YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/7972
KARAR NO : 2023/5267
KARAR TARİHİ : 17.10.2023
MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/714 E., 2022/2397 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun reddine
İLK DERECE MAHKEMESİ : … Anadolu 1. Kadastro Mahkemesi
SAYISI : 2019/521 E., 2020/242 K.
Taraflar arasındaki kullanım kadastrosuna itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince, davanın reddine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1. Kullanım Kadastrosu sırasında, … ili … ilçesi … Mahallesi çalışma alanında bulunan 106 ada 99 parsel … 135,45 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 7143 … Vergi Ve Diğer Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun’un (7143 … Kanun) Geçici 1 inci maddesi hükümlerine tabi tutulduğu ve taşınmazın kullanıcısının tespit edilemediği şerhi yazılarak, arsa vasfıyla Sultanbeyli Belediye Başkanlığı adına tespit edilmiştir.
2. Davacı … vekili dava dilekçesinde; müvekkili olan davacının … ili … ilçesi … Mahallesi 106 ada 99 parsel … taşınmazın kullanıcısı olduğu halde, 7143 … Kanun uyarınca yapılan kullanım kadastrosu sırasında davacı lehine hatalı olarak kullanım şerhi verilmediğini ileri sürerek, taşınmazın beyanlar hanesine davacının kullanımında olduğu şerhinin verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı … Başkanlığı vekili cevap dilekçesinde özetle; somut olayda kendilerine husumet yöneltilemeyeceğini, husumetin Hazineye yöneltilmesi gerektiğini, dava konusu taşınmazın 1/1000 ölçekli imar planında, dere yapı yaklaşma alanında kaldığını, bu nedenle özel mülkiyete de konu olamayacağından davanın reddi gerektiğini, davacının fiili kullanımını ispata yarayacak bir kayıt ve belgeye de sahip olmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, “…Dava konusu taşınmazın üzerinde tespit tarihi itibarıyla fiili bir kullanım bulunmadığı, keşif esnasında taşınmazların çalılık şeklinde bitki örtüsü ile kaplı olduğunun gözlemlendiği, sınırlarının da belirgin olmayıp dışarıdan bakıldığında herhangi bir şahsın taşınmazlara hakimiyetini gösterecek bir emare bulunmadığı, kaldı ki davacı tarafından taşınmazın satın aldığına dair herhangi bir sözleşme, belediye kaydı vs. bir delil ibraz edilmediği, dava konusu taşınmazın imar planında dere yapı yaklaşma alanı içerisinde kaldığı, kadastro tutanağının edinme sebebinde davacıdan kullanıcı olarak söz edilmesinin fiili kullanımı bulunmayan davacıya bir hak bahşetmeyeceği dolayısıyla davacının davasını ispatlayamadığı ” gerekçesiyle, davanın reddine, çekişmeli 106 ada 99 parsel … taşınmazın tespit gibi tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve numarası belirtilen kararına karşı davacı … vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı … vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, kullanım şerhi verilmesi için vergi kaydının bulunmasının zorunlu olmadığını, dava konusu taşınmazın imar planında dere yaklaşım alanında kalmasının zilyetlik şerhi verilmesine engel olmadığını, keşifte dinlenen tanık beyanlarının aksine karar verildiğini, taşınmazın vekil edeni olan davacının fiili hakimiyetinde bulunduğunu, davacının kullanıcı olduğunun kadastro tutanağının edinme sütununda dahi yazıldığını, bunun tutanağın beyanlar hanesine yazılmamasının maddi hatadan kaynaklandığını belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kabülüne karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, “… davacının dava konusu taşınmazda 7143 … Kanun’un Geçici 1 inci maddesine göre tespit tarihi itibariyle fiili kullanımının bulunmadığı, mahkeme kararının dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, ilk derece mahkemesinin kararının usul ve yasaya uygun olduğunun anlaşıldığı” gerekçesiyle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 … Hukuk Muhakemeleri Kanun’un (6100 … Kanun) 353/(1)-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve numarası belirtilen kararı, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeleri tekrar ederek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kullanım kadastrosuna itiraza ilişkin olup, taraflar arasındaki uyuşmazlık, çekişmeli taşınmaz üzerinde kullanım kadastrosunun yapıldığı tarihte davacı tarafın kullanımının bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 … Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 369/1, 370 ve 371 inci maddeleri, 7143 … Kanun’un Geçici 1 inci maddesi, 3402 … Kadastro Kanunu’nun (3402 … Kanun) Ek 4 maddesi,
3. Değerlendirme
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararlarındaki gerekçelere, 6100 … Kanun’un 369/1 inci maddesi de gözetilerek yapılan incelemede aynı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden biri de bulunmadığına göre, temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 … Kanun’un 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,
80,70 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 189,15 TL’nin temyiz eden davacıdan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
17.10.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.