YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/1003
KARAR NO : 2023/5925
KARAR TARİHİ : 07.11.2023
…
MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/973 E., 2022/811 K.
…
…
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddine
İLK DERECE MAHKEMESİ : … 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/33 E., 2021/165 K.
Taraflar arasındaki kullanım kadastrosu davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince, davanın kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının davalı … ve arkadaşları vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davalı … ve arkadaşları vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1. … ili … ilçesi … Mahallesi çalışma alanında 3303 … Taşkömürü Havzasındaki Taşınmaz Malların İktisabına Dair Kanun’un (3303 … Kanun) Ek-1 inci maddesi kapsamında yapılan kullanım kadastrosu sonucunda, 41 ada 160 parsel … 304,91 m2 yüz ölçümündeki taşınmaz, beyanlar hanesine, ”3303 … Kanun’un 3 üncü maddesi gereğince idarenin ve ruhsat sahiplerinin maden arama ve işletme faaliyetlerine müdahale edilemeyeceği ve bundan doğacak zararlarda mülkiyet hakkına dayanılarak bir hak ve tazminat iddiasında bulunulamayacağı, kamu yararı ve ülke güvenliği açısından yabancı uyruklu gerçek kişiler ile kendi ülkelerinin kanunlarına göre kurulan tüzel kişiliğe sahip yabancı ticari şirketlerince iktisap veya sınırlı ayni hak tesis edilemeyeceği, 14.11.1999 tarihinden önce olmak üzere taşınmazın … oğlu…’ın kullanımında ve…’ın ölü olduğu” şerhi yazılarak, bahçe vasfıyla, davalı Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir.
2. Davacı … vekili … Kadastro Mahkemesi’ne sunduğu dava dilekçesinde; … ili … ilçesi … Mahallesi … parsel … taşınmazın müvekkili olan davacı adına tespit edilmesi gerekirken mütevvefa… adına yapıldığını, davalıların taşınmazla ilgisinin bulunmadığını ileri sürerek, taşınmaz üzerinde davacı adına kullanıcı şerhi verilmesini talep etmiştir.
3. Kadastro Mahkemesinin 08.01.2020 tarih ve 2019/99 Esas, 2020/4 Karar … kararıyla, davanın askı ilan süresinden sonra açıldığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş ve bu kararın temyiz edilmeksizin kesinleşmesi üzerine dava dosyası Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilerek eldeki esas sırasına kaydedilmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde; davanın reddini savunmuştur.
2. Davalı … ve arkadaşları vekili cevap dilekçesinde; davacının, 1990 yılından bu yana dava konusu taşınmazı evinin bahçesi olarak kullandığını iddia ettiğini, ayrıca yine aynı dilekçede aynı yeri hem …’dan hem de …’dan aldığını belirttiğini, tespit yapılırken 20 sene boyunda zilyetliği esas alındığından davacının evinin bulunduğu taşınmazda zilyetlik iddiası doğru olsa bile 20 yıllık zilyetlik süresi dolmadığından davacı adına tespit ve tescilin mümkün olmadığını, davacının adi bir belge ibraz ettiğini, davacının hem bu yerin …’a ait olduğunu ondan satın aldığını, hem de…’a ait olduğunu ve …’dan satın aldığını iddia ettiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, dava konusu taşınmazdaki kullanıcının tespiti için 3303 … Kanun’un Ek-1 maddesine göre 14.11.1999 tarihindeki zilyedi veya fiili kullanıcı olması gerektiği, dinlenen taraf tanıklarının ve mahalli bilirkişilerin beyanları dikkate alındığında davacının dava konusu taşınmazı 1988-1989 yıllarında kullanmaya başladığı, ayrıca davacının 2010 yılında satış senedi ile dava konusu taşınmazı satın aldığı, bu hususun kadastro tutanağında da belirtildiği, dava konusu taşınmazın esasen davacıya ait olduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne, 41 ada 160 parsel … taşınmazın tapu kaydının beyanlar hanesinde yer alan “14.11.1999 tarihinden evvel olmak üzere taşınmaz … oğlu… kullanımındadır” şerhinin iptali ile “14.11.1999 tarihinden evvel olmak üzere taşınmaz … oğlu … kullanımındadır ” şerhinin tapunun beyanlar hanesine tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve numarası belirtilen kararına karşı davalı … ve arkadaşları vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı … ve arkadaşları vekili istinaf dilekçesinde; cevap dilekçesindeki savunmalarını tekrarlayarak, İlk Derece Mahkemesince eksik araştırma ve inceleme yapılarak karar verildiğini, tanıkları … ve …’nun keşif mahallinde dinlenmeden karar verildiğini, … tarafından yaklaşık 1.000,00 metrekarelik taşınmazın vekaletname gönderildiğini, ancak satışların yapılıp yapılmadığı hususunda belge bulunmadığını, …’ın kök mirasçı …’ın kiracı olarka geldiği ve kök murisin izni ile kiracı olarak oturduğu, taşınmazın…’a ait olduğunu, sunulan belgede alıcı ve satıcı olan kişilerin dava da taraf olmadığını, bu nedenle dava için sonuç doğurmayacağını, taşınmazın …’a ait olmadığını, muris tarafından verilen vekaletnamenin bu taşınmazı kapsamadığını, davacının taşınamzda kullanımın bulunmadığını, kullanım muris ve murisin annesi …’a ait olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davanın, 3303 … Kanun kapsamında yapılan kadastro çalışmaları sırasında davalı gerçek kişinin kullanımında olarak tespiti yapılarak Hazine adına bahçe niteliği ile tespit edilen taşınmazda, beyanlar hanesindeki kullanıcı şerhinin iptali ile davacılar lehine kullanıcı şerhi verilmesine yönelik olduğu, çekişmeli taşınmazın, evveliyatında davalıların ortak murisi …’a ait iken sağlığında yaptığı paylaştırma neticesinde, taşınmazın davalıların murisi…’a verildiği, muris …’inde sağlığında verdiği vekaletle oğlu …’ın taşınmazı …’a sattığı ve kullanımını da davacıya devrettiği, taşınmazın halen de davacının kullanımında olduğu gerekçesiyle, davalı … ve arkadaşları vekilinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve numarası belirtilen kararı, davalı … ve arkadaşları vekili tarafından temyiz edilmiştir.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı … ve arkadaşları vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçelerle ve resen belirlenecek nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kullanım kadastrosuna itiraza ilişkin olup, taraflar arasındaki uyuşmazlık, 3303 … Kanun uyarınca kullanım kadastrosu kesinleşerek tapuya tescil edilen taşınmaz üzerinde davacı taraf lehine kullanıcı şerhi verilmesine ilişkin koşulların oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 … Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 … Kanun) 369/1, 370 ve 371 inci maddeleri, 3303 … Kanun’un Ek 1 inci maddesi,
3. Değerlendirme
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararlarındaki gerekçelere, 6100 … Kanun’un 369/1 inci maddesi de gözetilerek yapılan incelemede aynı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden biri de bulunmadığına göre, temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup davalı … ve arkadaşları vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 … Kanun’un 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,
80,70 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 189,15 TL’nin temyiz eden davalılardan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
07.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
…