Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2022/8137 E. 2023/2070 K. 05.04.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/8137
KARAR NO : 2023/2070
KARAR TARİHİ : 05.04.2023

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2017/133 E., 2021/29 K.
KARAR : Davanın reddine

Taraflar arasındaki kullanım kadastrosuna itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen karar, yapılan temyiz incelemesi sonunda (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince bozulmuştur.

İlk Derece Mahkemesince bozma ilamına uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
1. … ili … ilçesinde 1978 yılında yapılan kadastro sırasında, … Köyü çalışma alanında bulunan 343 parsel sayılı 1.040,00 m2 yüzölçümündeki taşınmaz … …’in işgalinde olduğu şerhi verilmek suretiyle, davalı Hazine adına tespit ve hükmen 12.04.1985 tarihinde tescil edildikten sonra, 2005 yılında yapılan 3402 sayılı Kadastro Kanun’un (3402 Sayılı Kanun) Ek-4 üncü maddesi uyarınca yapılan güncelleme çalışması sonucunda, beyanlar hanesine, 6831 Sayılı Orman Kanun’unun (683 Sayılı Kanun) 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı şerhi yazılmış, 27.10.2009 tarihli uygulama ile 1224, 1225, 1226 ve 1227 parsel sayılı taşınmazlara ifraz edilmiş ve aynı tarihli 3402 sayılı Kanun’un Ek-4 üncü maddesi uyarınca yapılan güncelleme çalışması sonucunda, ifrazen oluşan 1226 parsel sayılı 398,18 m2 yüzölçümündeki taşınmazın …’ün, 1227 parsel sayılı 422,20 m2 yüzölçümündeki taşınmazın ise …’ın kullanımında olduğu şerhi yazılmıştır.

2. Davacı … vekili dava dilekçesinde; İğneadası beldesi hudutlarında bulunan 343 parsel sayılı taşınmazı müvekkili olan davacının … …’den satın aldığını, taşınmazın 225,00 m2′ sinin …’e, 342.00 m2′ sinin …’a satış senetleri ile satıldığını, 343 parsel sayılı taşınmazın dört parçaya ifraz edildiğini, davalılar adına hatalı şekilde kullanıcı şerhi verildiğini açıklayarak, kadastro tespitinde davalılardan … adına hatalı olarak yazılan 400 m2′ nin 225 m2 olarak, … adına hatalı olarak yazılan 422,20 m2′ nin de 342 m2 olarak düzeltilmesini istemiştir.

II. CEVAP
1. Davalı … ve … ayrı ayrı aynı içerikli cevap dilekçelerinde özetle; Davacı adına 343 parselden ifraz görmek suretiyle adlarına tescil olunan parseli ve bu parselden ifraz yolu ile tescil olunarak oluşmuş parselleri bizzat davacının sattığını, bedelini nakden aldığını, bu belgelerin çalışma yapan yetkililere teslim edildiğini ileri sürerek, davanın reddini savunmuşlardır.

2. Davalı Kadasatro Müdürlüğü vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 23.12.2015 tarih ve 2015/46 Esas, 2017/204 Karar sayılı önceki kararı ile, davanın kabulüne, çekişmeli 1226 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının beyanlar hanesindeki kullanıcı şerhinin iptali ile taşınmazın 225 m2’lik kısmının davalı …, 173.18 m2’lik kısmının davacı …’nın kullanımında olduğu gerekçesiyle, çekişmeli 1227 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının beyanlar hanesindeki kullanıcı şerhinin iptali ile taşınmazın 347,00 m2′ lik kısmının davalı …, 75.20 m2’lik kısmının davacı …’nın kullanımında olduğu şerhinin yazılmasına karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. İlk Derece Mahkemesinin 23.12.2015 tarih ve 2015/46 Esas, 2017/204 Karar sayılı önceki kararı, davalı … ve … vekili tarafından temyiz edilmiştir.

2. Temyiz incelemesi neticesinde, Yargıtay (Kapatılan ) 16. Hukuk Dairesinin 2016/7417 Esas , 2017/204 Karar sayılı ilamıyla; “mahallinde fen ve inşaat bilirkişileri eşliğinde, çekişmeli taşınmazları iyi bilen tarafsız mahalli bilirkişiler ve aynı yöntemle belirlenecek taraf tanıklarının katılımlarıyla keşif yapılması, kendilerinden çekişmeli 1226 ve 1227 parsel sayılı taşınmazların davacı tarafından davalılara satılıp satılmadıkları, ne zamandan beri kimin kullanımında oldukları ve ne şekilde kullanıldıkları hususlarında maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınması, alınan beyanlar ile önceki keşif beyanları arasında çelişki oluşması halinde çelişkinin giderilmesine çalışılması, mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarının alınacak bilirkişi raporları ile denetlenmesi, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre hüküm kurulması gereğine ve kabule göre de; çekişmeli taşınmazlar üzerinde hangi kısmın davacıya, hangi kısmın davalıya ait olduğu gösterilmeden hükmün infazını imkansız kılacak şekilde karar verilmiş olmasının da isabetsizliğine” değinilerek ilk derece mahkemesi kararı bozulmuştur.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozma ilamına Uyularak Verilen Karar
Bozma ilamı doğrultusunda yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, keşifte dinlenen mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarından dava konusu taşınmazların yaklaşık 30 senedir şuan ki sınırları dahilinde kullanıldığının sabit olduğu gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve numarası belirtilen kararı, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; Tanık beyanları ve bilirkişi raporunda, davalıların adlarına kullanıcı şerhi verilen yüzölçümlerinden daha az yer kullanıldığı belirtilmesine rağmen Mahkemece davanın reddedildiğini, davalıların fiili kullanımlarında bulunmayan ve müvekkili olan davacının kullanımında bulunan kısımların davacı adına tespit edilmesi gerektiğini ileri sürerek, hükmün bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, taşınmazın beyanlar hanesindeki kullanıcı şerhinin iptali ve davacı adına kullanıcı şerhi verilmesi istemine ilişkin olup, taraflar arasındaki uyuşmazlık, 3402 sayılı Kanun 5831 Sayılı Tapu Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un (5831 Sayılı Kanun ) 8/1 inci maddesi ile eklenen Ek-4 üncü maddesi uyarınca yapılan güncelleme kadastrosunun usul ve kanuna uygun olup olmadığı, 343 parsel sayılı taşınmazdan ifraz ile oluşan çekişmeli taşınmazların zilyetliğinin tamamının davalılara devredilip devredilmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 Sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 Sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedinci fıkrası ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası, 3402 Sayılı Kanun’a 5831 Sayılı Kanun’un 8/1 inci maddesi ile eklenen Ek-4 üncü maddesi, 6831 sayılı Kanun’un 2/B maddesi,

3. Değerlendirme
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyulan bozma ilamı doğrultusunda inceleme ve araştırma yapılarak, mevcut deliller takdir edilerek karar verildiğine, uygulanması gereken hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığına, bozmaya uyulmakla taraflar lehine ve aleyhine kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin yeniden incelenmesine hukukça imkan olmadığı gibi 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun’un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerin biri de var olmadığına göre, İlk Derece Mahkemesi kararında yazılı gerekçeler dikkate alındığında temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının ONANMASINA,

59,30 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 120,60 TL’nin temyiz eden Emine Mezarcıdan alınmasına,

1086 sayılı Kanun’un 440/I maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 … içinde karar düzeltme yoluna başvurulabileceğine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine ,

05.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.