Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2023/1599 E. 2023/5702 K. 31.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/1599
KARAR NO : 2023/5702
KARAR TARİHİ : 31.10.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1170 E., 2022/2959 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddine
İLK DERECE MAHKEMESİ : … 21. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/405 E., 2020/309 K.

Taraflar arasındaki kullanıcı şerhine itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Kullanım kadastrosu sırasında, … ili Eyüpsultan ilçesi … Mahallesi çalışma alanında bulunan 325 ada 7 parsel … 4.180,77 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, beyanlar hanesine 6831 … Orman Kanunu’nun (6831 … Kanun) 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı, taşınmazın bahçe olarak 1990 yılından beri …’nun kullanımında olduğu şerhi verilerek, bahçe niteliği ile Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir.
2.Davacı … vekili dava dilekçesinde; çekişmeli taşınmazın yarı hissesinin kendi fiili kullanımında olduğunu, taşınmaz üzerindeki yapıların elektrik sözleşmelerinin müvekkili adına olduğunu ileri sürerek beyanlar hanesindeki kullanıcı şerhinin iptali ile 1/2 hissesinin davacının, 1/2 hissesinin ise davalının kullanımında bulunduğunun şerhine karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
1. Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde özetle davanın haksız ve hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek reddini savunmuştur.
2. Davalı … vekili cevap dileçesinde özetle; davacının dava konusu taşınmazın zilyedi olmadığını, bu nedenle taşınmazın üzerindeki zilyetliğinin 1/2’sinin davacı adına tescil edilemeyeceğini, taşınmazın 1985 yılından beri konut ahır ve müştamilat yapılmak suretiyle sadece müvekkili tarafından kullanıldığını, 27.04.2010 tarihli tespit tutanağıyla bu durumun tespit edildiğini, 2010 yılının Ağustos ayında taşınmazla ilgili ecrimisil ihbarnamesinin sadece müvekkili ve eşine gönderildiğini, davacının dava konusu taşınmazda bulunmadığı ve taşınmazı kullanmadığı için kendisine ecrimisil dahi tahakkuk ettirilmediğini, bugüne kadar ödenen tüm ecrimisillerde sadece müvekkili tarafından ödendiğini davacı tarafından ödenen herhangi bir ecrimisil bedeli bulunmadığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; “… Çekişmeli taşınmazın taşınmazın 1985 yılından beri konut ahır ve müştamilat yapılmak suretiyle1/2’şer hissedarı oldukları 3073 parsel ile birlikte davacı ve davalı taraflarca bir bütün halinde kullanılmakta iken davacının, 05/03/2010 tarihinde hissesini davalıya devretmesi ile dava konusu taşınmaz üzerindeki zilyetliğini de devrettiği, 2010 yılının Ağustos ayında taşınmazla ilgili ecrimisil ihbarnamesinin davalı … ve eşine gönderildiği, davacının taşınmazı kullanmadığı için kendisine ecrimisil bedeli tahakkuk ettirilmediği, elektrik faturalarının 1989 yılından beri davalı adına olduğu, davacının tesbit sırasında fiili kullanımını ve zilyetliğini ispatlayamadığı…” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı … vekili istinaf dilekçesinde özetle; verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, keşif mahallinde dinlenen tanıklarının taşınmazın davacı ve davalı tarafından birlikte kullanıldığını beyan ettiklerini, İlk Derece Mahkemesince davacı tanık beyanlarına hiç itibar edilmeyerek sadece davalı tanık beyanları doğrultusunda eksik inceleme ile davanın reddine karar verildiğini, müvekkilinin 3073 parseldeki hissesinin cebri icra ile satılmasının huzurdaki davayı etkilememesi gerektiğini ileri sürerek ve re’sen dikkate alınacak nedenlerle İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davalarının kabulüne karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; “… kullanım kadastrosu sırasında beyanlar hanesinde kullanıcı olarak gösterilebilecek kişilerin, kullanım kadastrosu tespiti sırasında çekişmeli taşınmazı ekonomik amacına uygun olarak fiilen zilyet olarak kullanan kişiler olduğunu, somut olayda dava konusu taşınmazın kadastro çalışmalarında davacının zilyetliğinde olmadığının yapılan keşif ve dinlenen tanıklarca bildirildiğine, zilyetlik olgusu da davacı tarafça ispat edilemediğine göre yerel mahkemece davanın yazılı gerekçeler ile reddine karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle davacı … vekilinin istinaf başvurusunun 6100 … Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 … Kanun) 353/(1)-b.1 maddesi gereğince esastan reddine” karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı … vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kullanım kadastrosu sırasında çekişme konusu taşınmazın tarafların müştereken mi yoksa davalı tarafın müstakilen mi kullanımında olduğuna ilişkin kullanım kadastrosuna itiraz niteliğindedir.
2. İlgili Hukuk
6100 … Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 … Kanun) 369/1, 370 ve 371 inci maddeleri, 3402 … Kadastro Kanunu’nun (3402 … Kanun) Ek 4 üncü maddesi.
3. Değerlendirme
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararlarındaki gerekçelere, 6100 … Kanun’un 369/1 inci maddesi de gözetilerek yapılan incelemede aynı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden biri de bulunmadığına göre, temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup davacı … vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 … Kanun’un 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,
179,90 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 89,95 TL’nin temyiz eden davacıdan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
31.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.