Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2023/1097 E. 2023/4685 K. 26.09.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/1097
KARAR NO : 2023/4685
KARAR TARİHİ : 26.09.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1458 E., 2022/1522 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddine
İLK DERECE MAHKEMESİ : … Kadastro Mahkemesi
SAYISI : 2013/46 E., 2022/73 K.

Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davalı Hazine vekili vekili, davacılar … ve arkadaşları vekili, davacı … ve arkadaşları vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Hazine vekili vekili, davacılar … ve arkadaşları vekili, davacı … ve arkadaşları vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
1. Kadastro sırasında; … ili Yıldızeli ilçesi … Köyü çalışma alanında bulunan 105 ada 100 parsel … 184.624,38 m2, 105 ada 96 parsel … 130.042,35 m2, 105 ada 102 parsel … 697.059,14 m2
yüzölçümündeki taşınmazlar hali arazi niteliğiyle davalı Hazine adına, 105 ada 68 parsel … 264.514,25 m2 yüzölçümündeki taşınmaz tapu kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı … adına, 105 ada 88 parsel … 92.247,52 m2 yüzölçümündeki taşınmaz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle dayalı olarak davalı … adına, 105 ada 3 parsel … 442.365,06 m2 yüzölçümündeki taşınmaz tapu ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı olarak 1/16 payı …, 3/16 payı …, 3/16 payı …, ve 4/16 payı … adına tespit edilmiştir.

2. Davacı … dava dilekçesinde; 105 ada 88, 68 ve 3 parsel … taşınmazların 1964 tarihli vasiyetname uyarınca 6/16 payının kendisine bırakıldığını öne sürerek payı oranında adına tescilini istemiştir.

3. Birleşen Yıldızeli Kadastro Mahkemesinin 2006/146 Esas … dosyasında; davacı …, 105 ada 96 parsel … taşınmazın 130.042 m2 yüzçümündeki bölümünü kendisine ait olduğunu, 105 ada 100 parsel … taşınmazın ise vasiyetname ile kendisine bırakılan taşınmaz olduğunu öne sürerek adına tescilini istemiştir.

4. Birleşen … Kadastro Mahkemesinin 2009/33 Esas … dosyasında; davacılar …, … ve …; 105 ada 96 parsel … taşınmazın Mart 2002 tarihli ve 4 nolu tapu kaydı kapsamında kaldığını öne sürerek tapudaki payları oranında adlarına tescilini istemiştir.

5. Birleşen … Kadastro Mahkemesinin 2016/24 Esas … dosyasında; davacı …; 105 ada 102 parsel … taşınmazın tapu kaydına ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı olarak adına tescilini istemiştir.

6. Müdahil …, Nisan 1952 tarih, 27 nolu tapuya dayalı olarak adına paylı olarak kayıtlı bulunan 105 ada 3 parsel … taşınmazın bir bölümünün 105 ada 2 parsel … taşınmaz içinde bırakıldığını öne sürerek bu bölümün payı oranında adına tescili istemiyle davaya katılmıştır.

7. Müdahiller …, …, … 105 ada 102 parsel … taşınmazın veraset ilamı uyarınca adlarına tescilini istemiyle davaya katılmışlardır.

II. CEVAP
1. Davalı Hazine vekili yargılama sırasında davanın reddini savunmuştur.

2. Diğer davalılar cevap vermemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;
1.105 ada 102 parsele yönelik davalar yönüyle; dayanılan tapu kayıtlarının Yıldızeli Asliye Hukuk Mahkemesinin 03.02.1971 tarih ve 969/57 esas 971/15 … kararına istinaden yüzölçüm tahsisinin yapıldığı, karar eki olan Baş Katipçe imzalı 15.03.1967 tarihli krokinin teknik olarak yetersiz olduğu, herhangi bir ölçü, ölçek vb. hesap yapılabilecek verinin mevcut olmadığı tescile konu edilemeyecek olan yerleri de kapsadığı, krokinin yüzölçüm tahsisine esas alınabilecek nitelikte olmadığı, tapu kayıtlarının zemine tatbik edildiğinde kaydın taşınmazlara tam olarak uydukları söylenemeyeceği, tapu kaydının miktarıyla malikleri adına tespit gördüğünü, davacıların zilyetliğinin bulunmadığı, taşınmazların devletin hüküm ve tasarrufunda bulunan yerlerden olduğu,
2. Asıl dosya davacısı …’ın 105 ada 3, 68, 88 parseller hakkındaki davası yönüyle; … 2. Noterliğinden verilen 27/10/1964 tarih ve 5663 numaralı vasiyetname ile 5 parça taşınmaz ile bir takım zirai aletin davacı …’ya kaldığı, vasiyetnamenin tenfiz edildiği, akabinde tapu kayıtlarının da oluştuğu, Mahkemenin 2020/68 esas … dosyada da benzer şekilde bu vasiyetnamenin incelendiği, vasiyet verenin tüm taşınmazlarını davacı …’ya vermediği, tek tek sayılarak verilen taşınmazların tenfiz edilen mahkeme kararında da tek tek sayıldığı, vasiyetnamede yer alan kayıtların taşınmaz başında okunduğu, vasiyetnamenin ve miras taksim sözleşmesinin dava konusu taşınmazlara ait olmadığı, …’nın malik olduğunu iddia ettiği 105 ada 88, 105 ada 68 parsellerin tamamı ile muris … adına tespit edilen 6/18 hissesini talep ettiği 105 ada 3 parselin taşınmazların …’ya devredilen taşınmazlardan olmadığı,
3. Birleşen 2006/146 esas … dosyasında davacı …”nın talebi yönüyle; üstteki paragraftaki gerekçelere ek olarak dayanılan tapu kayıtlarının dava konusu taşınmaza uymadığı, davacının taşınmazda malik sıfatı ile zilyetliğinin de bulunmadığı,
4. Birleşen 2009/33 esas … dosyası yönüyle; davacılar …, … ve …’ın dayandığı tapu kaydının 96 parseli kapsamadığı davacıların bu taşınmazda malik sıfatı ile zilyet olmadıkları gibi taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufunda bulunan yerlerden olduğu ,
gerekçeleriyle, davacıların davalarının ayrı ayrı reddine, 105 ada 88 , 105 ada 68 , 105 ada 102, 105 ada 96 ve 105 ada 3 parsel … taşınmazların kadastro tespiti gibi tapuya kayıt ve tesciline, 105 ada 100 parsel … taşınmazın mera olarak özel siciline yazılmasına” karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacılar … ve arkadaşları vekili, davacı … ve arkadaşları vekili ile davalı Hazine vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
1. Davacılar … ve arkadaşları vekili istinaf başvuru dilekçesinde; müvekkillerinin dayandığı Nisan 1953 tarihli 27 nolu tapu kaydının 103 parseli bir bütün olarak kapsadığını, güney sınırında yazan tepe yönüyle eğimin belirlenmediğini, davaların tamamının konusu ve hukuki dayanaklarının aynı olmasına rağmen davalı Hazine için ayrı ayrı vekalet ücretinin hükmedildiğini açıklayarak, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

2. Davacı … ve arkadaşları vekili istinaf başvuru dilekçesinde; parsel numaralarının değişmesinin karışıklık yarattığını, davacılara ait tapu kapsamında kalan taşınmazların Hazine adına tespit edildiğini, Yaraş çiftliği arazilerinin tamamının tapuda kayıtlı olduğunu, bu arazilerin bir kısmının da tapu maliklerince kendi hayvanlarını otlatmak amacıyla mera olarak kullanıldığını, muris … tarafından arazi niteliğindeki tüm taşınmazların vasiyetname ile davacı …’ya devredildiğini ve arazi niteliğinde olmayan bütün tapulu varlıkların da diğer hissedarlara verildiğini, 105 ada 88 va 68 parsel … taşınmazların davacı … tarafından kiralanmak suretiyle mülkiyetinde bulunan yer olduğunu açıklayarak, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

3. Davalı Hazine vekili istinaf başvuru dilekçesinde; 105 ada 100 parsel … taşınmazın ham toprak niteliğiyle tespitinin yapıldığını, bu nedenle tespit gibi tesciline karar verilmesi gerekirken mera niteliğiyle sınırlandırıldığını açıklayarak, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile “İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle istinaf başvurularının 6100 … Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 … Kanun) 353/(1)-b.1 maddesi gereğince esastan reddine” karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacılar … ve arkadaşları vekili, davacı … ve arkadaşları vekili ile davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
1. Davacılar … ve arkadaşları vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını istemiştir.

2. Davacı … ve arkadaşları vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını istemiştir.

3. Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacılar lehine dayandıkları tapu kayıtlarına ve/veya kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı olarak iktisap koşullarının oluşup oluşmadığı hususuna ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 … Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 … Kanun) 369/1, 370 ve 371 inci maddeleri, 3402 … Kadastro Kanunu’nun (3402 … Kanun) 13, 14, 17, 20 nci maddeleri

3. Değerlendirme
1.105 ada 3, 68, 88, 100 parsel … taşınmazlar yönüyle; tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve temyiz edenin sıfatına, 6100 … Kanun’un 369/1 inci maddesi de gözetilerek yapılan incelemede aynı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden biri bulunmadığına göre, İlk Derece Mahkemesi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararlarındaki gerekçeler dikkate alındığında temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup bu taşınmazların tamamı hakkında davacı … vekilinin, 105 ada 100 parsel … taşınmaz hakkında davalı Hazine vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

2. 105 ada 96 parsel … taşınmaz hakkındaki temyiz itirazları yönüyle;
İlk Derece Mahkemesince; davacılar …, … ve … ‘ın dayandığı tapu kaydının 96 parseli kapsamadığı davacıların bu taşınmazda malik sıfatı ile zilyet olmadıkları gibi taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufunda bulunan yerlerden olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, Bölge Adliye Mahkemesince bu taşınmaz hakkında ayrıca bir gerekçe sunulmaksızın istinaf taleplerinin esastan reddedilmiş ise de yapılan araştırma ve inceleme karar vermeye yeterli bulunmamaktadır.

105 ada 96 parsel … taşınmaz hakkında … ve arkadaşları Mart 2002 tarihli 1 ve 4 nolu tapu kaydına dayanarak taşınmazın adlarına tescili istemiyle dava açmışlardır. Dayanılan Mart 2002 tarihli 1 ve 4 nolu tapuların müfrez tarla vasfıyla 2.335.200,00 m2 yüzölçümlü ve … tarafından satıldığı belirtilerek davacılar adına 1/3’er paylı olarak oluştuğu anlaşılmaktadır.

Tapu Müdürlüğünden gönderilen kayıtlara göre, dayanılan tapunun Merkez Sarıkaya Köyü 101 ada 1 parsele revizyon gördüğü yazılmakta ise de bu revizyon gördüğü belirtilen taşınmazın tespit tutanağı ve kadastro sonucunda oluşan tapu kaydının, hükmen oluşmuş ise hüküm dosyası getirilmediği, ancak; temyiz incelemesi sırasında UYAP ortamından alınan tapu kaydında farklı soyadına sahip kişiler adına tescil edilmiş olduğu görülmüştür.

Mahkemece 105 ada 96 parsel … taşınmaz başında yapılan keşifte davacıların dayandığı tapu kaydının uygulandığı, keşif sonucuna; fen bilirkişisi tarafından düzenlenen raporda bu tapunun komşu 105 ada 17 (ifrazla 105 ada 103) parseli kapsadığı bildirilmiş, ancak; tapunun revizyon gördüğü bildirilen merkez Sarıkaya Köyü 101 ada 1 parselin ise bu taşınmazın sınırında olup olmadığı yönüyle bir açıklama yapılmamış, 101 ada 1 parselin harita üzerinde de konumu gösterilmemiştir.

Dosya arasında bulunan; 105 ada 96 parsel … taşınmaza komşu 105 ada 14, 15, 16 ve 17 parsel … taşınmazlara ait tutanak suretlerinin edinme sebebinin incelenmesinde; 2.335.200 m2 yüzölçümlü Mart 2002 tarihli 4 … (eldeki dosyamız davacılarının da dayandığı) ve diğer pay tapularına dayalı olarak 105 ada 2 parsel ile birlikte dosyamız davacıları …, Sevim, … ve diğer tapu malikleri adına paylı olarak tespit edildiği, yine dosya arasında bulunan … Kadastro Mahkemesinin 2013/45 Esas … ilamına göre davacısı … tarafından açılan dava sonucunda mahkemece dayanak tapu kaydının bu taşınmazları kapsadığı gerekçesiyle davasının reddine karar verildiği, Yargıtay denetiminden geçmek suretiyle kesinleştiği, kadastro paftasına göre de eldeki davanın konusu olan 105 ada 96 parsel … taşınmazın, davacıların dayandığı tapuların revizyon gördüğü anlaşılan 105 ada 2, 14, 15, 16, 17 parsellerin ortasında kaldığı anlaşılmaktadır.

Bu açıklamalar ışığında; yapılan araştırma ve incelemenin hüküm vermeye yeterli olduğu söylenemez.
O halde; öncelikle dosyanın konusunda uzman fen bilirkişisine tevdii edilerek tapunun ilk oluştuğu tarihten itibaren tüm tedavülleriyle birlikte gösterir şekilde rapor hazırlatılmalı, eksik kayıtlar dayanılan tapuların niteliğinin “müfrez tapu” olarak belirtilmesi nedeniyle diğer müfrez tapunun hangi taşınmazların tespitine esas alındığının belirlenmesi, kök tapuya göre müfrez tapuların yüzölçümünün artmış olduğunun anlaşılması halinde bu artışın kayıt ve belgeye dayanıp dayanmadığı, özellikle mesaha arttırımı davası ile yüzölçümünün artmış olması halinde söz konusu ilamın getirtilmesi, ilamda Hazinenin taraf olmaması halinde Hazineyi bağlamayacağı düşünülmelidir.

Dayanılan tapunun ait olduğu kütüğün fotokopi kaydına göre revizyon gördüğü yazılan Merkez Sarıkaya Köyü 101 ada 1 parsel … taşınmaz ile, fen bilirkişi raporunda tapunun kapsadığı bildirilen 105 ada 17 parsel … taşınmazın tespit tutanağı ve aynı tapu kaydının revizyon gördüğü 105 ada 2, 14, 15, ve 16 parsellerin kadastro sonucunda oluşan tapu kayıtlarının tüm tedavülleriyle, hüküm dosyalarıyla birlikte, 105 ada 17 parsel … taşınmazı dıştan çevreleyen özellikle doğusunda bulunan yoldan sonra gelen taşınmazları da gösterecek şekilde birleşik krokisi istenilmeli, bu şekilde belirlenen komşu taşınmazlara ait tespit tutanakları varsa dayanağı kayıtlarıyla birlikte getirilmelidir.

Bu eksiklikler tamamlandıktan sonra; taşınmaz başında yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile bir ziraat mühendisi, bir fen elemanı ve bir jeodezi ve fotogrametri mühendisi aracılığıyla yeniden keşif yapılmalı, davacıların dayandıkları tapu kayıtları, komşu parsellere uygulanan kayıtlar okunmak suretiyle sınırları belirlenmeli, yerel bilirkişi ve tanıkların gösterdikleri sınırları fen bilirkişisine işarettirilmelidir.

Ziraatçi bilirkişiden, dava konusu taşınmazın toprak yapısını ve niteliğini, zirai durumunu, üzerinde sürdürülen zilyetliğin şeklini ve süresini, taşınmaz üzerindeki bitki örtüsünü bildirir, komşu parsellerle karşılaştırmalı değerlendirmeyi ve taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş ve etrafı işaretlenmiş fotoğraflarını da içerir ve önceki rapor ile arasında çelişki olması halinde bu çelişkiyi giderir şekilde rapor düzenlenlemesi istenilmeli, fen ve Jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişisinden, mahalli bilirkişilerce gösterilen tapu sınırların uydu fotoğrafları ile kadastro paftası çakıştırılmak suretiyle düzenlenecek harita üzerinde göstermesi suretiyle keşfi ve uygulamayı denetlemeye elverişli, ayrıntılı rapor hazırlaması istenilmeli, tapu kayıtlarında okunan sınırlardan “tepe, pınar” gibi hudutların gayri sabit hudutlar olduğu tartışmasız olup tapunun bu nedenle miktarıyla geçerli olduğu, sabit hudutlardan başlayarak miktarıyla kapsamının belirlenmesi gerektiği, bu tapu kapsamında davacı yada murisleri adına tespit ve tescil edilen taşınmazların yüzölçümleri de gözetilmeli, dava edilen 105 ada 96 parsel … taşınmazın tamamının yada bir kısmının tapunun miktarı kapsamında kalıp kalmadığı belirlenmeli tapunun mülkiyet belgesi olup zilyetlikle birleşmesine gerek bulunmadığı düşünülmeli ve bundan sonra iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.

3. 105 ada 102 parsel … taşınmaz hakkındaki temyiz itirazlarına gelince;
İlk Derece Mahkemece, dayanılan tapu kayıtlarının Yıldızeli Asliye Hukuk Mahkemesinin 03.02.1971 tarihli ve 969/57 Esas, 971/15 … kararına istinaden yüzölçüm tahsisinin yapıldığı, karar eki olan Baş Katipçe imzalı 15.03.1967 tarihli krokinin teknik olarak yetersiz olduğu, herhangi bir ölçü, ölçek vb. hesap yapılabilecek verinin mevcut olmadığı tescile konu edilemeyecek olan yerleri de kapsadığı, krokinin yüzölçüm tahsisine esas alınabilecek nitelikte olmadığı, tapu kayıtlarının zemine tatbik edildiğinde kaydın taşınmazlara tam olarak uydukları söylenemeyeceği, tapu kaydının miktarıyla malikleri adına tespit gördüğü, davacıların zilyetliğinin bulunmadığı, taşınmazların devletin hüküm ve tasarrufunda bulunan yerlerden olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir.

Davacı …; 105 ada 102 parsel … taşınmazın tapu kaydına ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı olarak taşınmazların kendisi ve ailesi adına tapuda kayıtlı olduğunu öne sürerek adına dava açmış, müdahil …, Nisan 1952 tarih, 27 nolu tapuya dayalı olarak adına paylı olarak kayıtlı bulunan 105 ada 3 parsel … taşınmazın bir bölümünün 105 ada 2 parsel … taşınmaz içinde bırakıldığını öne sürerek, müdahiller …, … 105 ada 102 parsel … taşınmazın payları oranında adlarına tescili istemiyle davaya katılmışlardır.

Ne var ki; 105 ada 102 parsel … taşınmazın 697.059,14 m2 yüzölçümlü olarak hali arazi niteliğiyle Hazine adına tespit edildiği, tutanağın edinme sebebinin incelenmesinde; 105 ada 5, 6,7, 8, 9, 10, 11, 89 ve 102 parsel … taşınmazların Mart 1967 tarihli 153 numarasıyla 3/4 payının …, …, … (davacıların murisleri) adına, 1/4 payının Ağustos 2000 tarihli 9 numaralı tapu ile … oğlu … (davacı) adına kayıtlı olduğu, tapu kayıtlarının mevki ve hudut olarak bu taşınmazları kapsadığı, içinde kısmen kayalıkların ve tarıma elverişli bulunmayan hali arazinin bulunduğu, fiili zemin durumuna göre hali arazinin 89 ve 102 parsel numarasıyla Hazine adına, diğer parsellerinde tapu malikleri adına tespit edildiğinin yazıldığı görülmektedir.

Davacıların dayandığı tapu kaydına dayalı olarak tespit edildiği bildirilen 105 ada 5, 6,7, 8, 9, 10, 11 parsel … taşınmazların kadastro sonucunda oluşmuş tapu kayıtlarının dosya arasında bulunduğu, tamamının dava açılmaksızın askı ilanı süresi sonunda kesinleşmek suretiyle anılan malikleri adına tescil edildiği, toplam yüzölçümlerinin yaklaşık 1470 dönüm olduğu anlaşılmaktadır.

Davacıların dayandığı Mart 1967 tarihli 153 numaralı ve Ağustos 2000 tarihli 9 numaralı tapuların öncesinde öncesinde aynı kökten geldiği, 9 hektar 1900 m2 olan yüzölçümünün 22.02.1967 tarihli mahkeme ilamı ile yüzöçümünün 1.974.000 ,00 m2 olarak arttırıldığı, ilama göre Hazine ve … Köyü Tüzel Kişiliğinin taraf olduğu, ve bu ilam adayalı olarak tapuda yüzölçümünün düzeltildiği, ilamın dayanağı, 1/2000 ölçekli krokisinin olduğu, 1967 yılında düzenlendiği gözetildiğinde koordinatlı olamayacağı, ancak taşınmazlar bir bütün olarak düşünüldüğünde genel anlamda şeklinin benzediği, krokinin sınırlarında yazan “kabristan ve Yağlıyurdun Dere” sınırlarının zeminde mevcut olup fen bilirkişisi tarafından düzenlenen haritada da gösterildiği ve taşınmazların batı ile güney sınırını oluşturduğu, kuzeyinde okunan “… yolu”nun zeminde mevcut eski … yolu olduğunun belirtildiği, doğusunda okunan “sahibi mülk … yeri’nin doğudan komşu 105 ada 3 parsel olarak gösterildiği, nitekim; 105 ada 3 parsel … taşınmaza revizyon gören Nisan 1952 tarihli 27 nolu tapu ile 1/4 payının … adına kayıtlı olduğu diğer payların da farklı tarih ve numaralarda diğer paydaşları adına kayıtlı olup, bu tapunun batı yönü (dava konusu 105 ada 2 parsel yönünü) ” …” okumakla, eldeki dosyanın davacıların dayandığı tapunun evvelki maliki ve aynı zamanda kök murisleri olduğu, kuzeyinde okunan ‘… yolu’nun az yukarıda bahsedildi üzere 105 ada 102, 6,7 parsellerinde kuzeyinden gelip 105 ada 3 parselin de kuzeyinden geçen yol olduğu anlaşılmaktadır.

Bu anlatımlar ışığında; davacıların dayandıkları tapu kaydına dayalı olarak malikleri adına tespit ve tescil edilen 105 ada 5, 6,7, 8, 9, 10, 11 parsel … taşınmazlar ile dava konusu 105 ada 2 parsel … taşınmazın aynı sınırları içeren davacılar ve murisleri adına kayıtlı 1967 tarihli 153 ve Ağustos 2000 tarihli 9 numaralı pay tapuları kapsamında kaldığı, dayanağı haritanın tam olarak zemine uygulanamaması ve tapunun sınırlarında okunan “kabristan ile yağlıyurdun dere”nin gayrisabit hudut niteliğinde olması nedeniyle tapunun yüzölçümüyle geçerli olduğunun kabulü gerektiği, davacılar adına bu tapulara dayalı olarak tespit ve tescil edilen 105 ada 5, 6,7, 8, 9, 10, 11 parsel … taşınmazların yüzölçümünün tapu miktarından daha az olduğu, eksik kalan kısmının davacılar adına tespit ve tescil edilen taşınmazların aralarında kalan 105 ada 102 parselden tamamlanması gerektiği, her ne kadar mahkeme gözleminde ve ziraat bilirkişisi raporunda 105 ada 102 parsel üzerinde imar ihyanın bulunmadığı toprak işlemesinin olmadığı belirtilmekte ise de tapunun mülkiyet belgesi olup zilyetlikle birleşmesine gerek bulunmadığı açıktır.

Hal böyle olunca; taşınmaz başında ziraat mühendisi, bir fen elemanı ve bir jeodezi ve fotogrametri mühendisi aracılığıyla yeniden keşif yapılması, 105 ada 102 parsel … taşınmazın davacı taraf adına tespit ve tescil edilen 105 ada 5, 6,7, 8, 9, 10, 11 parsel … taşınmazların aralarında ve çevresinde kıvrımlar şeklinde yer aldığı, bu haliyle sabit sınırlardan başlamak üzere yüzölçümüyle kapsam tayininin mümkün bulunmadığı dikkate alındığında keşifte davacı tarafın hazır bulunması halinde zeminde göstereceği bölüm yada bölümlerden başlayarak eksikliğinin tamamlanması, davacı tarafın hazır bulunmaması halinde ziraat bilirkişisinin davacı tarafın yararına olacak şekilde göstereceği bölümler ölçülmek ve fen ve jeodezi bilirkişisi tarafından düzenlenecek harita ve raporda bu bölümlerin gösterilmesi suretiyle dayanak tapuya yüzölçümüyle kapsam tayin edilmesi, tapudan gelen payları oranında davacılar adına, açıkta pay kalması halinde kalan payların davalı Hazine adına, tapu miktarı dışında kalan kısımların tespitte olduğu gibi Hazine adına tesciline karar verilmelidir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.105 ada 3, 68, 88, 100 parsel … taşınmazlar yönünden temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 … Kanun’un 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,

2. 105 ada 96 parsel … taşınmaz yönünden davacılar …, … ve … vekilinin temyiz itirazları (V.C.3.2) bentte açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının KALDIRILMASINA,

3. 105 ada 102 parsel … taşınmaz yönünden davacıları … ile müdahiller …, … vekilinin ve müdahil … vekilinin temyiz itirazları (V.C.3.3) bentte açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının KALDIRILMASINA,

3.İlk Derece Mahkemesi kararının 105 ada 96 ve 102 parsel … taşınmazlar yönüyle BOZULMASINA,

Peşin harcın istek halinde temyiz eden … ve arkadaşlarına, … ve arkadaşlarına iadesine, Harçtan muaf olduğundan Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

26.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.