tesis kadastrosu paftası ve uygulama kadastrosu paftasını çakıştırması istenmeli; çakıştırmaların birer tanesinin ada bazında değerlendirme yapmaya elverişli geniş ölçekli olması, diğerinin ise dava konusu taşınmaz ve çevresini gösterir şekilde daha dar ölçekli olması istenmelidir. Fen bilirkişileri haritasında, uygulama kadastrosunda yanlışlık varsa, infazı kabil bir hükme esas olmak üzere doğru sınırların nasıl olması gerektiği de gösterilmelidir. Açıklanan yönteme uygun inceleme ve araştırma yapıldıktan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmeli; değerlendirme yapılırken uygulama kadastrosunun amacının mülkiyet ihtilaflarını çözmek olmadığı ve mülkiyet uyuşmazlıklarının uygulama kadastrosuna ilişkin davalarda tartışma konusu yapılamayacağı göz önünde bulundurulmalıdır.
4. İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesince, dava konusu… ada 3 ve 8 parsellerin tesis kadastrosu sırasında nokta konum doğruluğu dışında ölçü hatasının bulunduğu, bu hatanın da tesis kadastro kadastro paftası, tesise ait hava fotoğrafları ve bilirkişi beyanlarına göre doğru şekilde giderilerek uygulama kadastrosunun yönetmelik hükümlerine uygun yapıldığı gerekçesiyle, yukarıda yazılı şekilde karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermek için yeterli bulunmamaktadır.
Şöyle ki; taşınmazlara ilişkin uygulama kadastrosu tutanaklarında ve komisyon kararında, çekişmeli taşınmazların tescil harici olan dere ile sınırlarının geçerli sınır olduğu belirtilmiş ise de tescil harici olan dere ile ara sınırlarda herhangi bir hata bulunup bulunmadığı belirtilmeksizin, uygulama kadastrosunun yönetmelik hükümlerine uygun olarak yapıldığı ifade edilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince, dava dosyaları birleştirilmeden önce ayrı ayrı tarihlerde, farklı fen ve jeodazi bilirkişilerinin katılımı ile keşif yapılarak, keşfe katılan bilirkişilerden ortak rapor alınmış olup, birleşen dava dosyasında alınan 29.12.2020 tarihli bilirkişi raporunda, ölçü krokisi ile kadastro paftasının çakıştırılmasında ölçü krokisi ile kadastro paftasının tam olarak çakışmadığı ve 54, 59, 60 ve 58 numaralı kırık noktaları arasındaki çizgilerin eğik bir şekilde olduğu ve 58 numaralı kırık noktasının dava dışı… ada 7 parsel, 59 numaralı kırık noktasının ise dava konusu… ada 8 parsel … taşınmaz içinde kaldığı ve 54 ila 59 kırık noktalarında ölçü hatasının olduğu ve taşınmazın tescil harici dere ile sınırının geçerli sınır olarak alınmasının doğru olduğu; asıl dava dosyasında alınan 28.05.2021 tarihli bilirkişi raporunda ise, ölçü krokisi ile kadastro paftasının çakıştırılmasında ölçü krokisi ile kadastro paftasının tam olarak çakışmadığı, 54, 59, 60 ve 58 numaralı kırık noktaları arası ise düz bir çizgi şeklinde olduğu ve 58 ve 59 numaralı kırık noktalarının… ada 3 parsel … taşınmaz içerisinde kaldığı, 6390 ada 3 parsel … taşınmazın köşe noktalarında ölçü hatasının olduğu ve taşınmazın tescil harici dere ile sınırının geçerli sınır olarak alınmasının doğru olduğu belirtilmiş olup, bu haliyle iki rapor arasında açık bir şekilde çelişki bulunmasına rağmen İlk Derece Mahkemesince bu çelişkiler giderilmemiş; ayrıca bilirkişi raporlarında ölçü hatasından söz edilmekle beraber, rapor içeriğinde bu husus denetime elverişli şekilde açıklanmamış; taşınmazların tesis kadastrosu sonucu oluşturulan paftadaki sınır yerleri ile uygulama kadastrosu sonucu oluşturulan paftadaki sınır yerlerinin yapılan çakıştırması sonucunda, çakışmayan kısımlar yönünden teknik belgelere neden itibar edilmediği de gerekçeli bir şekilde ortaya konulmamış; çakışmayan kısımlar arasında kalan bölümler harflendirilerek yüzölçümleri tespit edilmemiş ve tesis kadastrosu sırasında taşınmazlarda sınırlandırma, ölçü, çizim veya hesaplama hatası yapılıp yapılmadığını ayrıntılı ve gerekçeli bir şekilde ortaya koymaktan uzak bilirkişi raporu hükme esas alınmış ve ayrıca, taşınmazların 1973, 1984 ve 2012 tarihli hava fotoğraflarına göre sınırlarının belirgin olduğu belirtilmiş olması karşısında, bu sınırların tesis sınırları ile mi yoksa uygulama sınırları ile mi örtüştüğü de belirtilmemiştir.
Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak karar verilemez.
5. Hal böyle olunca; doğru sonuca varılabilmesi için İlk Derece Mahkemesince öncelikle, yukarıda belirtilen belge, harita ve fotoğraflardan eksik olanların dosya arasına getirilmesi sağlanmalı ve dosya bu şekilde ikmal edildikten sonra mahallinde harita ya da jeodezi mühendisi sıfatına sahip önceki bilirkişiler dışında oluşturulacak üç kişilik uzman bilirkişi kurulu eliyle yeniden keşif yapılmalıdır.
Yapılacak bu keşifte, üç kişilik uzman bilirkişi kurulundan; yukarıda belirtilen şekilde inceleme ve araştırma yapılması istenmeli, ayrıca taşınmazların tesis kadastrosu sırasında belirlenen ve kesinleşen sınırlarını ve uygulama kadastrosu sırasında belirlenen sınırlarını bir arada ve farklı renkli kalemlerle gösteren, krokili, denetime elverişli, gerekçeli ve ayrıntılı rapor alınmalı, özellikle önceki tarihli rapor içeriği de tartışılarak, tesis kadastrosu sırasında sınırlandırma – ölçü – hesap – tersimat hatası yapılıp yapılmadığı ve ölçü hatasının hangi teknik verilerle açıklandığı, aynı zamanda taşınmazların dere ile arasındaki sınırın geçerli sınır alınması halinde tesis kadastrosundaki sınırlarına dönülmesi gerekip gerekmeyeceği hususları da tartışılarak, denetime elverişli şekilde ve çakışmayan kısımlar arası bölümler harflendirilip bu kısımların yüzölçümleri de tespit edilerek ortaya konulmalı ve bundan sonra toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.
6. İlk Derece Mahkemesince, bu hususlar gözetilmeksizin, eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak karar verilmesi isabetsiz olduğundan, hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Davacı … vekilinin, çekişmeli… ada 4 parsel … taşınmaza ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarının yukarıda (V.C.3.A) nolu bentte açıklanan nedenlerle reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 … Kanun’un 370 inci maddesi uyarınca bu parsel yönünden ONANMASINA,
Davacı … vekilinin çekişmeli… ada 3 ve 8 parsel … taşınmazlar hakkındaki hükme yönelik temyiz itirazlarının yukarıda (V.C.3.B.1.2.3.4) nolu bentte açıklanan nedenlerle kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararının bu parseller yönünden ORTADAN KALDIRILMASINA ve bu parseller hakkındaki İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
07.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
…