Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2023/351 E. 2023/1918 K. 30.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/351
KARAR NO : 2023/1918
KARAR TARİHİ : 30.03.2023

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
SAYISI : 2019/11 E., 2020/56 K.
KARAR : Davanın kısmen kabulüne

Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonunda Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davalılar … ve … vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
1. Kadastro sırasında; … İlçesi … Köyü çalışma alanında bulunan 248 ada 33 ve 259 ada 1 parsel sayılı 3.615,89 ve 1.683,62 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle eşit payla …, … … ve … adlarına tespit edilmiş, 259 ada 1 parsel sayılı taşınmazın kadastro tutanağının beyanlar hanesinde (A) harfi ile gösterilen evin … oğlu …’ya, (B) harfi ile gösterilen evin ise … oğlu …’ya ait olduğu belirtilmiştir.

2. İtirazı komisyonca reddedilen davacı … dava dilekçesinde, çekişmeli taşınmazların müşterek muristen intikal ettiğini ve terekenin taksim edilmediğini açıklayarak, kök muris …Kaya mirasçıları adına tescilini istemiştir.

II. CEVAP
1. Davalılardan …, …, …, … ve … cevap dilekçelerinde özetle; tapu kaydı, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak davanın reddini savunmuşlardır.

2. Davalılardan … ve … cevap dilekçesinde özetle; Kendi miras paylarının bulunduğunu ileri sürmüş, davanın reddini savunmuşlardır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 22.05.2015 tarihli ve 2012/15 Esas, 2015/93 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazların komisyon kararlarının iptali ile davacı …’nun miras bırakanı …’nın mirasçıları adına miras payları oranında tapuya tesciline; çekişmeli 259 ada 1 parsel sayılı taşınmazın beyanlar hanesinde (A) harfi ile gösterilen evin … oğlu …’ya, (B) harfi ile gösterilen evin ise … oğlu …’ya ait olduğu şerhinin düşülmesine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalılar …, …, …, … ile … vekilleri ve davalı … temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 20.06.2018 tarihli ve 2015/18774 Esas, 2018/4148 Karar sayılı kararıyla; “Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin taktirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, dava konusu taşınmazların öncesinde tarafların müşterek murisi …’e ait olduğunun, murisin ölümünden sonra yöntemince taksim yapılmadığının ve davalılarca çekişmeli 259 ada 1 parsel sayılı taşınmazın kadastro tutanağının beyanlar hanesinde bulunan muhdesatlara yönelik açılmış bir dava bulunmadığının anlaşılmış olmasına göre temyize gelen davalıların sair temyiz itirazları yerinde olmadığı; ancak, davalılar her ne kadar alıcısı muris …olan 1339 tarihli satış senedine dayanmışlar ise de, aynı zamanda aynı sınırları ihtiva eden ve tapu komisyon kararıyla oluşan malikleri …oğulları …, … ve …karısı … olan T.evvel 1935 tarih ve 57 sıra numaralı tapu kaydına da dayandıkları halde usulünce tapu kayıt uygulaması yapılmadığı” açıklanarak, mahallinde yöntemince tapu kayıt araştırması yapılması, tapu kayıt kapsamında kalan bölümler bulunması halinde bu kısımlar yönünden tapu kaydındaki paylar gözetilmek suretiyle karar verilmesi gereğine değinilerek İlk Derece Mahkemesi kararı bozulmuştur.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, tapu kaydının çekişmeli taşınmazların tamamına uyduğu, tapu kayıt maliklerinden … ve …’den davacıya pay intikal etmesi sebebiyle davanın kısmen kabulüne karar verildiği açıklanarak, çekişmeli 248 ada 33 ve 259 ada 1 parsel sayılı taşınmazların kadastro tespit ve komisyon kararlarının iptali ile hüküm yerinde gösterilen paylar oranında tapu kayıt maliki mirasçıları adlarına tesciline karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalılar … ve … vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalılar … ve … vekili temyiz dilekçesinde özetle; dayanak tapu kaydının taşınmazın tamamını kapsamadığını, davalıların murisinin ayrıca satın aldığı bölümler olduğunu, bu hususun keşifte dinlenen mahalli bilirkişi ve tanık beyanları ile de sabit olduğunu, yine fen bilirkişi raporunun bu doğrultuda hazırlandığını, çekişmeli taşınmazlar üzerinde bulunan evler hakkında muhdesat şerhi verilmediğini, kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu bildirmiş ve resen araştırılacak hususlarla birlikte İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, askı ilan süresi içerisinde açılan kadastro tespitine itiraz davasında, davalı tarafın tapu kaydının çekişmeli taşınmazı kapsayıp kapsamadığına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 Sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 Sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedinci fıkrası ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası, 3402 Sayılı Kadastro Kanunu’nun 1, 13, 14 ve 15 inci maddeleri

3. Değerlendirme
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyulan bozma ilamı doğrultusunda inceleme ve araştırma yapılarak, mevcut deliller takdir edilerek karar verildiğine, uygulanması gereken hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığına, bozmaya uyulmakla taraflar lehine ve aleyhine kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin yeniden incelenmesine hukukça imkan olmadığı gibi 6100 sayılı Kanun’un Geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun’un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerin biri de var olmadığına göre, İlk Derece Mahkemesi kararında yazılı gerekçeler dikkate alındığında temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup davalılar … ve … vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının ONANMASINA,

59,30 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 120,60 TL’nin temyiz eden davalılardan alınmasına,

1086 sayılı Kanun’un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,18.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.