Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2022/8027 E. 2023/3803 K. 20.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/8027
KARAR NO : 2023/3803
KARAR TARİHİ : 20.06.2023

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
HÜKÜM/KARAR : İstinaf Başvurusunun Esastan Reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Antalya Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince, davanın reddine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının davacı … vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı … vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
1. Antalya ili … ilçesi … Mahallesi çalışma alanında 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun (3402 sayılı Kanun) Geçici 8 inci maddesi uyarınca yapılan kadastro çalışması sırasında, 128 ada 7 parsel sayılı 7.787,08 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının edinme sebebi bölümünde, mülga 2613 sayılı kanun ile 5602, 509 ve 766 sayılı Kanunlara göre yapılan kadastro / tapulama çalışmaları sırasında kadastroya tabii tutulmayarak tespit harici bırakılan yerden olduğu belirtilerek, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle, tarla vasfıyl,a davalı … adına tespit edilmiştir.
2. Davacı … vekili dava dilekçesinde; Antalya ili … ilçesi … Mahallesi 128 ada 7 parsel sayılı taşınmazın, Hazineye ait olup tespit dışı bırakılan ve ilk tesis kadastrosu yapılırken kimsenin kullanımında olmayan devletin hüküm ve tasarrufu altında sayılan yerlerden iken yapılan çalışma sonucunda taşınmazın davalı adına tespit edildiğini, 3402 sayılı Kanun’un 14 ve 17 nci maddesinde yer alan zilyetlikle iktisap koşullarının davalı açısından oluşması gerektiğini, yapılan çalışmaların yasa ve genelge hükümlerine aykırı olduğunu belirterek taşınmazın kadastro tespitinin iptali ile taşınmazın Hazine adına tespit ve tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP
Davalı cevap dilekçesinde; taşınmazın babasından intikal ettiğini ve eklemeli olarak 50 – 60 yıldır tarım arazisi olarak zilyetliklerinde bulunduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, “dinlenilen mahalli ve tespit bilirkişileri ile davalı tanığının, taşınmazın tamamının bir bütün olarak uzun zamandan beri davalı … öncesinde de davalının babası … tarafından bir yıl nadasa bırakılmak bir yıl ekin ekilmek suretiyle kullanıldığını beyan ettikleri, mahkeme gözleminde, taşınmazın tamamıyla sürülü halde olduğunun gözlemlendiği, bilirkişi heyet raporunda, hava fotoğrafları ve uydu görüntüleri ve toprak yapısının incelenmesinde, taşınmazın imar ihya edilerek 1980 li yıllardan itibaren tamamlanıp tarım toprağı vasfının oluştuğunun ve hava fotoğrafları ile uydu görüntüleriyle de desteklenmek suretiyle 1980 yılından beri 40 yıl kuru tarım teknikleri kullanılarak bölge iklim şartlarına uygun olarak hububat, nohut ve yem bitkileri yetiştiriciliği yapılarak tarım yapıldığının belirtildiği, taşınmazın kadastro tespit tarihi olan 2020 yılından önceki 20 yıldan fazla süre boyunca davalı … miras yoluyla taşınmazı devreden babası tarafından taşınmazın imar ihyası tamamlanarak çekişmesiz ve aralıksız olarak bölge iklim koşullarına uygun tarımsal faaliyet yapılmak suretiyle kullanıldığı, bu haliyle davalı lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğu gerekçesiyle, davanın reddine, 128 ada 7 parsel sayılı taşınmaz hakkında 3402 sayılı Kanun’un Geçici 8. maddesi kapsamında yapılan kadastro tespitindeki gibi işlem yapılarak … adına tarla niteliğiyle tapuya kayıt ve tesciline” karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve numarası belirtilen kararına karşı davacı … vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı … vekili istinaf dilekçesinde; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı olduğu gibi eksik araştırma ve inceleme yapıldığını ve davalı lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluşmadığını belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması suretiyle davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, “ilk derece mahkemesince icra edilen keşifte dinlenen yerel bilirkişiler ve tespit bilirkişileri taşınmazın kendilerini bildiklerinden beri kullanıldığını bildirdikleri, hava ve uydu fotoğrafları ile desteklenen bilirkişi rapor içeriklerine göre 2016 yılında tahdit dışında kalan kuzey güney yönünde %2-3, doğu-batı yönünde %7 eğimli taşınmaz üzerinde imar ihya çalışmaları tamamlanarak tespit tarihine kadar davalı lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğunun anlaşıldığı, bu nedenle ilk derece mahkemesi kararının usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesiyle, davacı … vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine” karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve numarası belirtilen kararı, davacı … vekili tarafından temyiz edilmiştir.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı … vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçelerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkin olup, taraflar arasındaki uyuşmazlık, çekişmeli taşınmaz üzerinde davalı taraf lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369/1, 370 ve 371 inci maddeleri, 3402 sayılı Kanun’un 14, 17 ve Geçici 8 inci maddeleri,

3. Değerlendirme
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile Bölge Adliye Mahkemesi kararındaki gerekçelere, 6100 sayılı Kanun’un 369/1 inci maddesi de gözetilerek yapılan incelemede aynı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden biri de bulunmadığına göre, temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup davacı … vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,

Harçtan muaf olduğundan Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

20.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.