YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/1076
KARAR NO : 2023/5701
KARAR TARİHİ : 31.10.2023
MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/375 E., 2022/2599 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddine
İLK DERECE MAHKEMESİ : … Anadolu 12. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/165 E., 2020/210 K.
Taraflar arasındaki kullanım kadastrosuna itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince, davanın reddine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davacı vekili tarafından duruşma istemli olarak temyiz edilmekle; duruşma isteminin davanın niteliği itibariyle reddine karar verilmek suretiyle, kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1. Kullanım kadastrosu sırasında, … ili … ilçesi … Mahallesi çalışma alanında bulunan 7489 ada 7 parsel … 212,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, beyanlar hanesine, 6831 … Orman Kanunu’nun (6831 … Kanun) 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı ve 1995 yılından beri …’ın fiili kullanımında olduğu şerhi verilerek, arsa niteliğinde, Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir.
2. Davacı … vekili dava dilekçesinde; … ili Sultanbeyli ilçesi … Mahallesi 7489 ada 7 parsel … taşınmazın 1990 yılından beri davacının fiili kullanımında bulunduğunu ileri sürerek, beyanlar hanesindeki kullanıcı şerhinin iptali ile 1990 yılından beri davacının fiili kullanımında olduğunun tapunun beyanlar hanesine şerhine karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
1. Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde; davanın haksız ve hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek, reddini savunmuştur.
2. Davalı … cevap dilekçesinde; davacının, dava konusu taşınmazın zilyedi olmadığını, 1994 yılından beri çekişmeli taşınmazın zilyedinin kendisi olduğunu, fiili hakimiyetin de kendisinde bulunduğunu ileri sürerek, davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, “.. dava konusu parsel üzerinde herhangi bir yapı ve ağaç bulunmadığının, boş bir arazi olduğunun açık olduğu, keşifte dinlenen davacı tanıklarının, davacı lehine, davalı tanıklarının ise davalı lehine beyanda bulundukları, diğer yandan, keşifte dinlenen kadastro tutanağında mahalli bilirkişi olan …’un yeminli beyanı kapsamına göre bu yerin davalı … tarafından sahiplenildiğinin belirtildiği, davacının dayandığı satış sözleşmesinin de dava konusu yere ait olmadığı, itibar olunan rapor kapsamına göre, dava konusu yerin eski 670 parsel içerisinde kaldığının ve satış senedine konu 281 nolu parselin ise güneyde kalan parsel olduğunun anlaşıldığı ..” gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve numarası belirtilen kararına karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı … vekili istinaf dilekçesinde; çekişmeli taşınmazın 1990 yılında senetle satın alındığını ve o zamandan beri davacının zilyetliğinde bulunduğunu, davalı tarafın ise fiili bir kullanımının bulunmadığını, davalının değil davaya konu taşınmazın bulunduğu mahalde … ilinde dahi yaşamadığını, zilyetliğinin de hiç söz konusu olmadığını, özel parselasyon krokisinin yöntemince uygulanamadığını, bilirkişinin bu hususta yetersiz olduğunu ileri sürerek, bu sebeplerle ve re’sen dikkate alınacak nedenlerle İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davalarının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, “… Yerel mahkemece yapılan keşif, tanık anlatımları ve bilirkişi raporuna göre tespit tarihi itibarı ile davacının kullanımının ispatlanamamasına, davacı dayanağı satış senedinin dava konusu taşınmaza ait olmadığının keşif uygulamasına dayalı bilirkişi raporu ile belirlenmiş olmasına göre, yazılı şekilde karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı …” gerekçesiyle, davacı … vekilinin istinaf başvurusunun 6100 … Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 … Kanun) 353/(1)-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve numarası belirtilen kararı, davacı … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı … vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeleri tekrar ederek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kullanım kadastrosuna itiraza ilişkin olup, taraflar arasındaki uyuşmazlık, kullanım kadastrosunun yapıldığı tarihte çekişme konusu taşınmazını tarafların müşterek kullanımında mi yoksa davalı tarafın müstakil kullanımında mı olduğu noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 … Kanun’un 369/1, 370 ve 371 inci maddeleri, 3402 … Kadastro Kanunu’nun (3402 … Kanun) Ek 4 üncü maddesi,
3. Değerlendirme
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararlarındaki gerekçelere, 6100 … Kanun’un 369/1 inci maddesi de gözetilerek yapılan incelemede aynı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden biri de bulunmadığına göre, temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup davacı … vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 … Kanun’un 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,
179,90 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 89,95 TL’nin temyiz eden davacı …’dan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
31.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.