Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2023/2389 E. 2023/5969 K. 08.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/2389
KARAR NO : 2023/5969
KARAR TARİHİ : 08.11.2023

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/381 E., 2022/437 K.


KARAR : Davanın reddine

Taraflar arasındaki 6292 … Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi ve Hazine Adına Orman Sınırları Dışına Çıkarılan Yerlerin Değerlendirilmesi ile Hazineye ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkında Kanun (6292 … Kanun) gereğince yapılan satış sonucu oluşan tapu kaydının iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonunda Dairece İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davacı … ve müşterekleri vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
1…. ili …,… Köyü çalışma alanında bulunan 101 ada 54 ve 55 parsel … sırasıyla 6521,75 ve 7620,61 m2 yüzölçümündeki taşınmazlar Hazine adına kayıtlı iken, 101 ada 54 parsel … taşınmaz 05.09.2014 tarihinde; 101 ada 55 parsel … taşınmaz ise 16.08.2013 tarihinde 6292 … Kanun gereğince …’a satılarak tapuda bu kişi adına kayden intikal ettirilmiştir.

2. Davacı … ve müşterekleri vekili dava dilekçesinde; çekişmeli 101 ada 55 parsel … taşınmaza yönelik olarak taşınmazın kullanım hakkının tarafların müşterek murisi … ‘tan kaldığı halde kullanım kadastrosu sırasında davalı … lehine şerh verilip, daha sonra ise bu kişi tarafından 6292 … Kanun gereğince satın alındığını ileri sürerek satın alma bedeli ve diğer masraflar davalıya ödenmek sureti ile miras paylarına ilişkin tapu kaydının iptali ile bu payların adlarına tescilini istemiştir.

3.Birleşen dava dosyasında davacı … ve müşterekleri vekili dava dilekçesinde; çekişmeli 101 ada 54 parsel … taşınmaza yönelik olarak taşınmazın kullanım hakkının tarafların müşterek murisi …’tan kaldığı halde kullanım kadastrosu sırasında davalı … lehine şerh verilip, daha sonra ise bu kişi tarafından 6292 … Kanun gereğince satın alındığını ileri sürerek satın alma bedeli ve diğer masraflar davalıya ödenmek sureti ile miras paylarına ilişkin tapu kaydının iptali ile bu payların adlarına tescilini tescilini istemiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde, davanın hukuki dayanaktan yoksun olup, davacıların hukuki yararı bulunmadığını ve taşınmazın 20 yılı aşkın süredir davalının fiili kullanımında bulunduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 27.11.2014 tarihli ve 2013/1122 Esas, 2014/1073 Karar … kararı ile çekişmeli taşınmazların kullanım hakkının tarafların müşterek miras bırakanı …’tan kaldığı ve taşınmaz davalının fiili kullanımında bulunmakla beraber, mirasçılardan birisinin kullanımının tereke adına olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne, dava konusu 101 ada 54 ve 55 parsel … taşınmazların tapu kaydının iptali ile taşınmazların tamamı 96 pay kabul edilerek 12’şer payının davacılar … ve …, …, …, … ve 4 payının ise … adına tapuya kayıt ve tesciline, geriye kalan 32 payının ise ipkasına karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı asil temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Yargıtay (Kapatılan) 20 inci Hukuk Dairesinin 14.10.2019 tarihli ve 2018/6098 Esas, 2019/5835 Karar … kararıyla, “…davanın, 6831 … Orman Kanunu’nun (6831 … Kanun) 2/B maddesi kapsamında Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılıp, 6292 … Kanun uyarınca satışı yapılmış taşınmazda, davalı gerçek kişi adına olan zilyetlik şerhinin ve tapu kaydının iptali ile davacı adına tescili istemine ilişkin olduğu, yörede 3402 … Kadastro Kanunu’nun (3402 … Kanun) Ek 4 üncü maddesi uyarınca yapılan ve sonuçları 19.03.2010 – 19.04.2010 tarihleri arasında ilan edilen kadastroda çekişmeli taşınmazların … oğlu …’ın kullanımında olduğunun belirlendiği ve 6292 … Kanun uyarınca dava tarihinden önceki bir tarihte kullanım kadastrosu sırasında hak sahibi olduğu belirlenen gerçek kişiye satılarak bu kişi adına tapuya tescil edildiği, kullanım kadastrosu kesinleşerek tapuya tescil edilen taşınmazın beyanlar hanesindeki şerhe yönelik davanın dinlenebilmesi için davanın, 6292 … Kanun uyarınca taşınmazın satış işleminden önceki bir tarihte ve Hazineye yöneltilerek açılması gerektiği, taşınmazı satın alan kişi adına tapuya tescil edilip mülkiyet belirlendikten sonra, şahsi hak niteliğindeki şerhe yönelik olarak açılacak davaların dinlenme olanağı bulunmadığı açıklanarak davanın reddine karar verilmesi…” gereğine değinilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

3.Yargıtay (Kapatılan) 20. Hukuk Dairesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacılar vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.

4.Dairenin 01.06.2022 tarihli ve 2022/925 Esas, 2022/5155 Karar … kararıyla bu kez; “… davanın, 6292 … Kanun uyarınca satışı yapılan taşınmaza yönelik tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin olduğu, bilindiği üzere, kullanım kadastrosu kesinleşerek tapuya tescil edilen taşınmaz/ taşınmazların Hazine’nin mülkiyetinden çıkıp, 3 üncü şahıs/şahıslar adına tescil edilmelerine esas olan hukuki işlem 6292 … Kanun uyarınca Hazinenin satışına dayanan idari işlem olduğundan, Hazinenin satış işlemi ortadan kaldırılmadıkça, başka bir ifade ile idari işlem niteliğindeki Hazinenin satışı idarece geri alınmadıkça ya da idari yargıda iptal edilmedikçe 3 üncü kişi adına oluşan tapu kaydının yolsuz tescil olarak nitelendirilmesinin mümkün olmadığı, dolayısı ile kullanım kadastrosu kesinleşerek tapuya tescil edilen taşınmaz/ taşınmazların Hazine’nin mülkiyetinden çıkıp, 3 üncü şahıs/şahıslar adına tescilinden sonra tapu iptali ve tescil isteğine yönelik davanın dinlenme olanağı bulunmadığı, somut olayda, davacı … ve müştereklerinin, 101 ada 54 parsel … taşınmaza yönelik davayı 14.11.2014 tarihinde, 101 ada 55 parsel … taşınmaza yönelik davayı ise 13.12.2013 tarihinde açtığı, çekişmeli taşınmazların ise dava tarihinden önceki tarih olan 05.09.2014 ve 16.08.2013 tarihlerinde 6292 … Kanun uyarınca davalı …’a satılarak bu kişi adına tescil edildiğinin anlaşıldığı, dava tarihi itibariyle taşınmazlar 6292 … Kanun uyarınca satılarak davalı … adına tescil edildiğine ve dosya kapsamından da idari işlem niteliğindeki satış işleminin idarece geri alındığı ya da idari yargıda iptal edildiği anlaşılamadığına göre eldeki davanın dinlenme olanağının bulunmadığı açıklanarak, İlk Derece Mahkemesince, bu nedenle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanıgılı değerlendirme sonucundan işin esasına girilerek davanın kabulüne karar verilmesinin isabetsiz olduğu ve dolayısı ile hükmün açıklanan bu gerekçeyle bozulmasına karar vermek gerekirken, dava şerh isteğine ilişkin olmadığı halde şerh davası gibi değerlendirme yapılarak değişik gerekçe ile bozulduğu gerekçesi ile karar düzeltme taleplerinin kabulü ile kararın açıklanan değişik gerekçe ile bozulmasına…” karar verilmiştir.

B.İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava tarihi itibariyle taşınmazların 6292 … Kanun uyarınca satılarak davalı … adına tescil edildiği ve dosya kapsamından da idari işlem niteliğindeki satış işleminin idarece geri alındığının ya da idari yargıda iptal edildiğinin anlaşılamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacılar … ve müşterekleri vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacılar … ve müşterekleri vekili temyiz başvuru dilekçesinde, İlk Derece Mahkemesinin 2013/1122 Esas, 2014/1073 Karar … kararının davalı tarafından süresi içerisinde temyiz edilmediğinden Yargıtayın bozma kararları ve bu kararlara dayalı hükmünün son derece hatalı olduğunu, dosya kapsamına, mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarına göre taşınmazların kullanım hakkının tarafların müşterek murisine ait olup, ölümü ile de tüm mirasçılarına intikal ettiğini ileri sürerek ve resen dikkate alınacak sebeplerle hükmün bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kullanım kadastrosu kesinleşerek tapuya tescil edilen taşınmazın Hazinenin mülkiyetinden çıkıp 3 üncü şahıs/şahıslar adına tapuya tescil edilmesinden sonra tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin davanın dinlenme olanağının bulunup bulunmadığına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 … Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 … Kanun) Geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 … Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 … Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedinci fıkrası ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası, 3402 … Kanun’un Ek 4 üncü maddesi, 6292 … Kanun’un 6 ıncı maddesi.

3. Değerlendirme
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, yapılan yargılama ve uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirmesine, uyulan bozma ilamı doğrultusunda hüküm verildiğine ve 6100 … Kanun’un Geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 … Kanun’un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerin biri de bulunmadığına göre, uyulan bozma ilamında ve İlk Derece Mahkemesi kararında yazılı gerekçeler dikkate alındığında temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup davacılar … ve müşterekleri vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının ONANMASINA,

179,90 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 89,95 TL’nin temyiz eden davacılardan alınmasına,

1086 … Kanun’un 440/I maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yoluna başvurulabileceğine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

08.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.