YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/8157
KARAR NO : 2023/1586
KARAR TARİHİ : 20.03.2023
MAHKEMESİ : Ergani 1.Kadastro Mahkemesi
SAYISI : 2013/20 E., 2016/2 K.
MAHKEMESİ : Çermik Kadastro Mahkemesi
KARAR : Davanın reddine
Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davaların reddine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı birleşen dosya davacıları-ana dosya davalıları …, … ve … tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1. Kadastro sırasında Diyarbakır ili, … ilçesi, … Mahallesi çalışma alanında bulunan 389, 398, 399, 400, 401, 402, 404, 405, 421, 422 ve 423 parsel sayılı sırasıyla 300,10 – 10.000 – 36.300 – 4.000 – 850.000 – 16.500 – 460.100 – 851.500 – 641.400 – 780.000 ve 288.100 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, tapu kaydı, satın alma ve irsen intikal nedeniyle … ve müşterekleri adına; 392, 393, 394, 410, 412, 413, 415 ve 424 parsel sayılı sırasıyla 16.700 – 16.300 – 60.700 – 9.300 – 85.000 – 73.900 – 674.000 ve 130.000 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, tapu kaydı nedeniyle Hazine adına tespit edilmişlerdir.
2. Davacılar … ve arkadaşları dava dilekçesinde; çekişmeli 398, 399, 400, 401, 404, 405, 410, 412, 421, 422, 423 ve 424 parsel sayılı taşınmazların tapu, vergi kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak adlarına tescilini istemişlerdir.
3. Asli müdahil … ve arkadaşları vekili müdahale dilekçesinde; çekişmeli 398, 399, 400, 401, 404, 405, 410, 412 421, 422, 423 ve 424 parsel sayılı taşınmazların irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak hisseleri oranında adlarına tescilini istemişlerdir.
4. Birleşen dosya davacısı … ve arkadaşları dava dilekçesinde; çekişmeli 389, 392, 393, 394, 402, 410, 412, 413 ve 415 parsel sayılı taşınmazların tapu kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak adlarına tescilini istemişlerdir.
5. Birleşen dosya davacısı … ve arkadaşları dava dilekçesinde; çekişmeli 410, 412 ve 424 parsel sayılı taşınmazların kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak adlarına tescilini istemişlerdir.
6. Tüm davalar Çermik Kadastro Mahkemesi’nin 1979/158 Esas (Mahkeme kapatıldıktan sonra Ergani 1. Kadastro Mahkemesinin 2013/20 Esas numarasını almıştır) numaralı dosyasında birleştirilmiştir. 412 parsel sayılı taşınmaza ilişkin davalar 167. celse de tefrik edilerek Ergani 1. Kadastro Mahkemesinin 2015/33 sayılı esasına kaydedilmiştir.
II. CEVAP
Davalı Hazine cevabında; davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile 398, 399, 400, 401, 402, 404, 405, 410, 421, 422, 423 ve 424 parsel sayılı taşınmazlara yönelik davacı … ve arkadaşları ile müdahil … ve arkaşdalarının davasının feragat nedeniyle reddine; birleşen dosya davacılar … ve arkadaşlarının 410 ve 424 parsel dışındaki taşınmazlara ilişkin davasına devam etmediği için mezkur parsel dışındaki parsellere yönelik davanın reddine; 410 ve 424 parsele ilişkin ise zilyetlikle kazanım koşullarının lehlerine oluştuğunu ispat edemedikleri gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, birleşen dosya davacıları-ana dosya davalıları … ile … ve … temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Birleşen dosya davacıları-ana dosya davalıları … ile … ve … temyiz dilekçesinde; taraf teşkilinin sağlanmadığını, çekişmeli 392, 393, 394, 410, 412, 413, 415 ve 424 parsel sayılı taşınmazların tapu kaydı kapsamında olup 1935 – 1945 yıllarından beri tarım arazisi olarak kullanıldığını, 410, 412 ve 424 parsel dışındaki taşınmazlara ilişkin keşif yapılmadan karar verildiğini, mahalli bilirkişilerin seçiminin de yanlış yapıldığını belirterek 392, 393, 394, 410, 412, 413, 415 ve 424 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, 392, 393, 394, 410, 412, 413, 415 ve 424 parsel sayılı taşınmazların tapu kaydı kapsamında kalıp kalmadığı ve zilyetlikle kazanım koşullarının oluşup oluşmadığına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 13 ve 14 üncü maddeleri,
3. Değerlendirme
1. İlk Derece Mahkemesince 412 parsele yönelik dava (I.6) no.lu bentte belirtildiği üzere tefrik edilerek Ergani 1. Kadastro Mahkemesi’nin 2015/33 esasına kaydedilmek suretiyle eldeki temyize konu dosya açısından dava konusu olmaktan çıkarıldığına göre 412 parsele yönelik kanun yoluna başvurmakta hukuki yarar bulunmadığından temyiz talebinin reddi gerekmiştir.
2. Birleşen dosya davacıları – ana dosya davalıları … ve …’nın 392, 393, 394, 410, 413, 415 ve 424 parsele ilişkin, birleşen dosya davacısı-ana dosya davalısı …’in 410 ve 424 parsele yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; İlk Derece Mahkemesince 392, 393, 394, 410, 413, 415 ve 424 parsele ilişkin (III.) no.lu benttte yazılı şekilde karar verilmiş ise de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır.
Şöyle ki; bilindiği üzere 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 31 inci maddesinde, “Hakim uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında taraflara açıklama yaptırabilir, soru sorabilir, delil gösterilmesini isteyebilir.” hükmü düzenlenmiştir. … ve …’nın dava dilekçesinde tapu kaydına dayandığı anlaşılmakla birlikte Mahkemece bu husus üzerinde durulmamış, özellikle anılan madde kapsamında tapu kaydının tespitine yarar tarih, cilt no, sayfa no ve sıra numarası açıkça sorularak belirlenmemiştir. Öte yandan tapu kaydına dayanılmaması halinde temyize konu 392, 393, 394, 410, 413 ve 415 parsel sayılı taşınmazların toprak tevzi tapusu kapsamında kaldığı gerekçesiyle Hazine adına tespitlerinin yapıldığı anlaşılmakla birlikte Mahkemece 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 46/1 inci maddesi uyarınca kazanım koşullarının oluşup oluşmadığına ilişkin yapılan araştırma ile 424 parsele ilişkin 3402 sayılı Kanun’un 14 üncü maddesi uyarınca zilyetlikle kazanım koşullarının oluşup oluşmadığına ilişkin yapılan araştırmada yetersizdir. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayanılarak karar verilemez.
Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece öncelikle, birleşen dosya davacıları-ana dosya davalıları … ve …’ya taleplerine dayanak tapu kaydının tarih, cilt, sayfa ve sıra numaralarını bildirmeleri için süre verilmeli ve böylelikle tereddüte mahal vermeyecek şekilde dayandıkları tapu kayıtları belirlenmeli, bu şekilde dayanılan kaydın bildirilmesi halinde bildirilen tapu kayıtları tesislerinden itibaren tüm tedavülleri varsa haritaları ve dayanağı olan belgeler ile Toprak Komisyonu çalışması sonucu oluşturulan belirtmelik tutanakları, belirtmelik haritası, toprak tevzi haritası, dağıtım cetvelleri, varsa belirtmelik tutanağına herhangi bir kayıt ya da belgenin esas alınıp alınmadığı belirlenerek; ilgili kayıtlar tesis ve tedavülleri ile birlikte getirtilmeli, temyiz konusu taşınmazlar yönünden Harita Genel Müdürlüğü web sitesinin hava fotoğrafı sorgulama sayfasına girilmek suretiyle taşınmazların bulunduğu köyü/mahalleyi kapsayacak şekilde hangi yıllara ait hava fotoğrafı olduğu araştırılıp belirlenmek ve (denetimin sağlanması bakımından) ilgili sayfanın çıktısı dosya içerisine konulmak suretiyle buradan elde edilen verilere göre çekişmeli taşınmazların toprak tevzi tespit tarihinden 15-20-25 yıl öncesine (bulunmadığı takdirde bu tarihlere en yakın tarihlere) ait farklı dönemlerde çekilmiş en az üç adet stereoskopik hava fotoğrafları tarihleri açıkça yazılmak suretiyle Harita Genel Müdürlüğünden stereoskopik hava fotoğrafları ile temyiz konusu taşınmazlara komşu, taşınmazlara ait kesinleşme şerhlerini de içerir kadastro tespit tutanakları ve varsa dayanak araştırması yapılarak dosya ikmal edilmeli; bundan sonra mahallinde mahallinde, çekişmeli taşınmazları iyi bilen, davada yararı bulunmayan, elverdiğince yaşlı yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile fen bilirkişisi, jeodezi bilirkişisi ve 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulu katılımıyla keşif yapılarak, bildirilmesi halinde kişi tapularının mevki ve hudutları tek tek okunarak yerel bilirkişiler yardımı ile zemine uygulanmalı, yerel bilirkişilerce bilinemeyen sınır yerleri bulunduğu takdirde bu konuda taraflara tanık dinletme olanağı sağlanmalı, fen bilirkişisine tapu kayıtlarında tarif edilen sınır yerleri, denetime elverir şekilde düzenleyeceği haritada ayrı ayrı işaret ettirilmeli ve tapu kapsamında kaldığı belirlenen tüm taşınmazları bir arada gösterir kroki düzenlettirilmeli, tapu kayıtlarının uyup uymadığı komşu parsel tutanak ve dayanaklarıyla da denetlenmeli, taşınmazların kısmen veya tamamen bildirilecek tapu kaydı kapsamında kalmadığının anlaşılması durumunda; zilyetlik araştırması yönünden yerel bilirkişi ve tanıklardan, taşınmazların öncesinin ne olduğu, kim veya kimler tarafından, hangi tarihten beri ve ne şekilde kullanıldığı, imar-ihya gerektiren yerlerden olup olmadığı, böyle yerlerden ise imar-ihyaya konu edilip edilmediği ve edilmiş ise imar-ihyasının hangi tarihte tamamlandığı hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, mahalli bilirkişi ve tanık beyanları arasında oluşacak çelişkilerin gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmesine çalışılmalı; yerel bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanakları ve varsa dayanak kayıtları ile denetlenmeli; jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişilerden, hava fotoğrafları üzerinde stereoskop aleti ile inceleme yaptırılmak suretiyle, taşınmazların sınırlarını ve niteliğini, evveliyatı itibari ile imar ihyaya muhtaç yerlerden olup olmadığını, imar ihyaya muhtaç yerlerden olması halinde hangi tarihte imar ihyaya başlandığı ve tamamlandığını, taşınmazların ekonomik amacına uygun olarak hangi tarihten beri hangi tasarruflarla zilyet edildiğini, üzerinde sürdürülen zilyetliğin başlangıcını, şeklini ve süresini belirtir rapor düzenlettirilmeli; ziraat mühendisi bilirkişilerden, taşınmazların toprak yapısını ve niteliğini, zirai durumunu, üzerinde sürdürülen zilyetliğin şeklini ve süresini, taşınmazların üzerindeki bitki örtüsü, ağaçların cinsi, sayısı, kapalılık oranı, taşınmazlar üzerindeki dağılımlarını, taşınmazların evveliyatı itibari ile imar ihyaya muhtaç yerlerden olması halinde imar-ihyaya konu olmaya başladığı ve imar-ihyanın tamamlandığı tarihi bildirir, komşu parsellerle karşılaştırmalı değerlendirmeyi ve taşınmazların değişik yönlerden çekilmiş yakın plan ve panoramik fotoğraflarını içerir, somut verilere ve bilimsel esaslara dayanan ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; fen bilirkişisinden ise keşfi izlemeye ve bilirkişi ve tanık sözlerini denetlemeye elverişli, ağaçların cinslerine göre dağılım biçimini gösterir ayrıntılı harita ve rapor düzenlettirilmeli bundan sonra çekişmeli 392, 393, 394, 410, 413 ve 415 parsel sayılı taşınmazların 46/1 koşullarının oluşup oluşmadığı ve 424 parsele ilişkin zilyetlikle kazanım koşullarının oluşup oluşmadığına ilişkin iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.
İlk Derece Mahkemesince, bu hususlar gözetilmeksizin, eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olduğundan, hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
3. Çekişmeli 423 parsele ilişkin birleşen dosya davacıları-ana dosya davalıları … ve …’nın temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Kadastro hakimi infazı mümkün karar vererek sicil oluşturmak zorunda olup, mahkemece açık ve anlaşılır şekilde hüküm kurulması gerekirken, 423 parsele ilişkin hükmün gerekçe bölümünde red kararı verilmesine rağmen infazı kabil tescil hükmü kurulmaması isabetsiz olduğundan, hükmün bu nedenle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Yukarıda (IV.C.3.1) no.lu bentte açıklanan nedenlerle çekişmeli 412 parsel sayılı taşınmaza yönelen tüm temyiz taleplerinin REDDİNE,
2. Yukarıda (IV.C.3.2) nolu bentte açıklanan nedenlerle birleşen dosya davacıları-ana dosya davalıları … ve …’nın 392, 393, 394, 410, 413, 415 ve 424 parsele ilişkin, birleşen dosya davacısı-ana dosya davalısı …’in 410 ve 424 parsel sayılı taşınmaza ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile bu parsellere yönelik İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
3. Yukarıda (IV.C.3.3) no.lu bentte açıklanan nedenlerle birleşen dosya davacıları-ana dosya davalıları … ve …’nın temyiz itirazlarının kabulü ile çekişmeli 423 parsel sayılı taşınmaza yönelik İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin harcın istek halinde temyiz edenlere iadesine,
1086 sayılı Kanun’un 440/I maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yoluna başvurulabileceğine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,20.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.