Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2023/1480 E. 2023/2942 K. 11.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/1480
KARAR NO : 2023/2942
KARAR TARİHİ : 11.05.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
KARAR : Davanın usulden reddine

Taraflar arasındaki tapu iptal ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda Dairemizce ilk Derece Mahkemesinin kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince son bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonunda davanın usulden reddine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlenildikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
1.Kullanım kadastrosu sırasında, … ili, … ilçesi, … Köyü, çalışma alanında bulunan 102 ada 1 parsel sayılı 528,73 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Orman Kanunu’nun (6831 sayılı Kanun) 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve 1995 yılından beri … oğlu … tarafından kullanıldığı şerhi yazılarak, zeytinlik vasfıyla Hazine adına 19.05.2010 tarihinde tespit ve 13.05.2011 tarihinde hükmen tescil edildikten sonra, 6292 sayılı Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi Ve Hazine Adına Orman Sınırları Dışına Çıkarılan Yerlerin Değerlendirilmesi İle Hazineye Ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkında Kanun (6292 Sayılı Kanun) uyarınca 10.02.2014 tarihinde …’e satılarak bu kişi adına tescil edilmiştir.

2.Davacı … vekili, dava konusu 102 ada 1 parsel sayılı taşınmazın 2/B parseli olarak Hazine adına tespit edildiğini, beyanlar hanesine ise davalının kullanımında olduğu şerhinin verildiğini, taşınmazın davacıya babasından miras kalan 421 parsele bitişik kısmında tahminen 50-60 m2’lik bölümünün ve bu alanda bulunan 50-60 yaşındaki 1 adet zeytin ağacının zilyetliğinin davacıda bulunduğunu, 30 yılı aşkın süredir tapulu 421 parselle bir bütün halinde kullanıldığını, 50-60 m2’lik kısmın dışındaki zilyetliğin davalıda olduğunu, davacının bu kısmın 421 parsel içerisinde kaldığını düşündüğünden kadastro tespitine itiraz etmediğini, davalının dava konusu taşınmazı şerhe dayanarak Hazineden satın aldığını ileri sürerek taşınmazın dava konusu edilen kısmının davalı adına olan şerhinin davacı lehine düzeltilmesini, davalı adına olan tapu kaydının iptali ile tapuda akit tablosunda belirtilen satış bedelinden bu yere isabet eden satış bedelinin davalıya iadesini ve davacı adına tescilini talep etmiştir.

3.Davacı, yargılama sırasında alınan bilirkişi raporu sonrası, raporda A harfi ile gösterilen 51,87 m2’lik kısım için takdir edilen 518,70 TL’nin Mal Müdürlüğünde bu kısma karşılık gelen bedelin de karşılaştırılarak davalı adına depo ettirilmesini ve tapunun iptal edilerek davacı adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı … cevap dilekçesinde; davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 19.10.2015 tarihli ve 2014/595 Esas, 2015/1090 Karar sayılı kararı ile, davacının davasının kabulüne; Muğla ili, … ilçesi, … Köyü, 102 ada 1 parsel numaralı taşınmazın 31.08.2015 tarihli bilirkişi raporunda A ile gösterilen 51,87 m2’lik kısmının tapu kaydının davalı adına olan kaydının iptali ile davacı adına kayıt ve tesciline; davalının dava konusu taşınmazı Hazineden bedel ödemek sureti ile almış olduğu, Hazine tarafından yapılan satış sırasında hileli bir beyanının olmadığı değerlendirilerek bilirkişiler tarafından belirlenen 968,70 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine; bilirkişiler tarafından tanzim edilen ve ekinde kroki olan 31.08.2015 tarihli bilirkişi raporunun karar ekinden sayılmasına karar verilmiştir.

IV . BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı vekili ve davalı … temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 09.05.2022 tarihli ve 2022/754 Esas, 2022/4254 Karar sayılı ilamı ile; davacının eldeki davayı 21.10.2014 tarihinde açmış olduğu, dava konusu 102 ada 1 parselin tamamı 6292 sayılı Kanun uyarınca 10.02.2014 tarihinde davalı …’e satılarak tapuda adına tescil edildiği, davacının eldeki davayı davalıya yapılan satış işleminden sonra açtığı ve dosya kapsamından da idari işlem niteliğindeki satış işleminin idarece geri alındığı ya da idari yargıda iptal edildiğinin anlaşılamadığı belirtilerek, bu nedenle Mahkemece davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile İlk Derece Mahkemesinin kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Dairemizin bozma ilamında belirtilen gerekçeye aynen yer verilerek davanın usulden reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; daha önce mahkemece yapılan keşif, dinlenen tanık beyanları ve toplanan deliller ile dava konusu yerin davacıya ait olduğunun tespit edildiğini, şimdiki kararın hukuka ve Yargıtay içtihatlaraına aykırı olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, 6292 sayılı Kanun gereğince satışı yapılan taşınmaza yönelik olarak açılan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedinci fıkrası ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası, 6292 sayılı Kanun’un 6. maddesi.

3. Değerlendirme
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, yapılan yargılama ve uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirmesine, uyulan bozma ilamı doğrultusunda hüküm verildiğine ve 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun’un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerin biri de bulunmadığına göre, uyulan bozma ilamında ve İlk Derece Mahkemesi kararında yazılı gerekçeler dikkate alındığında temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan nedenlerle;
Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının ONANMASINA,

179,90 TL peşin harcın onama harcına mahsubuna,

1086 sayılı Kanunun 440/III-1, 2, 3 ve 4. bentleri gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
11.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.