YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/1895
KARAR NO : 2023/5707
KARAR TARİHİ : 31.10.2023
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
SAYISI : 2012/7 E., 2016/27 K.
KARAR : Davanın kabulüne
Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı, davalı … ve arkadaşları tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1. Kadastro sırasında, Batman ili Kozluk ilçesi … Köyü çalışma alanında bulunan tutanak asılları dosya arasında mevcut olan 237 parsel … 40,000 metrekare; 168 parsel … 11,650 metrekare; 64 parsel … 47,900 metrekare ve 160 parsel … 3800 metrekare yüz ölçümündeki taşınmazlar ile tutanak örneği dosya arasında bulunan 61 parsel … 20,000 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, vergi kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle (Kazım oğlu) … adına tespit edilmiş ve tutanaklara (Kazım kızı) … tarafından kadastro komisyonu nezdinde yapılan itirazlar kadastro komisyonunun 20.7.1994 tarihli kararı ile reddedilmiş; akabinde tutanaklar, komisyon kararının muterize tebliğ edildiği ve dava açılmadığından kesinleştiği gerekçesiyle 08.03.1995 tarihinde tespit gibi … adına tapuya tescil edildikten sonra, bu parsellerden 61, 64, 160 ve 168 parseller 18.8.2003 tarihinde 1/4 hisselerle davalılar …, …, … ve … adına; 237 parsel ise tespit maliki … mirasçısı (… oğlu) … adına tam hisse ile intikalen tapuya tescil edilmiştir.
2. Davacılar … (…) … mirasçıları, Asliye Hukuk Mahkemesine sundukları dava dilekçesinde özetle; murisleri …, kadastro komisyonu nezdinde kardeşi (… oğlu) … adına yapılan tespitlere itiraz ettiğini, komisyonca verilen kararın 08.07.1995 tarihinde tebliğ edildiğinden bahisle tutanakların kesinleştirildiğini, ancak yapılan bu tebligatın usulsüz olduğunu, zira murisleri Şehri’nin 13.03.1980 tarihinde öldüğünü; taşınmazların tarafların ortak kök murisi … (…) ‘dan intikal ettiğini ve terekenin taksim edilmediğini ileri sürerek, taşınmazların 1/2 payının iptali ile murisleri … adına tescilini talep etmişlerdir.
II. CEVAP
Davalılar cevap dilekçelerinde; tutanaklara…’nin değil, … kızı … … itiraz ettiğini, dava konusu taşınmazlardaki … hissesinin babaları … tarafından bedeli mukabilinde satın alındığını belirterek, davanın reddini savunmuşlardır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Asliye Hukuk Mahkemesinin 04.06.2007 tarih ve 2004/1 Esas, 2007/47 Karar … kararı ile “….davacıların murisi … ile davalıların murisi …’ün kardeşi olan Şehri …’ın aynı kişiler olduğu hususunda tam bir vicdani kanaat oluşmadığı …” gerekçesiyle, davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen 04.06.2007 tarih ve 2004/1 Esas, 2007/47 Karar … kararı, davacılar tarafından temyiz edilmiştir.
2. Temyiz incelemesi neticesinde, Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 10.12.2007 tarih ve 2007/6121 Esas, 2007/7115 Karar … ilamıyla “…. davacıların yakın miras bırakanı … ile davalıların yakın miras bırakanı İbrahim’in kardeşi …’ün aynı kişi olduğu hususunda sağlıklı bir kanaata ulaşılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, … isimli iki kişi bulunduğunun dosya kapsamından tespit edildiği açıklanarak, kayıtlar üzerinde durulması, gerekirse taraf tanıklarının dinlenilmesi, bunların ayrı veya aynı kişiler olup olmadığının araştırılıp belirlenmesi, ayrı kişiler ise, komisyon kararının tebliğinin geçerli olup olmadığının, tutanakların kesinleşip kesinleşmediğinin açıklığa kavuşturulması, buna göre de iddia ve savunma çerçevesinde taraf delillerinin toplanıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı olarak davanın reddine karar verilmiş olmasının isabetsizliğine” işaret edilerek, hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
3. Bozma ilamı sonrası dava dosyası, Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/12 Esas sırasına kaydedildikten sonra eldeki iş bu davaya konu olan 61, 64, 160, 168 ve 237 parseller hakkındaki dava tefrik edilerek Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2010/519 Esas numarasına kaydedilmiş olup, bu esas üzerinden yürütülen yargılama sonunda, 25.1.2011 tarih ve 2010/519 Esas, 2011/41 Karar … kararla; “… keşif mahallinde dinlenen mahalli bilirkişi, davacı ve davalı tanıklarının beyanları ve kadastro komisyon tutanakları, tahkikat zabıtları ve tüm dosya mündericatı birlikte değerlendirildiğinde, … ile … (…) … aynı kişi olduğu, … (…) …, …’ün kızı ve davalıların kök murisi …’ün kardeşi olduğu, dava konusu bu parsellerin ortak kök muris …’den ırsen ve intikalen … adına tescil edildiği, … (…) …’ın ise 1980 yılında öldüğü, … (…) …’ın 1974 yılında dava konusu 61, 64, 160, 168 ve 237 nolu parsellere itirazına ilişkin 20.07.1994 tarih ve 1994/3 … komisyon kararının … (…) … mirasçılarının tümüne ayrı ayrı tebliğ edilmesi ve dava açma süresinin beklenmesi gerekirken usule aykırı olarak kardeşi …’ün mirasçısı davalı … imzasına tebliğ edildiği, bu nedenle dava konusu 61, 64, 160, 168 ve 237 nolu parsellerin kadastro tutanaklarının kesinleşmediği, 3402 … Kadastro Kanunu’nun (3402 … Kanun) 25, 26 ve 27 nci maddesi hükümlerine göre tutanağı kesinleşmeyen taşınmazlara ilişkin mülkiyet uyuşmazlıklarına bakmak görevinin Kadastro Mahkemesine ait olduğu..” gerekçesiyle, görevsizlik kararı verilmiştir.
4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 25.1.2011 tarih ve 2010/519 Esas, 2011/41 Karar … görevsizlik kararı, davalılar … ve arkadaşları tarafından temyiz edilmekle, Yargıtay (8.) Hukuk Dairesinin 18.6.2012 tarih ve 2011/8058 Esas, 2012/5606 Karar … ilamıyla onanarak 18.06.2012 tarihinde kesinleşmiştir.
5. Görevsizlik kararı üzerine dava Kadastro Mahkemesinin 2012/7 Esas sırasına kaydedilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Verilen Karar
Görevsizlik kararı uyarınca dava dosyasının gönderildiği Kadastro Mahkemesince yapılan yargılama sonunda, yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararla, “…Keşif mahallinde dinlenen mahalli bilirkişi, davacı ve davalı tanıklarının beyanları ile kadastro komisyon tutanakları, tahkikat zabıtları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, dava konusu Batman ili Kozluk ilçesi … Köyü’nde kain 61, 64, 160, 168 ve 237 parsel … taşınmazların evveliyatının kök muris …’e ait olduğu, ölümü ile çocukları olan davacıların murisi … ile davalıların murisi …’e kaldığı, Batman ili Kozluk ilçesi … Köyü Cilt No:55 Hane No:1 BSN: 6’da nüfusa kayıtlı … T.C Kimlik No’lu … ve … kızı 1897 doğumlu … ile … ili Kurtalan ilçesi … Köyü Cilt No: 57 Hane No:27 BSN: 2′ de nüfusa kayıtlı … T.C Kimlik No’lu … ve … kızı 1893 doğumlu …’ın aynı kişi olduğu, bu hususun Kozluk Asliye Hukuk Mahkemesi’ nin 2008/12 E., 2011/34 K. … kararı ve Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 19.03.2012 tarih ve 2011/8057 E.,2012/1952 K. … onama ilamı ile de sübuta erdiği ve ayrıca mirasçılar arasında usulüne uygun her hangi bir taksimin de yapılmadığı gerekçesiyle, dava konusu 61, 64, 160 ve 168 parsel … taşınmazlara ait kadastro tespitlerinin iptali ile 1/2 hissenin eşit olarak davalılar İbrahim oğlu …, …, … ve … adlarına, geri kalan 1/2 hissenin ise davacılar adına miras payları oranında tapuya kayıt ve tesciline; 237 parsel … taşınmazın kadastro tespitinin iptali ile 1/2 hissenin davalı … oğlu … adına, geri kalan 1/2 hissenin ise davacılar adına miras payları oranında tapuya kayıt ve tesciline …” karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece (Kadastro) Mahkemesinin yukarıda tarih ve numarası belirtilen kararı, davalı … ve müşterekleri vekili tarafından temyiz edilmiştir.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı … ve müşterekleri vekili temyiz dilekçesinde; 09.05.2016 tarihli keşiften haberdar olmadıklarını, taraflara keşif gününün tebliğ edilmediğini, savunma haklarının kısıtlandığını, … ile …’ün farklı kişiler olduğunu, keza davacı tanıklarının da 07.10.2008 tarihli celsede farklı kişiler olduklarını beyan ettiklerini ileri sürerek, bu sebeplerle ve re’sen dikkate alınacak nedenlerle hükmün bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkin olup, taraflar arasındaki uyuşmazlık, kadastro komisyonuna itiraz eden …’ın davacıların murisi olup olmadığı, kadastro komisyon kararının usulünce tebliğ edilip edilmediği, taşınmazların evveliyatının kime ait olduğu, … payının davalıların murisi tarafından satın alınıp alınmadığı ve bu suretle taşınmazlarda … (…) payının kalıp kalmadığı noktalarında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 … Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 … Kanun) Geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 … Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 … Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedinci fıkrası ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası, 3402 … Kadastro Kanunu’nun (3402 … Kanun) 14, 15 ve devamı maddeleri,
3. Değerlendirme
1. Davalı … ve müşterekleri vekilinin, dava konusu 64, 160, 168 ve 237 parsel … taşınmazlara ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hükmüne uyulan bozma ilamı doğrultusunda inceleme ve araştırma yapılıp mevcut deliller takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve uygulanması gereken hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı … ve müşterekleri vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2. Ancak; 3402 … Kanun’ un 1 inci maddesi uyarınca, Kadastro hakimi doğru, infazı kabil ve infaz sırasında tereddüt oluşturmayacak şekilde karar vermekle yükümlüdür.
İlk Derece Mahkemesince, “çekişmeli taşınmazların 1/2 payının davacılar adına miras payları oranında tapuya tesciline …” şeklinde hüküm kurulmuş olup, taşınmazların kimler adına hangi pay oranıyla tesciline karar verildiği hükümde açıkça gösterilmediğinden, hükmün infaza elverişli olduğundan söz edilemez.
Bu itibarla; İlk Derece Mahkemesince, 3402 … Kanun’un 1 inci maddesine aykırı olarak infazı kabil olmayacak şekilde hüküm tesis edilmesi usul ve yasaya uygun bulunmadığından, dava konusu 64, 160, 168 ve 237 parsel … taşınmazlar yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
3. Dava konusu 61 parsel … taşınmaza ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Dairemizin geri çevirme ilamları ile çekişmeli taşınmazın tutanak aslının dosya arasına konulması istendiği halde, tutanak aslı dosya arasına alınmamış ve ilk derece mahkemesince tapu müdürlüğüne yazılan müzekkere cevaplarında da tapulama tutanağının kendi arşivlerinde bulunmadığı, arşiv araştırmasında da tutanak aslına rastlanmadığı bildirilmiş ve bu yazı cevapları dosyasına konularak temyiz incelemesi yapılmak üzere dosya Dairemize geri gönderilmiştir.
Kadastro tespitine itiraz davalarında çekişmeli taşınmaza ait tespit tutanaklarının asılının dosya içerisinde bulunması zorunlu olup somut olayda çekişmeli 61 parselin tutanak aslı dosya arasına alınmamıştır.
4. Hal böyle olunca; İlk Derece Mahkemesince, çekişmeli 61 parsel … taşınmazın kadastro tutanak aslının bulunabileceği mercilerden (Tapu müdürlüğü, Kadastro müdürlüğü, iş bu davaya konu parsellere ilişkin davanın tefrik edildiği ana dava dosyaları gibi) tekrar sıkı bir şekilde araştırılarak tutanak aslı bulunmaya çalışılmalı; bulunamaması halinde ise, iş bu dosya içerisinde yer alan kadastro tutanak örneği ve eklerinin Kadastro Müdürlüğüne gönderilmesi suretiyle, mevcut bilgilere göre tutanağın ihya edilmesi istenilmeli ve bundan sonra esasa ilişkin bir karar verilmelidir.
5. İlk Derece Mahkemesince, bu husus gözden kaçırılarak, dava konusu 61 parsel … taşınmaza ait kadastro tutanak aslı dosya arasına getirtilmeksizin ve belirtilen şekilde araştırma ve inceleme yapılmaksızın hüküm kurulması usul ve yasaya uygun bulunmadığından, dava konusu 61 parsel … taşınmaz hakkındaki hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Davalı … ve arkadaşları vekilinin sair temyiz itirazlarının yukarıda (V.C.3.1.) nolu bentte açıklanan nedenlerle reddine,
Davalı … ve arkadaşları vekilinin temyiz itirazlarının, dava konusu 64, 160, 168 ve 237 parsel … taşınmazlar yönünden yukarıda (V.C.3.2.) nolu bentte; 61 parsel yönünden ise (V.C.3.3) nolu bentte açıklanan nedenlerle kabulü ile temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının 6100 … Kanun’un Geçici 3 üncü maddesi yollaması ile 1086 … Kanun’un 428 inci maddesi uyarınca BOZULMASINA,
Peşin harcın istek halinde temyiz edenlere iadesine,
1086 … Kanun’un 440/I maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yoluna başvurulabileceğine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
31.10.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.