Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2022/8026 E. 2023/3796 K. 20.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/8026
KARAR NO : 2023/3796
KARAR TARİHİ : 20.06.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddine
İLK DERECE MAHKEMESİ : Antalya Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının davacı … vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı … vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
1. Antalya ili … ilçesi … Mahallesi çalışma alanında 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun (3402 sayılı Kanun) Geçici 8 inci maddesi uyarınca yapılan kadastro çalışması sırasında, 140 ada 1, 141 ada 1 ve 152 ada 8 parsel sayılı sırasıyla 4.576.64, 4.696,15 ve 2.344,90 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, kadastro tutanaklarının edinme sebebi bölümünde, mülga 2613 sayılı Kanun ile 5602, 509 ve 766 sayılı Kanunlara göre yapılan kadastro / tapulama çalışmaları sırasında, kadastroya tabii tutulmayarak tespit harici bırakılan yerden oldukları belirtilerek kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle, tarla vasfıyla, davalı … adına tespit edilmişlerdir.

2. Davacı … vekili dava dilekçesinde; Antalya ili … ilçesi … Mahallesi 140 ada 1, 141 ada 1 ve 152 ada 8 parsel sayılı taşınmazların, Hazine’ye ait olup tespit dışı bırakılan ve ilk tesis kadastrosu yapılırken kimsenin kullanımında olmayan devletin hüküm ve tasarrufu altında sayılan yerlerden iken yapılan çalışma sonucunda taşınmazların davalı adına tespit edildiklerini, 3402 sayılı Kanun’un 14 ve 17 nci maddesinde yer alan zilyetlikle iktisap koşullarının davalı açısından oluşmadığını, yapılan çalışmaların yasa ve genelge hükümlerine aykırı olduğunu belirterek, kadastro tespitlerinin iptali ile taşınmazların Hazine adına tespit ve tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP
Davalı cevap dilekçesinde; taşınmazların atalarından intikal ettiğini, taşınmazların tarım arazisi olduğunu ve eklemeli olarak yaklaşık 70 – 80 yıldır zilyetliklerinde bulunduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, dinlenilen mahalli ve tespit bilirkişilerinin, 152 ada 8 parsel taşınmazın bilirkişi raporunda (A) harfiyle gösterilen zeminde sürülü halde olan kısmının evvelden beri davalı tarafından devamlı suretle ekin ekilerek kullanıldığını, geri kalan kısımların eskiden hayvanlar vasıtasıyla sürülüp ekilirken uzun süredir kullanılmadığını, 140 ada 1 ve 141 ada 1 parsel sayılı taşınmazların ise davalının babasının sağlığında kullanılırken vefatından beri boş kaldığını, sonrasında davalı tarafından tekrar sürüldüğünü beyan ettikleri, keşif gözleminde, 152 ada 8 parsel sayılı taşınmazın kuzeyde kalan kısımlarının sürülü halde olduğunun, kalan kısımların ise engebeli olup doğal bitki örtüsü otlarla kaplı olduğunun, 140 ada 1 parsel sayılı taşınmazın zemininin sürülü olduğunun, 141 ada 1 parselin doğal bitki örtüsü otlarla kaplı olduğunun, taşınmazların sınırlarını belli eden ayırt edici unsur bulunmadığının, çevresindeki taşınmazlarla arasında yüksek kot farkının bulunduğunun gözlemlendiği, bilirkişi heyet raporunda, hava fotoğrafları ve uydu görüntüleri ve toprak yapısının incelenmesinde, 152 ada 8 parsel taşınmazın (B) bölümünün imar ihyasının tamamlanmadığı, ıslah edilerek tarım toprağı vasfının oluşmadığı, (A) bölümünün ise imar – ihya edilerek tarım toprağı vasfının oluştuğu, 40 yıldır kuru tarım teknikleri kullanılarak bölgenin iklim koşullarına uygun hububat, nohut, yem bitkileri yetiştiriciliğinde, tarımsal faaliyetler yapılmak suretiyle kullanıldığı, 140 ada 1 ve 141 ada 1 parsel sayılı taşınmazların 1980 li yıllarda imar ihya edilerek bir süre kullanıldıktan sonra etrafının tamamen dik yamaçlı olması, ulaşımın zor olması gibi sebeplerden taşınmazın tarımsal faaliyette kullanılmadığı, doğal bitki örtüsü otlarla kaplı olduğu, tarımsal faaliyetin terk edildiği yönünde görüş belirtildiği, davalının ise 19.04.2021 tarihli celsede, 152 ada 8 parselin her yıl düzenli olarak ekilip sürüldüğünü, 140 ada 1 ve 141 ada 1 parsel sayılı taşınmazların bir süre imkanları elvermediği için boş kaldığını beyan ettiği, bu haliyle, 152 ada 8 parsel sayılı taşınmazın (A) bölümü üzerinde davalı lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğu, 152 ada 8 parsel sayılı taşınmazın (B) bölümü ile 140 ada 1 ve 141 ada 1 parsel sayılı taşınmazlar üzerinde ise zilyetlikle iktisap koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, 152 ada 8 parsel sayılı taşınmazın 3402 sayılı Kanun’un Geçici 8 inci madde gereğince yapılan kadastro çalışmasında 25.06.2021 tarihli müşterek bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen 1.038,94 metrekare yüzölçümündeki kısmına yönelik kadastro tespitinin iptaline, iptal edilen kısmın aynı ada içerisinde mevcut son parsel numarasından sonra gelmek üzere yeni bir parsel numarası verilerek tarla vasfı ile Hazine adına, ifraz sonrası geriye kalan ve (A) harfi ile gösterilen 1.035,96 metrekarelik kısmın 152 ada 8 parsel sayısında … adına tarla niteliği, 140 ada 1 ve 141 ada 1 parsel sayılı taşınmazlar hakkında 3402 sayılı Kanun’un Geçici 8 inci madde gereğince yapılan kadastro tespitinin iptaline, taşınmazların Hazine adına tarla niteliğiyle tapuya kayıt ve tesciline karar verildikten sonra, 152 ada 8 parsel sayılı taşınmazın (A) bölümünün yüzölçümünün sehven yanlış yazıldığı belirtilerek, hüküm fıkrasında (A) bölümüne ilişkin yazılan “1.035,96 metrekare” olan yüzölçümünün “1.305,96 metrekare” olarak düzeltilmesi hususunda tashih şerhi düzenlenmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve numarası belirtilen kararına karşı davacı … vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı … vekili istinaf dilekçesinde; 152 ada 8 parsel sayılı taşınmazın bilirkişi raporunda (A) harfiyle gösterilen kısmı yönünden, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı olduğu gibi eksik araştırma ve inceleme yapıldığını ve davalı lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluşmadığını belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, bilirkişi heyet raporunda, hava fotoğrafları ve uydu görüntüleri ve toprak yapısının incelenmesinde, istinafa konu 152 ada 8 parsel sayılı taşınmazın eğiminin ekim yapılmış bölümde % 6 – 8 olduğu, taşınmaza ilişkin 1953 yılı hava fotoğrafında kullanılmadığı, 1980 – 1992 tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritaları incelenmesinden (A) ile işaretli bölümde tarımsal faaliyet yapıldığı, 1980 – 2020 arası 40 yıldır hububat nohut ve yem bitkileri yetiştiriciliği yapıldığı, 2008 yılı sonrası uydu görüntülerinin de aynı hususu doğruladığı yönünde görüş belirtildiği, tanık ve bilirkişi beyanlarının da raporlarla uyumlu olduğu, taşınmazın istinafa konu (A) bölümü üzerinde davalı taraf lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğu, bu nedenle İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesiyle, davacı … vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve numarası belirtilen kararı, davacı … vekili tarafından temyiz edilmiştir.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı … vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçelerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkin olup, taraflar arasındaki uyuşmazlık, temyize konu çekişmeli 152 ada 8 parseli sayılı taşınmazın (A) bölümü üzerinde davalı taraf lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369/1, 370 ve 371 inci maddeleri, 3402 sayılı Kanun’un 14, 17 ve Geçici 8 inci maddeleri,

3. Değerlendirme
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararlarındaki gerekçelere, 6100 sayılı Kanun’un 369/1 inci maddesi de gözetilerek yapılan incelemede aynı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden biri de bulunmadığına göre, temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup davacı … vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,

Harçtan muaf olduğundan Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

20.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.